COLUMBIA Üniversitesi, "Tarım Reformcusu ve diğer hikâyeler" adlı bir rapor yayınladı. O raporda Hintli ekonomi profesörü Utsa Patnaik'in araştırmalarına da yer verildi. Prof. Patnaik, hiç üşenmemiş, oturmuş kalem kalem incelemiş. Ortaya çıkan sonuç dehşet verici... Sadece 1765-1938 yılları arasındaki dönemde İngilizler, Hindistan'dan tam 45 trilyon doları hortumlayarak Londra'ya taşımış rapora göre. Yiyip bitirmişler Hindistan'ı. İşte hep anlatmak istediğimiz bu. Türkiye'de bazı aydın geçinen karanlıklar bizlere hep Batı'nın refahını gösterir ancak üzerindeki kanlı elbiseden ve muazzam sömürüden hiç bahsetmez.
Girdikleri ülkelerde milyonlarca insanı öldürerek, köle muamelesi yaparak, kendi halklarını refah içinde yaşatan kanlı katil bir Batı var karşımızda. Hindistan halkını öylesine köleleştirdiler ki, bu ülkede görev yapan İngiliz elitler, askerler, bürokratların devasa malikanelerinde kendilerine "Sahip" diyerek eğilen hizmetçiler topluluğu oluşturdular.
Hem öldürerek soydular, hem de hayatta kalanları ezik bir toplum haline getirdiler.
Batılı sahiplerinden "Afferim" alabilmek için Hindistan'ı yönetenler yıllarca birbirini ezdi. Bugün geldiğimiz noktada da bizim muhalefetin oturduğu masadan açık açık "İktidara geldiğimizde Batı'dan afferim alacağız" diyenler var. O Batı'nın patronu ABD, işgal ettiği ülkelerde milyonları öldürüp, petrolüne, doğalgazına konarak trilyon dolarları ülkesine taşıdı. Bizim "Batı'dan afferim" alma peşindeki ittihatçı kafalarımızın çok sevdiği Avrupa Birliği'nin başkenti Brüksel, Afrika elmaslarından trilyon dolarları kanla kendi kasasına taşıdı. Sadece Ruanda'da, Fransa ile birlikte bir ayda 800 bin kişiyi doğrayanlara silahları bunlar taşıdı. O Fransa Afrika'da 20 ülkeyi yıllarca kanla sömüre sömüre doymadı. Bugün hakla 14 ülkenin rezervlerini elinde tutuyor, madenlerini işletiyor.
Bağımsızlık parası adı altında yılda 500 milyar dolar haraç alıyor. Ardından bu kanlı para üzerinde kurduğu refahla hava atıp, bizim yerli monşerlere kendini hayran bırakıyor. Buna karşılık Afrika halkları uyandı. Onlar, son yıllarda bu kanlı sömürgeci Batı'ya "Defol" çekmeye başlarken, bizdeki ittihatçı kafaların "Afferim" alma hayaliyle yanıp tutuşması çok düşündürücüdür. Bu "Afferim" nasıl alınacaktır? Neyin karşılığında olacaktır? Bu soruları herkesin oturup düşünmesi gerekiyor.
Son yıllarda devletin yaptığı yatırımlar, askeri ve ekonomik anlaşmalar ve ilişkilerle birlikte sömürülen ve ayaklanan tüm ülkelerin halkları ve yöneticilerinin gönlünde taht kurmuştur.
Muazzam bir gönül birliği kurulmuştur.
Savunma Sanayii'mizdeki hamleler, bu mazlumların da umudu olmuştur. Dünyanın en büyük işlenmemiş tarım alanlarına da sahip Afrika'da hemen her ülke "Türkiye ile tüm rezervlerimizi birlikte çıkarmaya hazırız" diyerek sıraya girmiştir. Ankara'ya "Haydi gel" diye çağrılar muazzam artmıştır. Çünkü Batı'nın kanlı sömürüsünden bıkan bu mazlum halklar, onları koruyan, sömürmeyen, paylaşan Osmanlı'nın torunlarına güvenmeyecek de kime güvenecektir? Bizim genlerimizde Batı gibi kanlı paraların üzerinde oturmak yoktur.
Nitekim İngiltere'nin 200 yıla yakın bir sürede Hindistan'dan 45 trilyon doları, insanları öldürerek götürdüğünü açıklayan Profesör Patnaik'ın Türklerle ilgili sözleri bunun en güzel delilidir. 2018'de Hindistan'da Yeni Delhi merkezli Livemint internet sitesine demeç veren Profesör Patnaik'a çok ilginç bir soru yöneltildi. "Hindistan'ın İngiltere ile samimi ilişkileri devam ediyor ama geçmişteki Türk tarihine nazaran daha fazla siyasi patırtı çıkıyor. Oysa her iki taraf da dışardan gelme, aslen Hintli değil. Aralarında fark var mı sizce?" deniyor o soruda. Prof. Patnaik şu cevabı veriyor. "Evet, Çağatay Türk'ü Babürlüler de ülkeye dışarıdan gelme. Babürlerin yaptığı şeyin Racastan Prensleri'nin yaptığından farkı yok. Onlar da insanları vergiye bağladılar.
Fakat topladıkları parayı İngilizler gibi dışarı kaçırmadılar, yine bu ülkeye harcadılar.
Babürlüler geldikleri topraklarla bağlarını kopardılar ve tamamen buralı oldular. Bu açıdan kesinlikle onları İngilizler ile bir tutmak doğru değil. İngilizler gibi bizim ürünümüzü başka topraklara kaçıran, yerli üreticiyi kandıran, onları soyan insanlar kesinlikle olmadılar." Evet önümüzdeki seçimler SİHA'dan tanka, arabadan savaş uçağına yapılan her şeye karşı çıkan ve açık açık "Batı'dan afferim alacağız" diyenlerle, "Mazlumlarla kucaklaşacağız. Tıpkı ecdad gibi" diyenler arasında olacaktır. Onun için Batı basını bizim seçimleri "Dünyanın en önemli seçimi" ilan etmiştir. Evet onlar için de hayal edemeyeceğiniz kadar önemli. Birilerine "Afferim" diyebilmek için yanıp tutuşuyorlar.