"HATIRLAYIP da üzüleceğine, unut da sevin" diyenler var. Benim favorim;
"Her zaman doğruyu söyle, ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın" Hatırlamak veya hatırlamamak işte bütün mesele bu. Google'a "Hatırlamıyorum dedi" yazın, çıkan sonuçlara şaşar kalırsınız.
Şu sıralar ilk sıralarda Ekrem İmamoğlu var. 5 yıl önce verdiği vaatleri, beş yıl sonra "Hatırlamıyorum" diye özetleyen İmamoğlu'nu daha sonra adli olaylar takip ediyor "Hatırlamıyorum dedi" sıralamasında.
Mesela yaşlı adam 20 yaşındaki kızı öpüyor.
Mahkemede "Hatırlamıyorum" diyor.
Balkondan, pencereden anasını, karısını atıp "Hatırlamıyorum" diyenler, eşine 75 kez bıçak saplayıp hiçbirini hatırlamadığını iddia edenler... Hatta kılıçla kız arkadaşını öldürüp mahkemede "Vallahi hatırlamıyorum" diyenler dahi var. Biri de deprem sonrası ekranlarda yardım kampanyasına telefonla katılıp "3 milyon dolar" bağış yapıyor.
Tabii aradan aylar geçiyor parayı yatırmıyor.
Kendisine ulaşıyor gazeteciler. "O gece çok sarhoştum, hatırlamıyorum" diyor.
Almanya'nın eski Başbakanı Helmut Schmid yıllar önce Türkiye Başbakanı Demirel ile buluşuyor. Schmid bu görüşmede yaşadığı ilginç bir diyaloğu anılarını topladığı kitabında bakın nasıl açıklıyor; "Demirel'le ilk karşılaşmamızı çok iyi HATIRLAYABİLİYORUM. Ankara'da buluştuk. O zaman başbakandı ve bana şöyle dedi: 'Biliyor musunuz Bay Schmidt, yüzyılın sonuna kadar Almanya'ya 15 milyon Türk daha ihraç etmeliyiz.' Bunun üzerine ben de ona 'Bu olmayacak. Buna izin vermeyeceğiz' dedim. Onun yanıtı da 'Bekleyin bakalım.
Biz çocukları üreteceğiz ve siz de onları alacaksınız' oldu." Demirel'in 70'li yıllarda "15 milyon çocuk üretme ve Almanya'ya ihraç etme" projesi 20. Yüzyıl sona erdiğinde tabii gerçekleşmiyor. Yıllar sonra Demirel'e Alman Başbakanı ile aralarında geçen diyalog ve "Çocuk üretme ve ihracatı" projesi soruluyor.
Demirel "HATIRLAMIYORUM" diyor.
Yalnız hatırladığı bir şey var Demirel'in "O dönemde Schmid bir telefonumla bize 500 milyon dolar kredi kullanmamızı sağladı.
Memlekette bir avuç benzin, şeker yoktu, yağ yoktu" diyor. İşte böyle bir dönemde yapılmış bu "Çocuk üretme ve Almanya'ya işçi olarak gönderme" projesi. İnsan zor günlerde ne dediğini bilmeyebilir, tabii hatırlayamaz.
Demirel Amerikalılardan da çok korkardı.
Yakınlarına "Aman beni Amerikalılarla karşı karşıya getirmeyin" derdi. Tabii Washington merkezli darbelerle yorulmuştu.
O darbelerden kaçarken bile şapkasın almayı hatırlamıyor, geride bırakıyordu. Ecevit, hergün fabrikaların kapandığı, binlerce insanın işsiz kaldığı, ekonominin dibe vurduğu dönemde Amerika'dan kurtarıcı olarak Kemal Derviş'i getirmişti. IMF'ten Derviş döneminde alınan milyarlarca doların bir senti bu devlete harcanmamış, Derviş sayesinde batık bankalara gitmişti. Aradan geçen zaman içinde Ecevit, Kemal Derviş'e "O kadar sıyrıldım ki adını bile HATIRLAMIYORUM. Ama kabahat bende, onu getiren benim" tepkisini gösteriyordu. FETÖ mensuplarından biri kurban paralarını toplayıp örgüte gönderiyordu.
Yargılandığında banka hesabındaki kurban paraları sorulduğunda "Hatırlamıyorum" diyordu. Baylock kullandığı ortaya çıkan FETÖcüler de mahkemede "Böyle bir program kullandığımızı hatırlamıyoruz" diyordu. Astsubaylık sınavını kazandığını söyleyen FETÖ'cü A.E.T mahkemede sözde imam H.Y'nin örgüt evinde kendisine tüyo verdiğini belirtiyordu. "Sınava giderken tek renk, çizgisiz ve yazısız tişört giymemi istedi.
Kısa künye söylememi ve bilemediğim sorulara 'HATIRLAMIYORUM' değil 'ANIMSAMIYORUM' diye cevap vermemi tembihledi. Oturduğum zaman ellerimi dizlerime koymamı ve dizlerimi titretmeden oturmamı söyledi. Onun dediklerini yaptım ve sınavı kazandım." diyordu. Hatırlama-anımsama şifresi sınav kazandırıyordu FETÖcülere. 15 Temmuz'da yakalananlardan bazı askerler de "O gece alkollüydük, bize emri kim verdi hatırlamıyoruz" diye mahkemede komuta kademesini gizliyordu. FETÖcü bir Albay'a da mahkemede "Neden takviminde 15 temmuz işaretli." diye soruluyordu. "Hatırlamıyorum" cevabı geliyordu. Bulgaristan'a kaçarken yakalanan FETÖ'nün kasası twitter'dan devlete sallıyor, örgüt liderini övüyordu. Yakalanınca "Twitter hesabım olduğunu hatırlamıyorum" diyordu. Hatta bir FETÖ'cü dava görülürken kendisine telefon numarasının kaç olduğu soruldu. "Hatırlamıyorum" dedi. Bir kadın uçakta "Ben FETÖ'cüyüm uçağı patlatacağım" diye bağırıyor, tutuklanınca "Ben bipolarım hatırlamıyorum" diyordu. Bir kadın 125 FETÖ'cü ile telefonda görüşüyor, mahkemede "Kim olduklarını hatırlamıyorum" cevabı veriyordu. "Hatırlamıyorum" kelimesi en çok FETÖcülerin sevdiği, sarıldığı, kullandığı ışıltılı bir kaçış yoluydu.