Ezikliğin korkusu
TÜRKİYE'NİN en büyük birkaç şirketinden birinin patronlarından olan ünlü isim gazetecilerle bir araya geldi.
Sohbet anında gazetecilerden biri yüzüne karşı "Türk iş adamları vizyonsuz. Proje üretmeye, Türk insanına güvenmeye açık değiller.
Kolaycılar. Ve en önemlisi zoru seçiyorlar" dedi.
İşadamı şaşırdı. "Nasıl yani" diyebildi. Gazeteci "O zaman biraz daha açayım. Bu ülkeden çok paralar kazandınız ama fazla bir şey vermediniz kusura bakmayın" diye sözüne devam etti.
Korkaklıkla suçladı.
Dışarıdan temsilcilikler alarak Türkiye'de montaj yaparak işi idare ettiklerini söyledi. "Binlerce parçayı dışarıdan getirip montaj yaparak satıp işin kolayın kaçıyorsunuz.
Halbuki tek bir beyin ile milyar dolarlar kazanmak mümkün.
Ancak bunları hiç düşünmüyorsunuz.
Dönüp bakmıyorsunuz bile" diye ekledi.
Aynı cümleleri bir yemekte ben de ilginç bir isimden duymuştum.
Sekiz on kişilik bir yazar grubu ile bir yemeğe davet edilmiştik. O dönemde ahaber'de Yazboz programını yapıyor özellikle küresel sermaye tetikçisi Soros'un ipliğini pazara çıkarıyorduk.
Yemekte yazarlar dışında tanımadığım simalar da vardı. Onlardan biri yanımıza gelip oturdu.
Kendini tanıttı. Soros'un Türkiye'deki vakfının yönetim kurulundaydı.
Çok sevdiği tetikçi Soros'un yediği haltları ifşa ettiğimiz için bize yanaşıp yakınlık kurmak istemişti. Bir saat kadar yanımızdan kalkmadı. Aynı zamanda da Türkiye'nin en büyük birkaç holdinginden birinde de mütevelli heyeti üyesiydi.
"Türk işadamlarının ezik ve korkak olduğu yönündeki tespitlerinize katılıyorum. Mesela benim çalıştığım holdingde yerli üretim pek yok. Hep dışarıdan temsilcilik alıp montajla kazanıyorlar. Yeni ve yerli bir ürün geliştirmeye açık değiller. Birkaç defa denediler. Hepsinde battılar. O yüzden kolaycılığa kaçıyorlar" dedi.
Dönelim tekrar geçtiğimiz günlerde gazetecilerle bir araya gelen ünlü işadamımıza...
İyice meraklanmıştı. "Bizi yerli üretimden, yerli projelerden kaçmakla suçluyorsunuz. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz" diye sordu. "Dünyada Apple ve Huwai savaşını ne kadar biliyorsunuz. Buna ne kadar hakimsiniz" karşılığı geldi. İşadamı bön bön bakınca gazeteci "ABD ve Çin önce beyine yatırım yapıyor. Küçücük bir cep telefonu projesi ile dünyayı sarsıyor, trilyon dolarlar kazanıyor.
İlk cep telefonu çıktığında, proje size de geldi. Ancak dönüp bakmadınız bile.
Çünkü vizyonunuz yoktu. Şimdi 5G diye bir teknoloji patladı.
Bir beyin bunu buldu, yatırım yapan milyar dolarlar kazandı bir fikirle. Peki 5G'yi bulan kimdi biliyor muzunuz" diye bir soru daha patlattı.
Bizim ünlü işadamımız yine bön bön baktı. 5-G teknolojisini bulan bir Türk profesörüydü. Makale yazarak bunu duyurdu.
Ancak Türkiye'den hiçbir işadamı bunu okuma zahmetine bile katılmadı.
Okusalar bile fark etmezdi.
Dönüp bakmazlardı bile o montajcı kafayla. Halbuki Çin'in dünyaca ünlü Huwai şirketi bu projeye balıklama atlıyor, 600 milyon dolarlık yatırım yapıp 500 milyar dolar kazanıyordu.
Ardından da "Bu projeyi Türkiye'deki profesörün yazdığı makaleden okuyup öğrendik. Yatırım yaptık, bir koyduk, bin kazandık" diyordu.
Gazeteci ünlü işadamımıza bu örneği verdi. "Bir beyin, bir projeyle 500 milyar dolar, hatta trilyon dolarlar kazanabilirsiniz.
Bu ülkede bunu yapabilecek beyinler çok. Ancak kapınızı çalsalar, randevu bile vermezsiniz.
Makalelerini bile hiç okuma zahmetine katlanmazsanız. Devlet yapsın bu işleri diyerek sıyrılırsınız. Ne Apple, ne Huwai bir devlet şirketi. Trilyon dolarları kazanan makaleleri bile didik didik eden özel şirektler. Hatta bizim işadamları 'Dışarıdan projeyi alıp montaj yapmak varken, yerli üretime yönelmek intihar olur' diyerek engellemeye bile kalkıyor" diyerek final yaptı. Ünlü işadamımız kilitlenmişti. Sarf edebilecek hiçbir söz bulamadı.
İstanbul Teknik Üniversitesi, THE 2024 Etki Sıralaması sonuçlarına göre "Nitelikli Eğitim"de dünyda ilk beşe girdi. Bizim anlı şanlı işadamlarımızın kurduğu üniversiteleri o listede yoktu. Sadece İTÜ'de bile ne beyinlerimiz var.
Ancak kaç işadamımız onlarla ilgileniyor, kapısında yatıyor. O yüzden Bayraktar Grubu'nun düzenlediği Teknofest'e ve milyonlarca katılımla gelen milyonlarca projeye alkış tutuyorum. Canavar gibi genç beyinlerimiz geliyor. Dünyada dengeleri değiştirecek yerli Kızılelma yarasa insansız savaş uçağımız için Bayraktar Grubu tam 1 milyar dolarlık kaynak harcadı. Sadece bunun için 500 milyon dolarlık yatırımla dört yıl içinde Türk mühendislerinin emeği yerli motora kavuşulacak. Türkiye'nin en zenginlerinin ne Teknofest gibi bir organizasyona ne de Türk beyninden çıkan projelere ilgisi var. Sadece dışarıdan alıp, motajla ve "Biz yapamayız" eziklikliği ile yol alıyorlar.
Ardından bir Türk profesörün makalesi ile 500 milyar dolar kazanan Huwai'ye hayranlıkla bakıyorlar. Halbuki maden diplerinde, yanı başlarında.
Ancak dedik ya korkaklar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)