Güzelleme sanatı
Birlikte programlar yaptık. Çok sohbetlerimiz oldu. Ülkesine olan sevgisini, milliyetçiliğini anlatan çok cümle dinledim ondan. Gözü kara vatan sevdalılarından biriydi.
Antalya'da ödül alan Nihal Yalçın ile yaşadığı gerilim sonrası bir kısım ideolojik saplantılı tipler onu sosyal medyada linç etmeye kalktılar. Yıllar önce verdiği bir röportajda ABD'de yaşadığını söylüyordu Tamer. Kendini gençlik yıllarında oraya ait hissediyormuş. Bu sözlerinden ötürü dahi saldırdılar "ABD'li, Tamer" diye.
Halbuki gençlik yıllarında yaşadığı travmaları anlatıyordu Tamer o röportajda… Ve diyordu ki;
"Travmatik şeyler yaşadım. En tembel teneke hep bendim. Ankara Koleji'nden hep nefret ettim. Tuhaf tabii, şimdi şeref öğrencisi seçiliyorum. Ama o yılları 'Ben Amerika'ya geri döneceğim, oraya aidim' diye yaşadım.
O anlamda hiçbir zaman başarılı olamadım.
Sorunlu, problemli çocuk. Aaaa Amerikalı Tamer! Doğru dürüst Türkçe konuşamaz.
Misak-ı Milli nedir bilmez. Ona bağıran hocalara tuhaf tuhaf bakar, birileri 'Maybe demiyeceksin evladım! Perhaps diyeceksin' diye zorlar. O ise defterlere resimler çizer, pencereden dışarıyı izler..." Yani gençlik yıllarında yaşadığı duyguları ve taşıdığı düşünceleri övmüyor Tamer… Tam bir travmatik durum olduğunu söylüyor.
Ancak birileri alıyor bu röportajı "Tamer ABD'ye ait" başlığı ile yayınlıyor.
Sabah'a önceki gün yine bir röportaj verdi Karadağlı, "Ben her ne kadar yurt dışında büyümüş olsam da yaşım ilerledikçe milliyetçi bir insan oldum. Yurt dışına sıklıkla gitmek insanın daha milliyetçi bir ruha bürünmesine de sebep oluyor. Bunu bizzat kendimde gördüm" dedi. Gençlik yılları ile bugünkü düşüncelerinin bambaşka olduğunu net bir şekilde ifade etti. Ancak HDP'ye, PKK'ya, Öcalan'a sallıyor ya, birileri deli oldu.
Nereden vuracaklarını şaşırdılar. Neredeyse çocukluğuna kadar dalacaklardı.
Tamer ekranlara çıkıp hepsine haddini bildirdi. Sahip çıktıkları sanatçı için "Öcalan'a terörist diyemez" şeklinde noktayı koydu.
Nihal'e kol kanat gerip Tamer'e saldıranların bilinçaltında HDP güzellemesi vardı.
Nihal HDP'liydi ve Demirtaş'a övgüler yağdırıyordu.
Son zamanlarda sanatçı ve solcu tayfasında Demirtaş'ı ve HDP'yi övme modası başladı. Zülfü Livaneli de dün bu furyaya katıldı.
Türkiye'deki Amerikan kanalında Demirtaş'ın eşi çıkarılmaya başlandı.
Şirin Demirtaş'ın şirine eşi ve şirin HDP kampanyası aldı başını gitti.
Zülfü Livaneli gibi nice solcumuz, sanatçımız HDP veya Demirtaş güzellemesi için sıraya girdi.
Halbuki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu birkaç gün önce bir açıklama yapıyordu.
Terör örgütü PKK'nın HDP'ye 15 gün önce bir talimat metni gönderdiğini söylüyordu.
"O belge elimizde" diyen Soylu metnin,"Nasıl davranacağını, hangi adımları atacağını, siyaseti nasıl yapacağını, PKK'ya nerede bağlı olacağını ifade eden bir talimat metni" olduğunu açıklıyordu.
HDP'nin binlerce askerimizi ve insanımızı şehit eden terörist PKK'ya göbekten bağlı olduğunu, talimat aldığını bu ülkede bilmeyen yok. Kandil'den gelen o mektubu bazı ideolojik saplantılıların gözüne soksanız bunlara bir etkisi olmaz. Bizim sanatçımız ve solcularımız "Amerikan talimatlı HDP güzellemesi" kampanyasına kendilerini o kadar kaptırdılar ki, övme modasının öncüleri oldular. Ortada PKK'dan talimat aldığı kesin olan bir HDP var. İşin daha da ötesi HDP'ye talimat mektupları gönderen PKK'nın da direk olarak Amerikalı generallerden emir aldığından bu ülkede bihaber olan da yok. PKK talimatları Pentagon'dan alıyor. O da bu talimatları HDP'ye gönderiyor. Bugün solcularımızın güzelleme yaptığı HDP bir Amerikan emir eri partisidir. Yani sonuca gidecek olursak, geçmişte Amerikan askerlerini denize atan bizim solcularımız bugün "Amerikancı" oldular. Muharrem İnce de yakın geçmişte "Bizim solcularımız Amerikancı oldu" diye boşuna bağırmıyordu. Vardı bildikleri ve gördükleri… Ve her şey ortadayken…. PKK'ya, Öcalan'a, HDP'ye veryansın eden, geçmişiyle yüzleşip hatalarını açıklayan Tamer Karadağlı'ya, nasıl değişip artık Türkiye'ye ait olduğunu anlatmasına rağmen "Amerikancı" diye saldırıyorlar iyi mi?
Siyahı beyaz gösterip, beyazı karalama ustalarının orta oyunu ile karşı karşıyayız.
Bakalım daha neler göreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)