CUMHURBAŞKANI Erdoğan Körfez çıkarmasını Suudi Arabistan'dan başlattı. Dünya medyası bu ziyareti yine flaş haber olarak okuyucularına duyurarak "Erdoğan, yatırım savunma iletişim ve enerji alanlarında S.Arabistan ile dev anlaşmalara imza attı" diye yazdı.
Türkiye'nin S.Arabistan'a ihracat artışındaki patlamaya da dikkat çekildi. Zira S.Arabistan'a ihracatımız Ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 32 kat artarak 11 milyon 209 bin dolardan, 367 milyon 363 bin dolara yükseldi.
Geçtiğimiz yıl S.Arabistan ile ticaret hacmimiz 6,5 milyar dolardı. Bu rakamlar 2023'ün ilk 6 ayında 3,4 milyar dolar oldu. Hedef kısa vadede 10 milyar dolar, uzun vadede ise 30 milyar doları yakalamak.
Geçen ay Kuveyt Bayraktar TB2 alımı için 370 milyon dolarlık bir anlaşmaya imza atmıştı.
Beyazsaray'ın resmi yayın organında yine Baykar'ın SİHA satışları gündemdeydi. Baykar'ın ihracattan kazandığı parayı dillerine dolamışlardı.
Geçen yıl kaydettiği 1,4 milyar dolar cironun 1,2 milyar dolarını ihracattan elde ettiğini sayfalarına taşıdılar. TB2'lerin ihraç edildiği ülke sayısı 30, daha yüksek miktarda yük ve mühimmat taşıyabilen Akıncı'nın ihraç edildiği ülke sayısının altı olduğunu duyurdular. S.Arabistan da hem denizde hem karada konuşlandırabileceği Türk SİHA'ları ile ilgili dev bir anlaşma imzaladı bu son ziyarette. Baykar'dan yapılan "Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük savunma ve havacılık ihracatı sözleşmesi hayırlı ve uğurlu olsun." açıklaması dün dünya medyasının gündemindeydi.
Suudi Arabistan'ın yıllık inşaat sektörü pazarı da çok büyük hacimlere ulaştı.
İnşaat sektörüne yılda 120 milyar dolar harcıyorlar.
819 milyar dolarlık projeleri var. Türkiye'nin pay istediği NEOM, Diriyah Gate, Qiddiya, Amalla ve Kızıldeniz gibi projelerin toplam değeri 585 milyar dolar. Türk inşaat sektörüne kapıları açıyorlar ve buradan onlarca milyar dolarlık bir gelir akışı olacak.
Geçtiğimiz günlerde ilginç bir analiz vardı dış basında. Bir uzman "Herkes Türklerin insansız araçlarını konuşuyor ama zırhlı araçlarına ve diğer kara savaş silahlarına kimse bakmıyor.
Türkiye hızla kara silah sanayiinde de ülkeleri kendine bağlıyor" diyordu. Yüzlerce zırhlı araç satıyoruz dışarıya. Yakında binleri konuşacağız.
Çünkü toplu büyük siparişler başladı. Savunma sanayiimiz peşpeşe füzeler de üretirken, derin öğrenmeyi içeren 6. Nesil savaş uçaklarına çalışıyor.
Dünyanın en iyi turbo dizel havacılık motorunu üretiyor. Hiçbir uçakta bulunmayan muazzam sistemler deneniyor. Yakın bir gelecekte bu alanda da yurt dışından çok sayıda ülke Türkiye'ye bağımlı hale gelecek. Savunma sanayiinde iş satmakla bitmiyor. Bunları kullanacak olanların eğitiminden tutun, teknik ekipman, teknoloji, yedek parçaya kadar yıllarca devamlılığı ve bağımlılığı olan bir pazarı ele geçiriyorsunuz.
Uzun vadede Türk ve İslam NATO'su kurulmasının ayak sesleri bunlar.
Kazakistan'ın bile zırhlı araçlarımızı denediği ve yüzlerce sipariş vermeye hazırlandığı dün gelen haberler arasındaydı.
Endonezya'dan, Pakistan'a, BAE'den Afrika ülkelerine kadar muazzam bir alıcı portföyü oluşturuldu.
Hatta Avrupa ülkelerine de sıçradık.
AB'den ayrılır ayrılmaz İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalamıştık.
Şimdi bu anlaşmanın daha derinleşmesi ve modern,ize edilmesi için çalışmalar başlamıştı. İngiltere Uluslararası Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kemi Badenoch.
"Türkiye ile yaptığımız anlaşmayı daha derinlere taşımayı dört gözle bekliyorum" diye boşuna konuşmadı.
İngiltere ile ticaret hacmimiz 2021 senesinde 18,1 milyar sterlindi.
2022'de yüzde 30'a varan artışla 23,5 milyar sterline ulaştı.
Türkiye taşıt, giyim ve elektrikli aletler gibi ürün gruplarında İngiltere'nin en önemli tedarikçileri arasında. Ayrıca Türkiye, dördüncü en büyük ihracat pazarı olan İngiltere'ye elektrik jeneratörleri ve metaller de dahil olmak üzere 6,4 milyar sterlin değerinde ürün ihracatı gerçekleştiriyor. Geçen yıl 3.3 milyon İngiliz turiste ev sahipliği yaptık. Anlaşmada yeni düzenlemelerle bu rakamlar yukarılara fırlayacak.
Türkiye düşmanlığı ile bilinen Der Spiegel'de yayınlanan bir makalede "Eğer Türkiye' e katılırsa Avrupa Birliği küresel güç olur" cümleleri vardı. Türkiye Londra tefecilerinin kapısında beklemiyor.
Tüm dünyaya "Birlikte kazanalım" diyor. Bizi yanına alan, bizimle çalışan kazanacak. Dış politikada son yıllardaki başarı, artı olarak bize dönüyor Katlanarak büyüyecek İnşallah.