Afrİka'nın önemi her geçen gün daha da artıyor. Batılı ülkelerden Çin Ve Japonya'ya kadar önüne gelen bu kıtada askeri yapılanma sahibi olabilmek amacıyla adeta savaş veriyor. Cibuti stratejik ülke olarak tüm ülkelerin gözünü diktiği bir ülke. Kızıldeniz'in çıkışında bulunması ve Hint Okyanusuna kıyısı olması sebebiyle büyük önem arzediyor. Babu'l Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi gibi dünya ticaretinde önemli pay sahibi olan bölgeleri kontrol açısından çok değerli. Yemen'e 20 km uzaklıkta olması da cabası. ABD geldi burada devasa bir üs kurarak hem Ortadoğu'yu hem de Afrika'yı denetleme anlamında konuşlandı. Fransız ve İtalyan askeri üsleri de var. Japonlar askeri olarak yerleşti. Çin toprak satın aldı ve 10 bin kişilik askeri üs kurdu. Suudlar ve BAE de askeri üs için nabız yokluyor. Rusya, Hindistan ve İran da kapıyı çaldı. Ve dahası Türkiye de Cibuti'de muazzam bir askeri üs kurmak için kolları sıvadı. Ancak bizimkisi diğerlerinden daha farklı olacak. Oraya Yeni bir Türkiye inşa ediliyor. 99 yıllığına Türkiye'ye tahsis edilen binlerce dönüm arazide hem askerlerimiz olacak hem de firmalarımızın temsilcilikleri... Kuralları sadece bizim koyacağımız üste bir de liman inşa edilecek ve Afrika'nın tamamına ekonomik çıkarmalar buradan yapılacak.
Cibuti'nin korsanlarla mücadelede kilit olduğunu da bilmeyen yok. Deniz ticaret yollarını kontrol etmek isteyenler, peşpeşe askeri üsler kurdukları Cibuti'ye yerleşmeye ve devasa bir EKONOMİK ÜS de kurmaya kalktığımızda tabii ki üzerimize korsanları sürecek. 15 Türk denizcinin kaçırılması asla tesadüf değil.
Ancak bu taşeron korsanları kullanma operasyonu onlara pahalıya patlayacak.
Denizcilerimize saldırıdan sonra yaralanan bir Türk vatandaşını Gabon'dan askeri helikopterle Libya'daki üslerimize getirdik.
Türkiye Afrika'daki saldırının yaralarını bir başka Afrika ülkesinde sarıyor. Alçakça saldırıyı yapanlar, Afrika ülkelerinde daha fazla askeri üs kurma iştahımızı artırarak kendi bacaklarına sıkıyor. Akdeniz'de bir göle kapanan Barbaros'un torunları, bu tip saldırılar, ulusal güvenliğine tehdit oluşturan ülkeler, aptalca manevralar, bize karşı taşeronları kullanma ahmaklığını yaşayanlar nedeniyle Kızıldeniz'e iniyor, okyanuslara açılıyor. Evet artık Türk askeri ulusal çıkarlarına tehdit oluşturanlar nedeniyle okyanuslarda savaş gemileri ve uzak diyarlardaki askeri üsleri ile GÜÇ gösterisi yapacak. İçimizdeki "Ne işimiz var uçak gemisi ile" diyen ittihatçı kafalara rağmen ecdadın yönettiği üç kıtada gönül bağlarımızı Mehmetçik ile 100 yıl sonra tekrar düğümlüyoruz. Dünya basını sürekli diğer ülkeler ve kıtalardaki askeri üslerimizi, yayınlayarak "Eyvah" çekiyor. "Erdoğan Osmanlıyı yeniden kuruyor" diyen başlıklarla çığlık atıyor.
Eueronews geçtiğimiz aylarda bir haber yayınladı. "Türkler her yerde" diyerek.
Irak'ta Başika'ya kurduğumuz askeri üssü anlattı. "Bundan çok daha fazlası Irak'ta var ama güvenlik nedeniyle açıklamıyorlar" dedi. Suriye'deki üslerimizi gündeme getirip "Binlerce askeri var" diye dünyaya duyurdu. Somali'deki üssümüzü anlattı. "Azerbaycan'da 2016'da imzalanan bir protokol ile Bakü'deki Gizil Sherg Garnizonu'nda yer alan bazı binalar ile Sumgayıt şehrindeki Nasosnaya Hava Üssü'nde bulunan bir terminal TSK'nın kullanımına tahsis edildi.
Ancak açıklanmıyor" iddiasında bulundu.
Evet askeri üslerimiz bugün Lübnan'da, KKTC'de, Libya'da, Afganistan'da, Mali'de, Katar'da, Kosova'da, Arnavutluk'ta, Bosna Hersek'te...
Somali'de hem başkent Mogadisu'da, hem de Aden körfezinde... Stockholm Barış ve Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRİ) rapor ve Afrika haritası yayınlıyor Sevakin'de Türkiye'nin üssü olduğunu gösteriyor. Orta Afrika Cumhuriye'nde bile askerlerimiz Türk bayrağı gölgesinde ülkesi adına görev yapıyor. ABD'den sonra sınırları dışında en çok asker bulunduran ülke olarak tarihe geçiyoruz. 50 bini aşkın askerimiz sınır ötesinde görev yapıyor. Tıpkı ecdadı gibi üç kıtada köprüler kuruyor, okyanuslarda "Ben de varım" diyor. İçimizdeki her şeyi Batı'dan bekleyen ittihatçı kafalar, taşeron haydutların üzerimize neden salındığını asla anlayamazlar. Onların anladığı tek dil "Türklerin ne işi var oralarda" diyen Batı ağzıdır. O ağıza sakız olur bu Batıcı ittihatçı kafalarımız. Dışarıda göklere yükselen "Eyvah Türkler geliyor" çığlıklarını asla duymazlar. "Battık batıyoruz" diye nara atarak bir yerlerine iğne batırılmış Batılı takılırlar.
Çuvaldız da sırada!