OSMAN
Gazi, Şeyh Edebali'nin dergahında ara sıra misafir olarak kalır ve sohbet ederdi. 20'li yaşlardayken yine öyle bir sohbet gecesinde odasına çekildi.
Yatıp uyumak üzereyken rafta gözüne ilişen Kuran-ı Kerim'i fark etti. Saygısından dolayı uzanıp yatamadı. Eline Kur'an-ı Kerim'i alıp 6 saat boyunca okumaya başladı. Osman Gazi Kuran-ı Kerim'e olan bu muhteşem saygısından dolayı her okuduğu saate 1 asır tekabül edecek gibi kurduğu imparatorluk, yedi cihana 600 yıl hükmetmiştir.
6 saat sonunda ise duvara yaslanarak uykuya daldı. Rüyasında Şeyh Edebali'nin yanında yatıyordu. Şeyh Edebali'nin göğsünden bir hilal doğdu. Yükselip büyüdü ve dolunay haline geldi. Ardından o hilal gökyüzünden inip göğsüne girip kayboldu.
Son noktada göğsünden bir çınar bitip büyüyüp yükselmeye başladı.
Dallarının gölgesi dünyayı kapladı.
Uyandığında rüyasını heyecanla Şeyh Edebali'ye anlattı. "Ey oğul" diye söze girdi Şeyh Edebali ve "Bundan böyle rahatlık bize, cefa sana, Unutmak bize, hatırlatmak sana.
Ey oğul! Allah sana ve nesline bir cihan devleti nasip etti" diye yorumladı. O günden sonra Osmanlı'nın sembolü oldu Çınar ağacı. Her fethettikleri şehre yapılan her çeşmenin yanına bir de Çınar diktiler. İhtişamlı görünüşü ile Çınar ağacı Yaklaşık 1000 yıl yaşama süresine sahiptir.
Çocukluğum Bursa Yenişehir'de köyde geçti.
Manav köyüydü. Yani Osmangazi ile Anadolu'ya ilk gelen obalardan birinin yerleştiği köydü. Gurur duyduğum dedelerim o obalara ilk günden itibaren liderlik yaptı. Civardaki çok sayıdaki diğer köyler de Manav'dı. Soylarını korumak için yüzyıllarca hep birbirlerinden kız alıp verme yoluna gittiler.
Son gittiğimde çok üzülmüştüm. Hayalet köye dönmüştü. Sessiz ve ıssız sokaklarında virane yapılar ve sadece yaşlılar vardı. Gençler şehirlere göç ediyordu. Ne güzel çocukluk anılarım vardı Ebeköy'de. Çiftliğimiz dere kenarındaydı. Biraz aşağısına da rahmetli babam Kanada Kavakları dikmişti. Oraya da uğradım. Değişmişti.
Kanada Kavakları yoktu artık.
Artık her şey değişiyor.
Geçmişte bir İsmet İnönü hikayesi vardır malum.
Konya'ya gelir. O dönem her ilin valisi aynı zamanda da CHP il başkanıdır.
Vali başkanının evinde kalır. Ertesi gün konuşma yapacaktır. Evsahibi "Efendim, Konya'da uzun konuşma yapmanıza gerek yoktur. Tek kelime ile şehri fethedebilirsiniz" der. İnönü merakla "Nedir o kelime" diye sorar" Cevap "Sadece Allah deyin" şeklindedir. Ertesi gün konuşmadan sonra Vali "Efendim Allah demediniz" diye hatırlatır.
İnönü "Allahaısmarladık dedik ya" cevabını verir. O CHP yıllarca bu ülkede dindarlarla uğraştı.
Kemalizm adı altında dindar olan nüfusun büyük bölümü senelerce büyük eziyetlere maruz kaldı. O yüzden de yıllarca iktidara gelemedi. Şimdi son bir yıldır "Değişim" sloganıyla rüzgarlar estiriliyor. 2014 yılında NeoConların karargahı Washington Enstitüsü, CHP'de değişimin ilk sinyallerini vermişti.
İsrail'in Amerika'daki bir numaralı lobisi AIPAC'a bağlı Washington Enstitüsü yayınladığı rapora "Yeni CHP" başlığını atmıştı.
Raporda "Daha dindar bir CHP geliyor" müjdesi veriliyordu. "Fosilleşmiş Kemalistlerin idaresi altındaki gelişimini durdurmuş ve donmuş eski CHP, katı laikçiliği demokratikleşme ve halkın iradesine tercih etmiştir. Yeni dindar CHP, değişimle FOSİLLEŞMİŞ bir siyasal yapıyı dinamizme çevirecek" deniyordu. Ardından bir baktık CHP'deki mezhep odaklı Kılıçdaroğlu yönetimi tasfiye edildi.
Son seçimde "Değişim" sloganı öne çıkarılıp "Tesbih, seccade, kıble için pusula dağıtan, Yasin okuyup videosunu yayınlayan, türbelere koşan, seçimi kazanınca şükür namazı kılan" CHP'li patlaması yaşandı.
Katı Laikçi sadece türbanla mücadele için ömrünü veren anlı şanlı entel yazarlar "Tesbihseccade" dağıtanlarla, ilanla türbanlı eleman arayan adaylarla yanyana getiriliyor, adeta bir potada uyutularak sessizce eritiliyordu. Önceki gün yazdığım Amerikalıya bu ilginç manzarayı da sordum. "Neler oluyor CHP'ye?" diye. Bana "Çınar 1000 yıl yaşar.
AK kavaklar var uzun ömürlüdür o da. 700 yıl yaşarlar ama sen Batı'nın çok sevdiği Kanada kavaklarını araştır" dedi. Şaşırdım.
Alaska'da Avrupa ve ABD'de çok olan Kanada Kavakları sineklerin üşüştüğü bataklıkları kurutmak için birebir çözümdü. Üstelik 700 yıl beklemeye gerek yoktu. 8-10 sene gibi kısa bir sürede kesilip satılarak muazzam kazandırıyordu. Amerikalı "Daha düne kadar Ekrem mi Mansur mu diyordunuz.
Özgür Özel kimsenin aklında yoktu. Kısa sürede şimdi onu konuşuyorsunuz.
Beş altı sene sonra bir bakarsınız üçü de budanıp 'Hiçbiri' olabilir. Dönüştürülen CHP'ye hiç kimsenin aklında bile olmayan biri oturuverir" dedi.
Ne yani "Kısa ömürlü olan ve iyi kazandıran, kullanışlı Kanada Kavakları projesi"ne maruz kalıyordu memleket? Amerikalı "Eskiden darbe yapan bizim çocuklar vardı.
Şimdi bizim kavaklar var dersek ne olur yani" dedi gülerek. Ne demek istedi acaba?