DÜNYA köle ile sahibinin trajikomik tartışmasını izliyor ve anlayamıyor. İsrail Başbakanı önceki gün ABD'ye salladı.
ABD ise "Ayıp ediyorsun ama" meyanında cevap verdi. Zannedersiniz ki aralarındaki kavga büyük.
Aslında komik ama daha ötesi çok acı bir tartışma bu.
Burada sık sık dile getirdim. ABD İsrail tarafından esir alınmış zavallı bir köle. Hatta yeryüzünün en ahmak ülkesi. Yahudiler bu Hıristiyan ülkede önce "Evanjelizm"in kitabını yazdılar. Hristiyanları bu mezhep ile paraya tapar hale getirdiler. Cennet'e gitmek için dünyada İsrailoğulları'na ölene kadar hizmet etmeye inandırdılar.
"Nasılsa Hristiyanları bizim dinden yapamayız. Çünkü Yahudi doğmaları gerekiyor. Biz de onların inançları ile oynayıp bize hizmetçi köleler haline getirdik.
Şimdi sıra kullanmakta" diyerek muazzam bir sistem kurdular. Evanjelizm ile paraya tapanlar haline getirdikleri devasa Amerika'yı, küçücük İsrail'in koruması yaptılar. Bunun için fazla zorlanmadılar. Çünkü sızdıkları devlette en büyük silahı yani parayı kullandılar. ABD'yi yönetenleri satın aldılar.
Dünyaya kafa tuttular.
İsrail Başbakanı Netenyahu önceki gün "ABD bize istediğimiz silahları artık vermiyor.
Halbuki bize garanti almıştık" diye isyan ediyor, Beyaz Saray'ı suçluyordu. ABD Dışişleri Bakanı ise "Nasıl bu açıklamayı yapabilir.
Şaşkınlıkla karşılıyoruz.
İsrail'i asla silahsız bırakmıyoruz" diyordu.
Yani yağdırdıklarını iddia ediyordu. Aslında köle ile sahibinin kavgasındaki gerçek ise 900 kiloluk bombalarda yatıyordu.
ABD bu bombaların sevkiyatını ise şimdilik durdurmuştu. Çünkü 900 kiloluk bir bomba ile şehirler harabeye dönüyor, kadın-çocuk demeden önüne gelen katledilerek ortalık soykırım görüntülerine sahne oluyordu. ABD'yi yönetenler de bu görüntüler yüzünden tüm dünyada kendilerinden nefret edilmesinden ve iktidardan düştüklerinde yargılanmaktan korkuyordu. İsrail'e "Sana her türlü silahı veriyoruz.
Sonuna kadar da vereceğiz ama ne olur şu 900 kiloluluk yıkıcı bombaları alıp kullanma. Dünyayı bizden nefret ettiriyor bu bombalar" diye yalvarıyorlardı. Netenyahu da sahip edasıyla kongre üyelerine kendini davet ettiriyordu. Evanjelizm'in kuruluş yıldönümün 24 Temmuz'da Amerikan kongresinde kürsüye çıkıp meydan okuyacak, Beyazsaray'daki kölelere adeta kırbaç vurup, "Bu ülkenin sahibi biziz" mesajını Washington'un göbeğinde verecekti. Arada bir köleleri ağaca bağlayıp dövmek şarttı.
Peki kongre üyeleri Netenyahu'yu neden davet ediyorlar? Çünkü hemen hepsi satın alınmış da ondan.
Başkan adaylarından tutun da milletvekili ve senatörlere kadar tamamı seçimlerde kampanya yapıyor. Bu kampanyaları yapabilmeleri için milyon dolarlar lazım. Hal böyle olunca İsrail'i ölümüne destekleyen, petrolden tutun her alanda devasa boyutlarda olan şirketler bunlara para yağdırıyor.
İster Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun fark etmiyor. Parayla ruhlarını İsrail'e satıp ülkelerini fareye köle ediyorlar.
Trump Kasım'daki seçimler için 141 milyon dolar topladı. Biden'ın hesabına ise bu şirketlerden 212 milyon dolar yattı.
Trump geride kaldığını görünce petrol şirketlerine çağrı yaptı ve "Bana seçim kampanyam için 1 milyar dolar bağış yapın, sondaj sürelerini uzatayım" dedi. Yani "Ne olur beni daha fazla para ile satın alın" demekti bu.
Para için İsrail'i kuran şirketlere yalvaranlar, "Ben Hıristiyanım ama aynı zamanda Siyonist'im" diyerek gururla nara atanlar ABD'de başkanlığa adaydı.
Hal böyle olursa tabii ki milletvekillerinden tutun, senatörlerin kim olacağına, bürokraside hangi İsrail oğlunun üst düzey görev alacağına da tasmayı takan Tel Aviv karar veriyordu.
Arada tek tük kaçırdıkları da oluyordu. Mesela Jamaal Bowman adındaki milletvekili çıkıyor İsrail'e "Gazze'de ateşkes ilan et" çağrısı yapan ilk kongre üyesi oluyordu. Sen misin bunu diyen? Adam hakkında öyle bir iftira ve karalama kampanyası yaptılar ki, yerin dibine soktular. Senatör Bernie Sanders, önceki gün sosyal medya hesabından "Bir demokrasi miyiz yoksa oligarşi mi?" diye sordu.
Amerika'da İsrail lobisinin bir numaralı kurumu AIPAC'ın, Kongre üyesi Jamaal Bowman'a karşı yürüttüğü karalama ve linç kampanyasına 14,5 milyon dolar harcadığını söyledi.
ABD'nin bu yıkıcı lobi faaliyetlerine son vererek bağış kampanyalarını, satın alma işini durdurması gerektiğini açıkladı.
Alexandria Ocasio-Cortez adında bir kongre üyesi var.
"Kimsenin konuşmadığı bir sırla yaşıyoruz." diye söze girdi. Amerikalı politikacıların İsrail'e sınırsız desteğinin korkudan olduğunu haykırdı."Kongre üyeleri İsrail lobisinden korkuyor. Bu nedenle vicdanlarıyla oy vermiyorlar.
Korkularına oy veriyorlar. Tutsaklar." dedi. Kadını linç ettiler.
Burada yıllardır "ABD İsrail tarafından esir alınmış zavallı bir köledir" diye boşuna yazmıyoruz. ABD üniversitelerinde İsrail soykırımını protesto eden binlerce öğrenci dahi okul yönetimlerine "İsrail yanlısı şirketlerden bağış almayı ve her türlü ilişkileri kesin" çağrısını laf olsun diye yapmadı. Okullara kadar parayla sızmış bir yapıdan bahsediyoruz. Aynı FETÖ gibiler. ABD'nin paralel yapılanmaya direnen ve bertaraf edebilecek bir 15 Temmuz'u yok. O yüzden zavallılar ve İTÖ'ye (İsrail Terör Örgütü) köleler.