1947
DÜNYA İsrail'in Lübnan'da patlattığı çağrı cihazları ve telsizler aracılığı ile öldürdüğü onlarca kişi ve binlerce yaralıyı, kollarını, gözlerini kaybedenleri konuşuyor.
Türkiye'ye gelince biz tam bir SİTCOM gibiyiz. Başka şeyleri konuşuyoruz. Eskiden bazı tartışmalara kızardım şimdi kahkahalarla gülmeye başladım. Gerçekten komedinin tavan yaptığı bir ülkede yaşıyoruz. Bizim muhalefet tam bir sitcom dizisi gibi. Bunun açılımını yapacağız ama gelin önce geçmişe gidelim.
Sene 1947... İnönü Cumhurbaşkanı, CHP iktidar. ABD Türkiye'ye yardım kararı alıyor.
Savaş sonrası elinde kalan binlerce uçak çürümesin diye bize teklif ediyor. Tabii bunu bedava yapmıyor.
Karşılığında bir sürü isteği var. Mesela TOMTAŞ diye bir şirket ve tesisler kuruyoruz. ABD, Almanlarla bu tesislerde ortak yaptığımız Focke-Wulf FW-190 A3 tipi savaş uçakları üretimini durdurmamızı hatta mevcut olanların yok edilmesini istiyor. Yoksa yardım vermem diyor. Üretimi durduruyoruz. 72 uçağı ise Amerikalıları kızdırmamak adına götürüp Kayseri'de toprağa gömüyoruz.
Bir daha böyle işlere kalkışmayacağımıza dair yemin billah ediyoruz.
Konuyu 25 yıla yakın süredir araştıran Hasdal Kışlası'na adı verilen komutanın torunu 1947 skandalı ile ilgili kameralara bakın ne diyor; "ABD kendi uçaklarını ücretsiz vermek istedi. Ancak bir şartı vardı.
Ortak olarak ürettiğimiz uçaklarının yok edilmesi.
50'ye yakın uçak Kayseri Havalimanı'na getirildi.
Envanter dışı bırakıldı. Hatta belgelere göre, uçaklar yağlı brandalara sarılarak gömüldü. Alman havacılık temsilcileri ile görüştüm. Bu model uçakların korozyona dayanıklı olduğunu ve çıkarılması halinde uçurulabileceğini söyledi"...
Evet ortak ürettiği uçakları toprağa gömen bir ülke olarak 1947'de tarihe geçiyoruz.
Sene yine 1947...
Türkiye'deki aydınlar, enteller, danteller, yazarlar, çizerler toprağa gömdüğümüz bu uçakları hiç konuşmuyor, hiç tartışmıyor. Umurlarında değil. Çünkü 1947'de memleketteki aydın geçinenlerin tek gündemi var.
Sadece onu konuşuyor, onu yazıyorlar. Peki o gündem maddesi ne olabilir sizce.
Hemen söyleyeyim; "Rakı"...
Evet yanlış duymadınız, CHP hükümetinin aşırı zamlanan alkol ürünlerine indirim yapıp sadece Rakı'nın fiyatını sabit tutması bizim entel dantelleri ayağa kaldırıyor. Rakı diğerlerinden pahalı olduğu için yıllık satış fiyatları 8 milyon litreden 5 milyon litreye kadar düşüyor. Çileden çıkan aydın görünümlü yazarlarımızın, çizerlerimizin şiddetli tepkisi sonucu "Rakı"da 1947'de 1 lira indirim yapmak zorunda kalıyor CHP hükümeti.
Ortalık daha da karışıyor.
Burhan Felek'ten tutun, Bedii Faik'e kadar önüne gelen 1 liralık indirimi az bulup günlerce dalga geçen ve yerden yere vuran yazılar kaleme alıyor. Şimdi sıkı durun... Çünkü daha komiği geliyor. 1947'deki Rakı isyanında yazarların kaleme aldığı tepki makaleleri kitap hailine getiriliyor. O kitabın ismini okuyunca kahkahalarla güldüm.
"Rakı fiyatlarının indirilmesi karşısında memleket aydınlarının düşünceleri" adlı yeryüzünün en büyük (!) eseriydi bu. O dönemde aydınlarımıza "Yahu birader rakıdan daha önemli işler var. Kendi ürettiğimiz savaş uçaklarını ABD istedi diye toprağa göndük" desen kesinlikle şu cevabı alırdın;
"Rakı masasında bir araya geldiğin kişilerle memleket meselelerini konuşursun.
Rakı vatanseverliktir." Aradan yıllar geçiyor.
Sene 2024. Dünyanın gündemi siber saldırılar.
Adam ülkesinde oturduğu odadan dümeye basıyor başka bir ülkede binlerce kişiyi ellerindeki haberleşme araçlarını patlatarak yaralıyor veya öldürüyor. Yapay zeka silahları, insansız hava araçları, uzaydan yönetilen silahları konuşan bir dünyada Milli gururumuz ve ürettiği SİHA'larla yeryüzüne parmak ısırtan Selçuk Bayraktar "Saatlere, telefonlara kadar giriyorlar" diyerek büyük tehdidi dile getiriyor. Küresel arenada silah üretiminde Yerli,Milli ve Bağımsız olmanın artan tehditlere karşı önemini anlatıyor. Üç gün sonra Lübnan'da haberleşme cihazları insanların elinde patlıyor. Bizim muhalefet ve onu destekleyen yazar çizer, entel dantel takımı ne yapıyor peki? Onlar da "Rakı"yı konuşuyor.
Muhalefet lideri Özgür Özel "İktidar olunca Rakı fiyatlarını indireceğim" diyor.
Onun da gündemi bu iyi mi? Yazarlıktan youtuberlığa terfi eden muhalif dantel "Rakı masasında bir araya gelince memleket meseleleri konuşuluyor.
Rakı vatanseverliktir" diyor.
Ne yani rakı masasına oturmayanlar memleket meselelerini konuşmuyor mu? Rakı içmeyen vatan haini mi? ABD'ye gitmeye hazırlanan Özgür Özel iktidara gelirse rakı fiyatlarını indirirken kaynağı nereden bulacak? Savunma Sanayii bütçesini mi kısacak? Vallahi ABD istedi yaparlar bunu.
Ne de olsa İsmet İnönü'nün torunları onları. Bizim muhalif entel danteller köşelerinden youtube'dan Savunma Sanayii'ne yapılan yatırımlara ve yüzde 80 "Yerli ve Milli" noktasına taşınmamıza "Maket bunlar.
Uçmaz" diye deli danalar gibi saldırmadı mı? Tıpkı ABD istedi diye Kayseri'ye gömdüğümüz savaş uçakları gibi SİHA'larımızı, tankımızı, topumuzu, ürettiğimiz savaş uçaklarını dalga geçerek gömmeye kalkmadı mı? Ben kafası iyi olan muhaliflerimizin, dünya medyasının bilimsel verilerle göklere çıkardığı Savunma Sanayiimize saldırırken hemen öncesinde rakı içtiğini düşünüyorum artık. Çünkü yıllarca izlediğimiz alkollü Levent Kırca tiplemesine döndüler. Normal bir kafa, ülkesi silah üretiyor diye dalga geçmez, saldırmaz. Hatta "Rakı"yı "Vatanseverliktir" noktasına hiç getirmez.
Ya da ayıklarsa başka bir şey var. O zaman bunlar gerici... 1947'de kalmışlar sanırım. Oğlum uyanın, 2024'teyiz artık. Başka bir dünya, başka bir Türkiye var.
Vallahi artık sitcom oyuncusu olarak görmeye başladık sizi.Yeminle söylüyorum.
Bak gülüyoruz artık.
Alemsiniz ya! Kahve de mi içmiyorsunuz konuşmaya başlamadan önce?
Anlamadım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)
- Terör kurucuları (28.10.2024)