AMERİKAN kongresi Çin'le 2030'da yaşanacak olası bir savaşa hazırlık yapılması hususundaki tasarıya onay verdi. İçimizdeki öngörüsüzler, dünyada neler olduğu konusunda sıfır takılanlar, sadece kendi devletine saldırmayı maharet sananlar, Savunma Sanayiimizi itibarsızlaştırmak için çırpınan zavallılara rağmen biz de hazırlık yapmak zorundayız.
Önümüzdeki 10 yıl büyük kavgalara ve savaşlara, krizlere gebe.
Afrika'da egemenlik savaşları, sömürgeleri kapma yarışları, her türlü oyun, darbe, terör sahaya sürüldü. Ukrayna savaşı bitecek gibi görünmüyor. Rusya bu işi bitirir derken, NATO tüm imkanlarını seferber ederek Ukrayna'ya silah yağdırdı. Ukrayna Ordusu Rusya içinde operasyonlar düzenlemeye, askeri tesisleri vurmaya başladı.
Kremlin dün Moskova'ya Ukrayna tarafından İHA saldırıları düzenlendiğini açıkladı. İHA'ların düşürüldüğünü, bir tanesinin gökdelenin 21. katına çarparak alev aldığını duyurdu.
Rusya'dan dünyaya meydan okuyan bir açıklama geldi. Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev "Moskova, ikinci kez Ukrayna İHA saldırılarına maruz kalıyor" dedi. NATO destekli saldırıların başarılı olması ve topraklarının bir kısmının elden çıkması halinde NÜKLEER SİLAH kullanmak zorunda kalacaklarını söyledi.
Evet dünya Nükleer tehditle karşı karşıya.
Dünyanın gözü Erdoğan- Putin görüşmesinde.
Yeryüzünün tek barış umudu Türkiye.
Hemen yanı başımızda İran nükleer füzeler deniyor ve geliştiriyor.
İsrail nükleer silahlara sahip sayılı ülkeler arasında. S.Arabistan, ABD'nin "İsrail ile başlayan barış görüşmelerini zirveye çıkarın. Bu işi tamamen bitirin.
Benim Pasifik'te Çin'le olan kavgamda arka bahçe Ortadoğu'nun sorunlu olmasını istemiyorum" dedi.
S.Arabistan çeşitli şartlar öne sürdü. Bunlardan birisi de "Nükleer silah yapmamıza izin verin" şeklindeydi.
Böyle bir dönemde bizim zavallı muhalefet SİHA'lardan başlıyor, ürettiğimiz her ürüne nefret söyleminde bulunup itibarsızlaştırmak için kendini yırtıyor.
Bu maket kafalar yapılanları alkışlayıp, "Biz neden nükleer silah üretmiyoruz." diye eleştirseler anlayacağız. Ancak bir mermi bile üretmemize karşı olan montajcı maket kafaları maalesef sırtımızda taşıyoruz. Bu Batı sevdalısı zavallılar, sanki biliyorlarmış gibi 6 milyar dolarlık ihracat hacmine çıkan Savunma Sanayiimizin her ürününe tek tek ağzına geleni söylüyor. Bir tek küfür etmediği kalıyor. Hal böyleyken dünya bu ürünlerimize parmak ısırıyor, alkış tutuyor.
Çok sayıda ülke almak için sıraya girerken İngiliz ihracat bakanı Malcolm Offord Türkiye'ye geliyor ve "Türk Savunma Sanayii yürümüyor, koşuyor" diye avaz avaz bağırıyor. Bizim maket kafaların kulağına megafon dayayıp bağırarak anlatsa bunlar duymaz. Çünkü nefret onları sağır yapmıştır.
Çünkü onların kalpleri sadece ve sadece savunmada dışarıya bağımlı olmaya saat gibi kurulmuştur. Eziklik şırıngası tüm hücrelerine enjekte edilmiştir.
Geçmişte bu ülkede kim iktidar olursa olsun bu kafaların bürokraside, devletin her yerinde güç vesayeti vardı. Onlar ne derse o olurdu. Bir mermi bile üretemediler.
Anıtkabir'deki bayrak direğine çelik ip lazımdı.
"İpi bile yurtdışından almak zorundayız. Ayıp yahu" diye söylendiler. Bir işadamı bayrak ipini üretti de rahatladılar. O işadamını bir ip için büyük işmiş gibi ödül ve plakete boğdular.
İsmail Hakkı Pekin Paşa önceki gün ekranlarda Batı yanlısı ittihatçı bu ezik kafaların İsrail'den İHA aldığını anlattı. O İHA'ları asla biz kullanamıyorduk.
İsrail'den gelen memurlar oturuyordu kumandanın başına. Hafta sonu herifi bulamıyordun. Cumartesi- Pazar izinli olduğunu söyleyip kayboluyordu.
Teröristler de hafta sonu ellerini kollarını sallayarak Mehmetçik ve sivilleri katlediyordu. Amerika'dan aldığımız İHA'ları da anlattı Pekin Paşa. Dört tane gelmiş. Dördü de düşmüş.
Yüksek irtifada donuyorlarmuş. Ardından iki tane daha almışız.
Onlar da düşmüş. Milyon dolarlar çöpe gitmiş.
Şimdi bunlardan kat kat yüksek teknolojiye sahip, yüksek irtifada vals yapan, yakalanamayan, görülemeyen, hayalet insansız hava araçları hatta uçaklar yapıyoruz.
Türkiye bu tabloyla gurur duyarken, içimizdeki eziklerin midelerine kramplar giriyor, bağırsakları düğümleniyor, öfkeden dalakları şişiyor.
Onlara rağmen devasa yatırımlarla Savunma Sanayiimiz daha da büyüyerek düşmana korku salacak, onlarca ülkeyi Ankara'ya bağımlı hale getirmeye devam edecek. Dünya Nükleer savaş tehlikesini konuşurken biz de buna odaklanmalıyız. Ve mutlaka ama mutlaka Nükleer GÜÇ olmalıyız.
Bunu konuşmalıyız. Peki Erdoğan yapar mı? Evet yapar. Bırakın ezikleri, otobüsleri ittirilecek duruma getirenlerin başkanlık oyunlarını konuşsun. Biz bize yeteriz.