Biden dede
PENTAGON sözcüsü çıktı konuştu…
ABD Dışişleri sözcüsü çıktı konuştu… Beyazsaray sözcüsü çıktı konuştu… Hepsinin de gündem maddesi Türkiye'ydi.
"Bizim için çok önemli bir müttefik Türkiye" diyorlardı.
Başkan Joe Biden'ın ilk yurtdışı gezisinde önceliği Erdoğan'a sonrasını Putin'e ayırdığını söylüyorlardı.
Putin dahi Türkiye'ye rezervasyon yaptıran 500 bin Rus turiste 15 Haziran'a kadar kapıları kapatmıştı.
Biden-Erdoğan görüşmesinde ne kararlar alınacak onu bekliyordu. Dünyanın gözü bu görüşmedeydi. Amerikalı sözcülerden "Ortak yapacağımız işler de var, görüş ayrılıkları da var" açıklamaları geliyordu.
Bunun açılımı, "Sorunları rafa kaldıralım, sorun olmayan noktalarda birlikte hareket edelim" demekti.
ABD, Türkiyesiz çok şey kaybedeceğini biliyordu.Safını değiştiren bir Ankara, ABD'nin dünyada topal ördeğe dönmesi demekti. Ankara'yı yanına alan, dünyada ilerleyecekti.
Washington Post bile bu görüşme öncesi "Türkiye çok önemli" diye derin bir makale yayınlayarak Beyazsaray'a "Dikkat et" çağrısı yapıyordu.
ABD medyasında benzer yorumlar peşpeşe geliyordu.
National Interest adlı düşünce kuruluşunun dergisi bile görüşme öncesi Biden'ı "ABD Türkiye ilişkilerini dikkatli bir şekilde sürdürmek zorundasın" diye uyarıyordu.
Öyle kafana göre takılıp, Amerikan çıkarları yerine hislerinle hareket edersen bunun altından kalkamazsın mesajı veriyordu. "Haaa bir de Türklere PKK ile kurduğun ilişkiler konusunda açıklama yapmak zorundasın" diye de ekliyordu.
"Türk vatandaşlarını FETÖ'ye karşı Amerikan mahkemelerinde dava açmaya çağır. Türklere FETÖ konusunda kapı aç" diye de yol gösteriyordu.
Dedeleri zamanındaki Türkiye olsa kolaydı.
Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmeye bile gerek yoktu.
ABD Başkanı bir mektup gönderir, Ankara'daki siyasilerin hepsi ayağa kalkar, hazırolada beklerdi. Bunu yapmayan mektupla darbeyle indirilirdi. Hey gidi heydi. Ne güzel günlerdi Amerikalılar için dedeleri zamanındaki eski Türkiye… Darbelerle göreve getirilmiş kullanışlı elemanların yıllarca içeriyi "Türban" gibi tartışmalarla uyutmasını ne güzel sağlardı. Dışarıya gözlerini kapatmış Türkiye'nin ABD ile "Emredersiniz" diyerek imzaladığı yazılı anlaşmaları ve binlerce sözlü anlaşmayı gören, duyan olmazdı.
O yüzden Amerika'nın en önemli gazetelerinden Wall Street Journal'da Erdoğan – Biden görüşmesi öncesi ilginç bir makale yayınlanıyordu.
Profesör Walter Russel Mead imzalı makalenin başlığında şu ana kadar anlattıklarımız adeta yazının manşeti yapılıyordu.
"ORADA DEDENİZİN TÜRKİYESİ YOK ARTIK" deniyordu başlıkta.. Çok güldüm bu başlığa. On numara bir tespitti. Türkiye'nin artık bağımsız hareket ettiğinden dem vuruyordu. Gülmemin nedeni de, dedelerimizin Eski Türkiye'sinin artık tarih olduğunu yıllardır burada yazıyor olmamızdı. Amerikalılar yeni uyanmıştı işe. Tabii ki gülecektim.
Profesör Mead "Ankara, Soğuk Savaş'taki gibi sadık bir şekilde Batı yanlısı değil, ama yine de önemli bir müttefik" diyor , makalesine şöyle devam ediyordu;
"Türkler mutlu değil. Bunu kıdemli Türk yetkililerle yaptığım bir dizi görüşmede buldum. Sadece Türkiye'nin S-400 alması sebebiyle gündeme gelen yaptırım ya da ABD'nin 1915 olaylarını soykırım olarak tanıması da değil. Türkler, ABD'nin Suriye'deki YPG'yi desteklemesinden de memnun değil. Türkler, bu grupları PKK'nın uzantısı olarak görüyor. Türkler ve ABD'liler uzun bir liste çıkarabilir fakat esas zorluk yapısal. Türkiye ve komşuları ABD-Türkiye ilişkilerini daha önemli ve daha karmaşık hale getirecek şekilde değişti.
Fakat henüz Washington yeni ortaklığın nasıl çalışacağına dair bir vizyon geliştiremedi. Erdoğan, Libya ve Suriye'den Azerbaycan'a kadar birçok bölgede askeri müdahaleye dahil oldu. Türkiye artık dedenizin Türkiye'si değil
"15 Haziran'da Brüksel'de Erdoğan ile görüşecek Biden'a "Senin işin, eski ABDTürkiye ittifakını kurtarmak değil, yeni bir ittifakın temelini atmaktır" çağrısını yapıyordu. Bizim dış politikada sıfır olan ittihatçı kafa ve "Emredersinci" muhalefetimiz dedeleri zamanındaki "Eski Türkiye"yi çok özlese de, Batı aşkına geri getirmek için bir yerlerini yırtsa da, ABD'de işi bilenler gerçeği gazete sayfalarından Biden DEDEYE uzun uzun anlatıyordu. Çok güzel hareketlerdi bunlar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)