Kefen

OXFORD Üniversitesi ve ilaç şirketi AstraZeneca'nın geliştirdiği aşıya karşı ABD'de ciddi eleştiriler oldu. Oxford Üniversitesi de eleştirilere tepki gösterdi.
Özellikle Almanya merkezli ve ABD'de birimi olan CureVac'in eleştirileri ilginçti.
CureVac'in ilginç bir özelliği de var. Çünkü aşı çalışmalarına maddi desteği veren tek iş adamı Bill Gates. İddialara göre Oxford Üniversitesi'nin Coronavirüs aşı çalışmasında, kısırlığa yol açacak bir etken maddesi yok.
Daha önce Bill Gates'in aşı çalışmasında kısırlığa yol açan etken maddelerin olacağı iddia edilmişti.
Birilerinin kısırlaştırıcı etkenleri aşılarda kullandığı muhtemel. Ancak kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor bizim bilmemiz mümkün değil. Ancak ortada birbirlerinin geliştirdiği aşılara "Kısırlaştırıyor" diye suçlama yağdıran taraflar var. Dünyanın en zenginlerinden Rockfeller'in de "Şu anda yeryüzündeki nüfusu bu dünyanın kaldırmaya gücü yok" şeklindeki açıklamalarını da izlemeyen kalmadı neredeyse. Birileri nüfusun azalmasını istiyor.
Corona da bu anlamda neredeyse 12'den vuruyor. Zaten tamamen Amerikan mandası durumundaki Güney Kore'de çekilen bir dizi de şu anda dünya gündeminde. Dizinin adı My Secret Terrius... Netflix'de yayınlanıyor.
1. sezon 10. bölümde ilginç sahneler var.
Adam eşine "Evde kal, bir yere gitme" diyor. Kadın hastaneye gidiyor. Corona teşhisi konuyor. Doktor "Biri onu ölüm oranı yüzde 90 olacak şekilde ayarlamış" diyor. Daha da kötüsü olduğunu söylüyor.
"Corona'nın kuluçka dönemi 2 ila 14 gün arasında. Virüs aktif olduktan sonra sadece 5 dakika içinde ciğerlere saldıracak şekilde ayarlanmış" diyor. E ne var bunda diyebilirsiniz. Ancak Corona 2020'de patladı, dizi ise 2018'de çekildi.
Yani dünyayı sarsan salgın başlamadan tam 700 gün önce Corona'nın adından kuluçka döneminin 14 gün olduğuna kadar bilen bir senarist olabilir mi sizce? Kavga büyük...
Bazı merkezler pandemi ile dünyayı kaosa sürüklemek istiyor, yığınla ölümler olması için kendini yırtıyor. Tüm uzmanlar, Sağlık Bakanları, bilim kurulları "Mutlaka maske takın" diye adeta çığlık atıyor. Ancak bir vakıf var mesela. İsmini vererek reklamını yapmak istemiyorum. Türkiye'de de şubesi var. İnternetten imza kampanyası başlattılar.
Türkiye şubesi de aynı kampanyaya katıldı.
"Zorunlu karantina, maske ve HES uygulaması kaldırılsın" diye... Bu vakıf ABD'nin Delaware eyaletinde kuruldu.
Neden Delaware? Burası ABD eyaletleri içimde şirketlerin vergi ödemediği birkaç bölgeden biri. Sistem buna göre kurulduğu için bu eyalette kirli şirketlerin de merkezi olarak gösteriliyor. İşte "Maske, zorunlu karantina kaldırılsın" diye kampanya yapan o vakıf Delaware'de kurulurken tarihler 2007'yi gösteriyordu. Şirkete destek veren ilk kuruluşlar Sierra Club, Credo Wireless ve Amnesty oldu. Perde önünde bunlar olsa da perde arkasında çok önemli şirketler vardı. Rothschild'in şirketleri EXXONMOBİL, CHEVRON, J.P.MORGANCHASE vakfa her yıl ciddi bağışlar yaptı.
Vakıf yıllık 15 milyon dolar geliri olduğunu açıklasa da, sadece CHEVRON'dan 19 milyon dolarlık bağış aldı. Rothschild'in en önemli bankası CITI GROUP da onlara yıllık 20 milyon dolar bağışta bulunuyor.
Benjamin Rattray, vakfın kurucusu olarak gösteriliyor. Bu kişi 40 yaşında. Ancak bir anda popüler bir isim oluyor. Vakfın açıklanmayan ama derinliklerde adı geçen danışma kurulu var. Bu danışma kurulunda Amerikalı emekli generaller, CIA'de önemli operasyon birimlerinde görev alanlar var.
Bu da kurumun öyle sıradan 'saf' amaçla kurulmadığının kanıtı. 300'ün üzerinde şirketten bağış aldığını söyleyen kendisi.
Ancak defalarca diğer şirketlerin isimlerini açıklamayı reddetti. Bill Gates, Twitter ve Facebook'un kurucularından ciddi bağışlar aldı. Türkiye'de olduğu gibi 190 ülkede 65 milyon kişiye anında ulaşabilen ve birçok kez sokak eylemlerine destek veren vakıf, kurduğu internet sitesi aracılığıyla 2010'daki Arap Baharı'nda da sosyal medyadan ilk büyük güçlü desteği vermişti.
Sağlık sektöründeki küresel soygunu en iyi bilenlerden bir uzman dostum bakın ne diyor;
"Covidin başlangıcında Trump'ın suçladığı DSÖ maske takmayın diyerek pandemiyi başlatmış oldu. Şimdi de ABD merkezli bir vakıf virüsün yayılım hızını artırmak için 'maske takmayın, HES kaldırılsın' kampanyası başlattı. Maske takılmazsa ekonomik kriz ve kaos öne çekilir. Neden mi?
Maske takılmazsa damlacık yoluyla yayılan virüs hızla yayılır. Hastaneler dolar, insanlar yer bulamaz ve sokaklarda ölür. Sokağa çıkma yasakları başlar. Bunun sonu ekonomik kriz ve kaos olur." Unutmayın... Dünyanın en zengin aileleri ve şirketleri daima kaoslarla büyüdüler. Maske takan, kurallara uyan ülke ayakta kalacak... Gerisi bol ölümlerle karşılaşıp soyulacak. Kefenine kadar!