Küresel parlama
AMERİKALI
Senatör, Türkiye lehine olacak her olayda zıpçıktı gibi fırlıyor.
Engellemek için her yerini yırtıyor.
Amerikan derin devleti ve Pentagon ortak operasyonla adamın evinde rüşvet parası olarak külçe külçe altın bulunduğunu ifşa ediverdi. Rum-Ermeni ve İsrail lobilerinin adeta kuklası olan senatör Menedez Rezil rüsva oldu. Şimdi yargılandığı davada kıçını kurtarmaya çalışıyor. Peki Amerikan derin devleti neden Menendez'e operasyon çekti? Cevabı basitti.
Türkiye ABD için HAYAT demekti. O yüzden son yıllarda "Hayati ortak" deyimini boşuna telaffuz etmiyorlardı. F-16'ların verilmesine kadar uzanan bir süreç yaşıyoruz.
Buna en büyük takozu Menendez koyacaktı. Saf dışı edildi.
İran, Rusya ve Çin ortaklığının yansımaları Amerika'yı delirtiyor ve Türkiye'ye daha muhtaç hale getiriyor.
Geçtiğimiz haftalarda bir Amerikan düşünce kuruluşunun yayınladığı raporu aktarmıştım.
"ABD'nin oluşturduğu boşlukları birçok yerde Çin-Rusya ve İran bloğu dolduruyor. Bu bloğa karşı Türkiye'yi yanımıza alarak boşlukları Ankara ile doldurmalıyız" çağrısı yapıyordu.
Hudson Enstitüsünden Luke Coeffey de geçtiğimiz yıl Beyaz Saray'ın resmi sitesinden yayınlanan makalesinde "Rusya Hazar'da Volga Kanalı'nı daha çok Hazar Donanması gemilerini, askeri malzemeleri, mühimmatları Azov Denizi'ne, oradan da Karadeniz'e ulaştırmak için kullanıyor. Ve ayrıca İran'ın bu kanalı yaptırımları bypass ederek dış dünyaya ürünlerini göndermek için kullanıyor.
Rusya'nın Ukrayna işgalinde bu önemli rol oynadı. Kanalı modernize etmek için bir milyar dolarlık yatırım açıkladılar.
Rusya Ukrayna'ya cruise füzelerini de Hazar'dan fırlatıyor. NATO planlayıcıları, NATO'nun Karadeniz sınırının Hazar Denizi'nin güney kıyıları olduğunu düşünmeye başlamalı" çağrısı yapıyordu.
Akıllı adamdı Luke Coeffey. "Gerçek şu ki Amerikan gemileri hiçbir zaman Hazar Denizi'nde olmayacak.
Bu yüzden orada kıyısı olan Türk Cumhuriyetlerini mutlaka yanımıza almalıyız" diyerek adeta yalvarıyordu. Türk Cumhuriyetlerini safına çekmenin tek yolu vardı.
Ankara'yı ikna etmek ve yanında görmek.
Karadeniz'den tutun Hazar'a, Kafkaslar'dan Orta Asya'ya kadar olan hatta Washigton'un Türkiye'ye hayal edemeyeceğiniz ölçüde ihtiyacı vardı.
Aynı dönemde Beyaz Saray'ın resmi yayın organında bir makale daha yayınlanıyordu.
Bush döneminde Beyaz Saray'da Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi, Savunma Bakanlığı'nda da müsteşar yardımcılığı yapan Mike Doran, "Washington'da Ruslarla İranlıları nasıl ayırırız diye düşünen biri yok. Bunu yapmanın yolu Orta Asya'dan geçiyor.
Türkmenistan dünyanın dördüncü gaz rezervlerine sahip ülke. Kazakistan'ın da tonlarca petrolü var.
İkisi de rezervlerini Hazar Denizi'nden Azerbaycan'a oradan da Avrupa'ya götüremez. Çin, Rusya ve İran'ın baskısı altındalar.
Rusya, Çin ve İran'a karşı bölgedeki KARŞI DENGE Türkiye. Türk-Azerbaycan ilişkisi çok güçlü. Türkiye ve Azerbaycan'ın Kazaklara ve Türkmenlere kaynaklarını orta koridordan Avrupa'ya ulaştırmalarında güvenlik sağlamaları açısından, Washington bu imkanı nasıl kuracağını düşünmeli.
Eğer orta koridor oluşturmak için Türklerle bu işe girmezsek Çin dalacak. Biz de kendimizi Çin, Suudi, İran ve BAE arasındaki ilişkilerin arttığı bir ortamda bulacağız" diyordu. Mike "Oyuna dahil olmalıyız ve oyun Türklerin çok güçlü olduğu Orta Asya'da. Oyuna da ancak Türkiye sayesinde dahil olabiliriz" diye ekliyordu. Zavallı Mike bu makaleyi kaleme alırken "Kazaklar petrollerini Türkmenler de gazını Hazar üzerinden Avrupa'ya ulaştıramaz" diyordu. Şimdi geldiğimiz noktada Türkiye Karabağ üzerinden bunu hayata geçirmek üzere kolları sıvadı. Artık bu hayal değil. ABD'nin geleceği Ankara'nın elinde. Bu yüzden yıllardır Gezi'den tutun darbelere, CHP'nin iktidara gelmesine kadar tüm yolları denediler.
Ankara'yı ele geçirmek için başkanları bile "Seçimde muhalefeti destekleyip, Erdoğan'ı indireceğiz" diye boşuna açık açık söylemedi.
Alman medyası da geçtiğimiz günlerde "Afrika'da yeni güç Türkiye" diye haber yapıyor, AB de "Afrika'da Çin ile rekabet edebilen yegane ülke Türkiye. Onlarla işbirliği yapmak zorundayız" çağrısı yapıyordu. Önceki gün ABD basını da papağan gibi bunu tekrarladı ve "Türkiye Afrika'da Çinli şirketleri solladı.
Yakın zamanda Fransız ve ABD kuvvetlerini kovan Nijer de dahil olmak üzere Afrika'daki ülkelerle savunma işbirliğini genişletti." narası attı. Türkiye'nin ABD'nin yeni bir diyaloğu geciktiremeyeceği kadar çok KÜRESEL PARLAMA noktasının ortasında durduğuna dikkat çekilerek "Özellikle Türkiye'nin aktif olduğu ancak ABD'nin erişiminin sınırlı olduğu bölgelerde Çin, İran ve Rusya'nın nüfuzunun kontrol altına alınmasına yardımcı olmak konusunda da sunabileceği çok şey var" diye bağırdı adamlar. Finalde de "Türkiye'nin coğrafi konumu, bölgesel nüfuzu ve artan savunma sanayii kapasitesi, Türkiye'yi çok kutupluluk ve düzensizlik ile mücadelede DEĞERLİ bir ortak haline getiriyor" diye noktayı koydular. Ankara'ya muhtaçlar. Yoksa nefes alamayacaklar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)