AĞUSTOS 2020'de New York Times bugünün ABD Başkanı Joe Biden röportajını yayınlıyordu.
Bugün ülkemizdeki yalan, dolan, iftira, provokasyon kampanyalarını anlayabilmemiz için Joe'ya kulak vermemiz gerekiyordu. Ne diyordu Joe hadi hatırlayın. "BenceErdoğan'a çok farklı bir yaklaşımuygulamalıyız. Muhalif liderleridesteklediğimizi AÇIKÇAgöstermemiz lazım. Parlamento'yakatkı sunmak isteyen Kürttoplumunu ENTEGRE etmekiçin..." Artık kartlar açık karılıyordu.
Joe bir adım öteye geçiyor, Kürt toplumunun parlamentoya katkı sunma arzusunu entegre etmekten bahsediyordu. Kürt toplumu dediği HDP'ydi. Amerikan projesi ile oluşturulan ittifakta Türkçü, Atatürkçü, Dindar, Kürtçü, FETÖCÜ ne ararsan hepsi yanyana getirilmişti. Ancak Joe bunu yetersiz buluyordu. HDP'nin aşkından, entegreden bahsediyordu.
Yani bakanlıkları kapmasından... O gün anlayamamıştık. Ancak yıllarca PKK ile savaşan Türk ordusunun bir CHP'li emekli subayına "HDP'ye ikibakanlık verebiliriz" dedirtecek kadar büyük bir projeydi bu. "HDP'yebakanlık" teklifini sunan emekli asker, kendisini Ergenokon'dan içeri atan FETÖCÜ'lerle aynı parti ve ittifak içinde, aynı arzuda olduğundan da bihaber miydi, neydi? Devam ediyordu ABD Başkanı Joe; "Muhalefetledoğrudan temasa geçip Erdoğan'ıyenecek duruma gelmeleri içinhala var olan Türk liderliğiunsurlarından daha fazla verimalmalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile"diyerek. Vay canına sayın seyircileridi durumlar. Muhalefetle doğrudantemasa geçmekten bahsediyordu.
Yani dolanarak gizli değil. Açıktan.
Dolanarak verimsizdi. Öyle diyordu Joe.
Daha fazla verim için açıktan temas önemliydi. Darbeye de gerek yoktu.
Denemişlerdi 15 Temmuz'da elemanları ile. Olmamıştı. Olmayanı denemek enayilikti. Joe'nun konuşmalarına baktıkça Ergenekon'dan içeri atılan ve HDP'ye bakanlık isteyen CHP'li emekli subayla, aynını kalpten isteyen Ergenekon kumpasçılarının tek noktada buluşmasını anlıyorum. Her gün muhalefet tarafından ortaya atılan yalan-dolan ve iftira furyasını da çok iyi anlıyorum. Bugün CHP ile kucak kucağa gelen Ali Babacan'ın İstanbul teşkilatının tamamen FETÖCÜ'lerin kontrolüne geçtiği bilgisini de anlayabiliyorum. "Parti başkanımızFETÖCÜ" diyen İyi Parti Genel Başkan Yardımcısını ve hala devam eden birlikteliklerini de çok çok iyi anlıyorum. Ekrem İmamoğlu'na seçimi kazandıran bir numaralı isimlerden birinin "İstanbul belediyesindebinlerce FETÖCÜ var. Herkesbiliyor ama korunuyorlar. Tuhafşeyler oluyor" diye kulağıma fısıldadığı sözleri de anlamak zor değil. Erdoğan'ın indirilmesi şeklindeki "Amerikanrüyası"nın hayata geçirilebilmesi için Pentagon'un askerleri FETÖCÜ'lerle, tüm muhalefetin, hatta bunların içindeki askerlerle Amerikan terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı HDP'nin aynı sofrada çorba içmesi normal. Ancak Joe'nun dediği gibi bu da yetersiz.
Verim almak için doğrudan temas gerekiyor. Ancak böyle "Amerikanrüyası"nı gerçekleştirebilirmiş bizim verimli muhalefet. Vallahi Joe böyle diyor. Verimlilerin, doğrudan temasları ne durumda acaba? Başladı mı? Kimler görüşüyor? CHP'deyken "Bizimpartide Amerikancılar var" diyen Muharrem Bey'in istihbaratı geniştir bu konuda. Arayıp anlatıverse...
Aydınlansak doğrudan temaslı verimli ve güçlendirilecek liderleri. Ben Joe'nun yalancısıyım. "Erdoğan'ı yenecekduruma gelmeleri için hala varolan Türk liderliği unsurlarındandaha fazla verim almalı ve onlarıgüçlendirmeliyiz." Aynen böyle diyordu vallahi! Joe'nun Amerikan rüyası projesi ülkemizde tüm hızıyla sürüyor. Eşzamanlı yalan ve iftiralarla, provokasyonlara bakın anlarsınız.
Anlamayanların da başına Joe kadar taş düşsün. Ne diyelim!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.