Türkiye acıtıyor
Avrupa Birliği'nin dağılacağı, bu süreçte yara alsa da ABD'nin tek kutuplu dünyanın patronu olacağı düşünülüyor.
Ancak Washington ve kürsel finansın başkenti NewYork merkezli iki ABD'nin çatışma halinin bu tek süper güç haline zarar vereceği de yüksek ihtimal.
Avrupa Birliği dağılırsa, yıllardır üye olmak için bekleyen Türkiye'nin cok önemli bir güç haline geleceği ortada.
Çünkü Avrupa Birliği ülkeleri arasında yer alan 13 ülke Türkiye ile aralarındaki ticaret hacmini arttırmak istiyor. Yani eğer Avrupa Birliği dağılırsa Türkiye'nin ihracat rakamlarına ekstra 165 milyar dolar eklenecek. Bu rakam Türkiye'ye başka kapılar da açacak. Öncelikli olarak Çin'den ithalatın eski rakamlara ulaşması için en az 5 yıl gerekiyor. Bu süre içinde birçok ülke Türkiye'nin kapısını çalacak.
165 milyar doları her yıl verecek 13 Avrupa ülkesinin yanısıra Japonya dahil Asya ve Afrika ülkeleri de Çin travması yüzünden Türkiye'ye koşacak.
Coronavirüs sonrası en az 5 yıl düşük fiyatta seyredecek olan petrol fiyatları nedeniyle Türkiye, enerjiye yatırdığı milyarlarca doları cebinde tutacak. İçeride yatırıma dönüştürüp üretimden çok daha fazla kar elde edecek. Türkiye'nin gelirlerinin artması bölgesel güç olarak da çok daha etkin hale gelmesi olağan. Bu ABD için de risk. Türkiye'nin bölgesinde daha güçlü hale gelmesi ABD'nin hiç hoşuna gitmeyecek bir durum. (Yani bir yerleri ACIYAN Stratfor sözü; aman bunu engelleyecek birşeyler yapalıma getiriyor.) Tekrar Çin'e gelirsek. Çin de Coronavirüs sonrası hızla toparlanabilir.
Bu da ihtimal. Bu durumun önüne geçmek için de trilyon dolarlık tazminat davalarının hizla açılması şart. Çin, tazminat davaları nedeniyle ABD eksenine girmek zorunda kalacak.
Evet Stratfor'un raporu böyle uzayıp gidiyor. Altın stokları artan, dolara bağımlılığı azalan Türkiye Corona sonrası patlamaya aday ender ülkelerden biri olarak gösteriliyor. Buna karşılık Alman ve Fransız Merkez Bankalarından ilk iki çeyrekte yüzde 6 ila 10 arasında ekonomilerinde daralma olacağı tahmini geldi. Lufthansa "Battık" diyor.
Dünyanın en güçlü ülkeleri aynı zamanda da stratejik ortakları birbirlerinin satın aldığı maskeleri bile gaspedecek noktaya geliyor. Ankara böyle bir ortamda başta İspanya, İtalya ve Balkanlar olmak üzere 32 ülkeye yardım ediyor. 93 ülke "İMDAT" diyerek yardım isteğiyle Türkiye'nin kapısını çalıyor. İsrailli gazeteci hükümetine "Bunu yazmaya mecburum. Biz de Erdoğan gibi davranmalıyız" çağrısı yapıyor. Türk bilimadamları virüsü izole ediyor, aşı için tarih veriyor, kapalı alanlar için virüs öldürücü muazzam cihazlar üretiyor.
Cesetlerin sokaklara taştığı dünyada Türkiye'nin sağlıktaki muazzam başarıları alkışlanıyor, parmakla gösteriliyor. ABD bile "Sağlık malzemelerini barter yapalım" diyerek Türkiye'nin kapısını çalıyor.
Bir tweet vardı dün. "IMF'siz ve dış borçsuz... 45 günde 2 bin odalı 2 hastahane daha... 80 milyona maske beleş... 32 ülkeye tıbbi malzeme... 65 yaş üstü evlere servis... 2 milyon aileye 1000'er lira... 12 milyon emekliye 1000 lira ikramiye... Birileri çıldırıyor..." diye.
Evet Stratfor raporunda çıldırıyor, çaktırmadan "ABD Türkiye'yi durdurmalı" diye çağrı yapıyor.... Evet içerideki muhalefet, ittihatçı kafalar, Fetöcü, PKKlı, hain kim varsa deliriyor.
Dünyayı sarsan belaya rağmen içinde yaşadığı Devlet'in verdiği mücadeleyi nasıl itibarsızlaştırırız diye maçalarını yırtarak tedavisi zor virüse dönüşüyor. Hiç önemli değil... Sağlık sistemimiz de geleceğimiz de mükemmel... Bu yerli virüsleri kullanan ve ekmeğimize göz diken sömürgeciler bizi durduramayacak... Ve tabii ekmeğini yedikleri bu ülkeye doğal afetde bile saldıran içimizdeki parazitler de..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)
- Terör kurucuları (28.10.2024)