ALMANYA'NIN eski Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann 2015'te Türkiye'ye geldi. Tam bir NATO'cu elemandır kendileri.
Yıllarca NATO'da çalıştı.
Hatta NATO daimi temsilciliği görevini bile yönetti. Almanya'yı esir alan Amerikan askeri üslerinin hamilerinden biridir. CIA ile yakın ilişkileri vardır.
Siyasi ve askeri casusluk amacıyla devletin gizli belgelerini ele geçirmekle, FETÖ'cüleri yurt dışına kaçırmakla suçlanan eski bir MİT'çi ile yakın dostluğu vardı. Martin Edmann bu MİT'çi ile sık sık görüşürdü.
Biz bu buluşmaları Der Spiegel'e açıklama yapan bir Alman bakandan öğrendik. Çok ilginçtir bu Alman elçinin yargılanan MİT'çi dostu da Kemal Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası ile sıkı fıkıydı. İki ayrı telefondan tam 1159 defa görüştüğü ortaya çıktı. Bu görüşmeler iddianameye bile girdi. Çok ilginç ilişkiler yumağını burada çözecek halimiz yok. Biz dönelim tekrar Martin Edmann'a.
Bu NATO sevdalısı eski Alman Elçi Türkiye'de görev yaptığı dönemde MLKP davasından tutuklanan bir zanlıyı karşılamış ve aracıyla escortluk yaparak büyük sevgisini göstermişti.
Martin aynı zamanda da tam bir Erdoğan düşmanıydı. Kalktı, önceki gün Alman devletinin resmi yayın organı DW'ye bir açıklama yaptı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu göklere çıkardı. Seçimi kazanacakmış gibi kendinden emin konuştu.
"Türkiye'yi birleştirecek yetenekte bir lider" diyecek kadar ileri gitti. "Tabiatı olgulara dayalı" diye bir laf etti. "Kemal Bey alçak gönüllüdür" dedi. Siyasi tecrübesinin çok fazla olduğunu belirtti ama kaç seçim kaybettiğini nedense gizledi. "Dayanma gücü var" diyerek parlattı. Son 10 yılda hatalar yapıldığını iddia edip CHP liderini "Herkül" ilan etti iyi mi?
Kemal Bey'in Almanya sevdasını biliyoruz. CHP'ye seçilir seçilmez gittiği ilk ülke olmuştur. Büyük önem verir Almanya'ya. Hatta Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ile belediye önünde gövde gösterisi yaparken, bu manzaraya bile Almanya'da yakalanmıştı. Almanya deyince CHP'de kapılar sonuna kadar açılır. Hatta bir Türk vardı Almanya'da "Berlin Elçileri" diye bir dernek kurdu. İsmine bakınca zannederseniz ki "Berlin'de yaşayan elçiler"i bünyesinde barındırıyor.
Yok öyle değil. İşsiz de var, kasap da, manav da üyeleri arasında. Tabii bir tane elçi bile yok. "Benim Alman nişanım var, iki Almanya'yı birleştiren kişiyim. Berlin Elçileri olarak ziyaret edeceğim" dediğinde CHP kapıyı ardına kadar açmıştı bu adama. Hemen Kemal Bey ile görüştürmüşlerdi.
Ancak adamın fıs olduğunu öğrendiklerinde ortalık karışmıştı genel merkezde.
Adamın göğsüne taktığı nişan da Almanya'da yüzbinlerce insanda vardı.
Önüne gelene takıyorlardı bu 10. sınıf nişanı. Ama Almanya deyince kapılar hemen açılıyordu CHP'de araştırmaya bile gerek kalmadan. Neyse konumuza dönelim. Almanların da Kemal Bey ve CHP aşkı var. Ben bu aşkı bir türlü çözemedim. Martin buralarda olsaydı, sorardım.
Ne buldu da Kemal Bey'de, onu "Herkül" ilan edecek kadar kara sevdaya yakalandı acaba?
Sevgili Martin, beni arar mısın bilmiyorum.
Ancak, sana bir tavsiyem var. Sen gel, bırak Türkiye'deki seçim ayaklarını, ülkenin meseleleri ile ilgilen.
"Neyle ilgileneyim" diye takılırsan sana konu da verebilirim. Mesela senin ülkenin Alman Federal Meclisi Ordu Sorumlusu Högl diye biri var. "Alman ordusunun hali içler acısı, 100 yıl uğraşsak anca düzeltiriz" diyor. Cesaret ve sorumluluk duygusu da kalmamış ordunuzda.
Hatta ülkenin tamamında kışlalarınızın durumu içler acısıymış. Tuvalet ve temiz duş dahi yokmuş yahu.
Ordu içinde cinsel saldırı vakaları da bir önceki yıla göre patlama yaşamış. Sizin ordu, sizinkilere saldırıyor oğlum. Tabii uçaklarınız eski ve havalanamıyor.
Silahınız yok. İşi cinsel saldırıya dökmüşsünüz.
Vallahi sizin Högl öyle diyor. Sen bunlarla uğraş.
Yıllarca ömrünün büyük kısmını NATO'ya hizmet için adadın Martin.
Senin hayatını verdiğin o NATO'nun sahibi ABD, sizin ordunuzda çivi çaktırmıyor. Hepinizi esir almış.
Git bunlarla uğraş Martin. Sana ne bizim seçimlerimizden? Bir yerinize çuvallayan Lufthansa'yı sollayan THY mi battı? Frankfurt havalimanına darbe vuran İstanbul Havalimanı mı kaçtı? Ordunuz "Cüce"ye dönmüş, sen bizim memlekette Yunan mitolojisindeki çocuklarını katleden "Herkül"ü arıyorsun Martin. İyi misin? Kafayı mı yedin? Yoksa Kemal Bey bir zamanlar borç batağına düşürdüğünüz Yunanistan'a "Dayan Yorgo ben kurtaracağım sizi" diyordu. Bu açıklamanın dayanılmaz cazibesine mi kapıldın? İyi misin Martin.
Bak bizde şehir hastaneleri var. Yatıralım seni istersen!
Ordu içindeki cinsel saldırılara da dikkati çeken Högl, 2022 yılında 357 vaka bildirildiğini, bunun 2021'e göre 54 daha fazla olduğunu anlattı. Högl, "Her bir vaka çok fazla. Bu kabul edilemez bir durum.
Vakaların üçte biri alkol etkisi altında gerçekleşti ve bildirilmeyen çok sayıda vaka mevcut. Bu durumdan etkilenenlerin yüzde 80'i kadın" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın ardından hükümetin ordunun modernizasyonu için 100 milyar avroluk özel bir fon ayırdığını hatırlatan Högl, "100 milyar avroluk özel fon, operasyonel hazırlığın yeniden tesis edilmesine hizmet edecek.
Ancak şu ana kadar bunun tek bir kuruşu bile harcanmadı. Para birliklere hızlı bir şekilde ulaşmalı" diye konuştu. Högl ayrıca ordunun verdiği silah ve teçhizat siparişlerinin durumu hakkında düzenli bir rapor talep ederek, "Ukrayna'ya teslim edilen teçhizatın yeri hızla doldurulmalıdır. Bu sadece parayla ilgili değil, aynı zamanda prosedürlerin hızlandırılmasıyla da ilgili bir konu. Tedarik çok ağır işliyor" şeklinde konuştu.
Eva Högl, ihale süreçlerinde başlatılan reformun bir an önce hızlandırılması gerektiğini kaydetti.