Baradar birader
OSMANLI'YI yıkanların gerçek öykülerini filmlerden, yazılan kitaplardan, gazetelerden taşan çarşaf çarşaf sayfalardan artık bilmeyen yok. İngiliz ajanı Lawrencelerin kılık değiştirip sakal bırakıp şeyh gibi Suudi Arabistan çöllerinde halkları nasıl İstanbul'a karşı ayaklandırdığını artık ezberledik. Topal Ömer lakaplı İngiliz ajanının 1920'lerde tarikat kurup peşinden sürüklediği yüzbinlerle kralı nasıl devirdiği de en meşhur vakalardan biri.
İngiliz ajanı Hempher de İstanbul'a gelip, başkentteki İslam inancını satır satır öğrenmişti.
Sonra Bağdat'ta bir medreseye gidip "Ben Müslüman oldum" yalanıyla eğitime katılmıştı.
Tek amacı bu medresede İstanbul'daki inanca tavır koyan ve İslam'ı kafasına göre farklı yorumlayanları bulup, onları kışkırtıp kullanmaktı. Nitekim aşiret çocuğu Abdülvehhab'la tanıştığında maden bulmuş gibi sevindi.
Ona kadın bulmak dahil her türlü ayarı çekip avucunun içine aldı, bugünkü deyimle kanka oldu.
O Abdülvehhab eğitim bittiğinde Müslüman görünümlü İngiliz Ajanı kankasını bırakmadı.
Onu da memleketi S.Arabistan'a götürdü.
Şehrin girişinde onbinler Abdülvehhab ve İngiliz ajanı Hempheri tezahüratlarla karşıladı.
Çünkü Abdülvehhab'ın babası aşiret lideriydi ve ölmüştü.
Artık aşiretin lideri sapık fikirlere sahip Abdülvehhab'dı.
Hempher onu işleyerek S.Arabistan'da Vehabilik mezhepini kurdu. Ölene kadar önüne geleni öldür anlayışına sahip İngilizler'in kurduğu mezhep bugün DEAŞ ve El Kaide gibi örgütlerin dini oldu.
Ortadoğu'dan Afrika'ya kadar yayılan bu sapkın ve öldürme üzerine kurulmuş İngiliz projesi Vehhabilik Afganistan'da da Taliban içinde kendine büyük yer buldu. Taliban daha önce Afganistan'ı yönetiyor ve hükümeti kuruyordu.
ABD El Kaide kurucusu Usame Bin Ladin'i istedi Taliban'dan.
Vermeyince de Taliban'a savaş açarak Afganistan'a girdi. Görünen tablo buydu.
Aslında Taliban Amerika'nın Afganistan'a girmesine çanak tutan ve ABD'nin kuklası Suudilerce kurulan Vehhabi El Kaide'yi de bünyesinde bulunduran bir numaralı örgüttü.
Afganistan'ı işgal ettiğinde Taliban düşmanlarını kullanıp iktidara getiren ABD şimdi misyonunu tamamladığı için bunları terk ediyor.
Kullanışlı elemanların miadı dolduğu için yerlerine yenilerini monte ediyor. Yani "Artık ben Taliban'ı kullanıp, Asya'da onlarla yürüyeceğim" diyor.
İşin özeti bu.
Taliban'ın bugün kurucusu ve siyasi lideri durumundaki Baradar'ın göstermelik tutuklamayla nasıl ABD'nin Nevada eyaletindeki 51. bölge olarak adlandırılan üsse götürülüp 1 yıl eğitildiğini burada anlatmıştım.
CIA emeklilerinin yazıştığı bloglarda Baradar-Nevada Operasyonu ballandıra ballandıra anlatılıyor.
ABD güya Afganistan'dan çekildi.
Hepsi görüntü.
Pentagon'dan bile açıklama yapıldı.
"Çekilirken silahları imha etmedik" diye.
Washington en ağır silahlarını, tanklarını, zırhlılarını, helikopterlerini Taliban'a neden bırakır?
Cevabı gayet açık.
Çünkü düşmanı değil dostu.
Çin'in dibindeki Afganistan'ı İpekyolu'nun başlangıcına Pekin'e bela edecekler. Taliban liderleri gidip Çin'i ziyaret ettiler.
Pekin hükümeti hayal edemeyeceğiniz kadar mutlu olup "Taliban"ı tanıdıklarını açıkladır.
Gülümsedim.
Çünkü zokayı yutmuşlardı.
Dün BBC'de gördüğüm bir haberi okuyunca da gülümsemekten yine kendimi alamadım.
"Taliban lideri Baradar Pakistan'da yakalandığında serbest bırakılması için ABD'nin Afganistan temsilcisi Zalmay Halilzad Karaçi hükümetine yalvardı" yazıyordu o haberde.
Haberin devamına Taliban'ın siyasi liderine Trump Başkan olduğunda neredeyse hergün telefon açıp konuştuğu da ekleniyordu...
CIA eski Başkanı ve ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Taliban lideri ile yan yana fotoğrafları ortalığa saçılıyordu. Ve daha da ötesi BBC'de aynen şöyle yazıyordu;
"ABD basınına göre Baradar, Mayıs ayında ABD'li yetkililere uluslararası alanda tanınmak ve yetkililerle temas kurmak istediğini iletti. Ardından 28 Temmuz 2021'de, Abdulgani Baradar öncülüğünde bir Taliban heyeti yeni dönemde en üst düzey uluslararası temasını Çin'de gerçekleştirdi." Evet Taliban lideri Çin'e gitmeden önce Amerika'yı arıyor. "İzniniz olursa ben Çin'i ziyaret etmek istiyorum" diyor.
Fotoğraf aynen böyle.
Uluslararası alanda temas kurmak için Washington'dan onay istiyor.
Amerikan yönetimi de "Tamam Baradarcım git" diyor.
Adam Pekin'e gidiyor.
Zavallım Çin de çok seviniyor!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)
- Terör kurucuları (28.10.2024)