Amerikan çığlığı

TÜRKİYE jeostratejik öneme sahip.
Ortadoğu için istikrarı oluşturacak en önemli ülke. Enerji yolları için paha biçilmez alternatif oluşturuyor. Orta Asya ülkeleri için büyük örnek teşkil ediyor. Türkiye gelecekte ABD'nin kaybettiği rolü alabilir.
Kennedy, Reagan, Carter, Bush ve Obama'nın dış politikasında Kissinger ile bir numaralı beyin olan ve Derin Amerika'nın en önemli ismi olarak anılan Brzezinski kuruyordu bu cümleleri. Son Başkan Biden'ın Obama'ya yardımcılık yaptığı dönemde de Beyaz Saray'ı uyarıyordu "Türkiye'nin üzerine giderek kaybetmeyin" diye. "Aksi halde gelecekte olası bir ABD'nin dünya üzerindeki rolünü kaybetmesi" ihtimalinden bahsediyor ve "ABD'nin rolünü Türkiye kapabilir" diye bağırıyordu gazete sayfalarından taşan röportajlarında. Lobilerin baskısıyla bazı Amerikan siyasetçiler kongreye baskı uygulayarak Brzezinski'nin söylediklerinin tam tersini yaptı. Müttefikiz dediler savunma sistemleri vermediler. Gelinen son noktada parasını yatırdığımız halde F-35'leri de göndermeyerek ambargo uyguladılar.
Brezinski gibi bir beynin söylediklerinin tam tersini uygulayarak Amerikan çıkarlarına ihanet ettiler. Bu ahmaklıkları bizim açımızdan ise mükemmel bir ihanetti.
Kendi göbeğimizi kesmenin, bağımsız hareket etmenin, savunma sanayinde büyük atağa geçmemizin, gözümüzü dışarıya çevirmemizin önünü açtılar. Amerika haber sitesi Business Insıder, önceki gün "Türkiye savunma sanayiinde büyük gelişme gösterdi. Biz ambargo koydukça bu Türkler'e yaradı, kendi silahlarını yaptılar. Böylece daha bağımsız hale gelip GÜÇLENDİLER" diye yazarak boşuna çığlık atmıyordu. Amerika'nın en saygın savunma gazetelerinden, haberlerini direk Pentagon'dan alan Defense News de beş gün önce benzer şekilde feryat ediyordu. "Türkiye savaş uçağı filosu oluşturuyor. Hem havada hem karada hem de denizde çok teknolojik silahlarla güç dengesini lehine çeviriyor. Türkiye'nin bu adımları bölgedeki etkinliğini artırıyor" diye. Aslında bu Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'un çığlığını kullandığı medya aracılığı ile Beyaz Saray'a ulaştırma operasyonuydu. Bunamış Biden ne kadar duydu bilmiyorum. Ve gelinen son noktada bünyesinde Pentagon'da çalışmış üst düzey isimleri barındıran, sayfalarına girdiğinizde Amerikalı generallerin bol bol açıklama yaptığı The National Interest'ten de çığlıklar duyulmaya başlandı. Bu dergi de "Amerika'nın süper güç olarak kalmasını doktrin edinmiş, Pentagon'a bağlı yegane dergi" olarak tanınıyordu. Nisan 2021'de "Amerika Türkiye'nin eylemlerini artık yönetemiyor" başlıkları ile sayfalarından gözyaşı damlatan dergi iki gün önce de bakın nasıl hıçkırıklara boğuluyordu; "Amerikan yüzyılı artık bitiyor.
Washington'un egemen olduğu tek kutuplu dünyanın sonu geldi. ABD'nin yerini Çin, Rusya ve TÜRKİYE alıyor".
Amerika'nın en derin adamı ölmeden önce "Türkiye'ye baskı yapmayın, karşınıza almayın yoksa Ankara Washington'un dünyadaki rolünü kapabilir" diye bağırıyordu. Üstelik Brzezinski bu feryadı yaptığında Türkiye'nin bugünkü kadar Orta Asya'da nüfuzu yoktu.
Afrika'da bu kadar güçlenmemişti. Onu aşkın ülkede askeri üsleri, ürettiği SİHA'lar, insansız tank, gemi, denizaltı projeleri yoktu.
O zaman İpekyolu da bu kadar gündemde değildi. Brzezinski "Enerji yollarının en önemli alternatifi" diyordu bizim için. Bugün ise İpekyolu'nun da en önemli ülkesi ve dünya ticaretinin bir numaralı kilidi haline geldi Türkiye. Her ambargo ve müttefikliğe ihanet hareketi bumerang olarak döndü, Business Insıder'ın dediği gibi Türkiye'yi daha bağımsız yapıp güçlendirdi.
Biden yönetiminin "Türkiye'de Erdoğan'ı indirip muhalefete bulacağımız verimli liderle yola devam edeceğiz" cümlesini seçim kozu yapması bundandır. Türkiye'nin eylemlerini kontrol edecek bir yönetim istiyorlar. Maşalara yol vermeleri, FETÖ- PKK işbirliği ile yangınları organize edip yönetim zafiyeti var gibi gösterme çabaları, muhalefetin bu operasyona balıklama atlayıp devletine saldırması asla tesadüf değildir. Sosyal medyada açılan "Help Turkey" kampanyası merkezinin Washington ve Dubai çıkması da kargaları bile uyandırır ama bizim ittihatçı kafaları Batı aşkı rüyasından asla vazgeçirmez.
Batı'ya çalışacak o verimli lideri asla bulamayacaklar. Ahmaklıkları sürdüğü sürece, Türkiye'ye karşı yaptıkları tüm baskı ve operasyonlar, Brzezinski'nin dediği gibi ABD'den çalacağımız rolü daha da artıracak. Çünkü Türkiye'de ezici çoğunluk oyunları görüyor ve devletine güveniyor. Devletine saldıran azınlıkla yola çıkanların başına her daim Brzezinski kadar taş düşecek.