Adamlar biliyor
2014'E kadar CHP tamamen Kemalizm üzerine kurulu bir partiydi. Başka hiçbir gündemleri yoktu. "28 Şubat 1000 yıl sürecek" diyenleri alkışlıyor, yanlarında sonuna kadar saf tutuyorlardı.
Sonra yeryüzünde bugüne kadar hiç yaşanmamış evrimi geçirmeye başladı. Darwin'in bile bugün yaşasa şok geçireceği gelişmeler yaşandı. Kimsenin aklının ucundan dahi geçmeyeceği evrimin nasıl başlayacağın da Amerikalılar'dan öğrendik. En az ülkelerindeki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler kadar CHP'ye de hakimdiler. Vay canına sayın seyirciler denecek bir operasyon başladı. 2014'te ABD'de İsrail yanlısı ve tetikçisi Neoconların karargahı Washington Enstitüsü bir rapor yayınladı. O raporun başlığı "YENİ CHP" idi.
Adamlar kılcal damarlarına kadar bildikleri CHP'nin bukalemundan daha beter şekil değiştireceğini iddia ediyordu. "Daha dindar, daha liberal bir CHP çok yakında sinemalarda" diye haykırıyorlardı o raporda.
"Eski Kemalistlerin idaresi altında gelişimini durdurmuş ve donmuş eski CHP" diyorlardı. Değişimin kaçınılmaz olduğunu anlatıyorlardı.
"Evrim gümbür gümbür geliyor" diye bağırıyorlardı. "Eski CHP katı laikçiliği halkın iradesine tercih etmiştir" diyorlardı. Ve eski CHP'yi damgalıyorlar "Fosilleşmiş Kemalistler bitecek" diye dünyaya ilan ediyorlardı.
Ben bu raporu yazdığımda yüzlerce mail aldım. Hakaret ve küfürler havada uçuştu. "Sen Amerika'dan üfürülen bu saçma şeylerle nasıl insanları meşgul edersin? Sen ne biçim gazetecisin..." diye başlayan cümleler en ağır sözlerle bitiyordu.
Onlara göre mümkün değildi. "Yuh olsun bana" idi. Sonra bir baktık...
Ohooo... "Kefere Kemal" benzetmesi yaptı diye suçlanan Bekaroğlu bile milletvekili yapıldı. "Atatürk demem.
Mustafa Kemal demeyi tercih ediyorum" açıklaması yapan Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl Başkanlığı'na getirilip, Ekrem İmamoğlu'nun adaylığında birinci karar verici olarak karşımıza çıkarıldı. Ortalık birbirine girecek diye bakıldı, beklendi. Yoo!
Hiçbir şey olmadı. "Kefere Kemal" iddiaları bile hazmediliyorsa, Canan Hanım'ın söyledikleri de neydi ki? "Hıh işte yani"ydi.
CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil dün itibariyle CHP'den ayrılıp TİP'e geçti. İstifa açıklamasında "Beni siyasete bizzat Kemal Kılıçdaroğlu soktu" diyordu. Bizzat Kemal Bey'in Türk siyasetine soktuğu hanımefendi CHP'deyken tweet bombardımanı yapıyordu. "O ezanlar ki şehadetleri dinin temeli ama benim yurdumun üstünde ebedi inlemesin artık ne olur ya! Resmen ağzıma okunuyor her sabah" diye dert yanıyordu.
"Kapıda oynarken çocuklardan rahatsız olunca kızgın yağ döksem mi üstlerine? Ya da uykumdan uyandıran ezan için camiyi basıp imam mı keseyim?" diye soruyordu bir tweetinde de bizzat Kemal Bey'in siyasete soktuğu bu hanımefendi. Ne değişimdi ama. Amerikalılar bunların olacağını biliyor ama "Kefere Kemal" diyenlerden tutun "Ben Atatürk demem" saplantısında olanlara kadar ve hatta çocuklara kızgın yağ dökmekten cami basmaya kadar hayal kuranların aynı atmosferde havuz partisi verebileceğini bekliyorlar mıydı bilmiyorum.
Dedik ya... Ne değişim ama.
"Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim, şehitler ölmez vatan bölünmezden tiksindiğim kadar" diye de CHP'deyken tweet atan Sera Kadıgil'i Kemal Bey dahil tüm partililer istifadan vazgeçirmek için tam bir ay uğraşmışlar. "Gitme ne olur" demişler.
Şu anda ne üzgündürler kim bilir, PKK ile savaşan Mehmetçiklerin haykırdığı cümlelerden tiksinen Sera Kadıgil'in kararı için?
Bunların ve daha da ötelerinin olacağını herkesten önce gören, duyuran "CHP'de Fosil Kemalizm bitiyor" diye bağıran şu Neoconların karargahı da ne bir bilenmiş ama iyi mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)