İKİYÜZLÜLÜK, riyakarlık, utanmazlık, sadizm ve insanlıktan çıkma... Ne derseniz deyin. Dünyayı yönettiğini zannedenlerde bu duygu patlamaları yaşanıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Filistin'de yaşanan dram korkunç" falan diyor iyi mi?
Bebeklerin, çocukların, kadınların üzerine İsrail tarafından atılan tam 65 bin ton bombanın tamamı Amerikan yardımı füzeler. ABDli Bakan dramdan bahsediyor, üzgün falanmış. Artık bu göstere göstere gelen riyakarlıkları mide bulandırıyor, tiksindiriyor adeta.
Ancak bu insanlıktan çıkmış tiplerin umurunda değil. Hatta "Üzgünüz" falan deseler de perde arkasında çok mutlular.
Nitekim ABD Dışişleri Bakanı "Washington'un Ortadoğu'daki hemen her ülkeden, İsrail'in Gazze'deki Hamas'la savaşına nasıl son verileceğine ilişkin görüşmelerde ABD'nin masada olmasını istiyor" diyor.
"ABD ortaklığına her zamankinden daha fazla önem veriliyor" diye ekliyor. Mutluluktan havalara uçacak nerdeyse.
"Her zamankinden daha fazla ihtiyaç varmış onlara. Sıraya girmiş ülkeler. E zaten sistem de plan da bu. İsrail ve İran bölgedeki diğer ülkelere sopa olarak kullanılan birer argüman. Sopalarla dürtülerek ABD'nin kucağına oturtulan zavallılar topluluğu oluşturuluyor.
İsrail ve İran'ın çıkardığı her krizin Washington'a yarayacağına inanan Amerikan kafası var nedense. Bu kafa körlüğe yol açıyor. Yeryüzünde çığ gibi büyüyen öfke ve nefreti göremiyorlar. O yüzden Başkan Biden için sık sık "Aptal" diyen Trump'ın bu açıklamasını beğeniyorum.
Geçtiğimiz hafta yine "Aptal" dedi.
İngiltere eski başbakanı Churchill'in bir cümlesini kullanıyor ABD'nin şimdiki Dışişleri Bakanı;
"Cehennemden geçiyorsan yürümeye devam edeceksin" diyerek. Yanarak yürüyeceksiniz ve sonsuza kadar orada kalacaksınız.
Putin de, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky için "Aptal" dedi. "Ne güzel İstanbul'daki barış görüşmelerinde anlaşmıştık. Ancak İngiltere'nin karşı çıkıp gaz vermesiyle o anlaşmaya uymadı aptal" açıklamasını yaptı.
Zavallı kullanışlı bir eleman Zelensky. Amerikalarda yalvarıyordu silah verin diye. Bu aralar onları pek düşünen yok. En son Çin'in kapsını çaldı Zelensky, "Ne olur Rusya'ya baskı yap, savaşı durdurabilirsiniz" diye. Hayati çıkarları olan Ortadoğu'daki gerilime kilitlenen Çin'in umurunda bile olmadı.
ABD 3 Ocak'ta Irak'ta İran yanlısı Haşdi Şabi lideri yardımcısı El Mühendis'i öldürdü. Yapmıştır kereta bir yaramazlık. Şimdi tabi dünyada İran'ın karizması da çiziliyor.
Tahran da Irak'taki Amerikan Ayn el-Esad üssüne füze fırlattı.
O üssün Amerikalı komutanı Albay, füze saldırısı öncesi İran'ın kendilerine "Alo, füze atacağım, idare edin.
Nasılsa yoldayken düşürürsünüz" dediğini İngiliz basınına açıkladı.
DEAŞ'ı gönderdiler İran'a.
Eski Başkan Trump'ın "Biz kurduk" dediği DEAŞ var ya, işte o.
Libya'da komutanlarından biri yakalanmıştı. "Ben müslüman görünümlü Yahudiyim ve MOSSAD ajanıyım" diyordu. İşte o DEAŞ, öldürülen İranlı General Kasım Süleymani'yi mezarı başında anma yıldönümünde bomba patlatıp 100 İranlı'yı öldürdü. Saldırgan DEAŞ üyelerinden biri Beluci'ydi.
İran da gitti Pakistan sınırları içindeki Belucistan'ı vurdu. Pakistan da buna karşılık verdi. Yani DEAŞ'ın İsrail'i vurma durumu yok.
İran'ınsa hiç yok. Hepsi bir kontrol merkezinden yönetilen kriz kuklaları.
MOSSAD ve CIA'nın gönderdiği örgüt yüzünden Pakistan'a saldıran bir İran var ortada. Tuhaf işler bunlar. 5 yıl içinde ABD'nin Irak'tan tamamen çekileceği belirtiliyor.
Nüfusun büyük çoğunluğu Şii Irak'ta. Yani bu ülke altın tepside İran'a sunuluyor ABD tarafından. O yüzden Tahran ABD'yi çok sever.
ABD daha fazla sever.
Eğer araya Gazze krizi girmeseydi, S.Arabistan kapısında yatıp ağlıyordu "Haydi bizi İran'a karşı koruyacağınıza dair garantörlük anlaşması imzalayalım sizinle.
Karşılığında biz de İsrail ile barışalım" diyerek. İran sopası ne güzel işliyordu.
Husileri Kızıldeniz'de saldırtıyor İran. ABD de bu saldırılar sayesinde Kızıldeniz'e yerleşiyor.
Gazze savaşından bir buçuk ay sonra da KIYAMET bombasını tanıttı Washington aniden.
Hiroşima'ya atılandan 24 kat daha güçlü nükleer bir bombaymış. Tabii test etmeleri lazım bir yerlerde.
İyi gövde gösterisi olur.
Acaba İran, Yemen'i mi sunuyor "Buyur burada test et" diye düşünmüyor değilim.
Kıyamet alametlerini anlatan hadislerden birinde "Aden'de bir ateş çıkar" buyruluyor.
Husiler Yemen'de Aden'i ele geçirip, İran'a bağladı.
Şimdi Aden körfezinden ticari gemilere saldırıyorlar.
"Hadi dene kıyamet bombasını" diyorlar adeta ABD'ye. Oyun içinde oyun.
Bizim daha da güçlenmemiz lazım.
Muhalif gazeteci bir kızımız daha önce "Diğer ülkeler uzaya giderken" diye başlayıp, hükümete sallıyordu.
Şimdi de "Nereden çıktı bu uzay" diye tweet atmış.
Bu kafalara rağmen savunmamızı daha da güçlendirmeliyiz. Bir hayal inşa edin ki, o hayal de sizi inşa etin. İlk Türk astronotuyla seçkinler kulübünde bir imza daha attık. Müthiş bir yazılımcı gençlik geliyor. Hem de milyonlarca. Göklerin ötesinde daha büyük hayalleri inşa etmek, yeryüzündeki oyunları bozmak için. Kutlu olsun.