Eylül 2018'de de İtalya'ya çok ilginç bir misafir geliyordu. ABD Başkanı Trump'ın Baş Startejisti Steve Bannon'du bu isim. Beyazsaray'daki görevinden ayrılmış ama Amerikan Derin Devleti'nin sadakat yolundan asla kopmayacak bir isimdi Steve. Kendisine yeni bir rol biçilmişti. Avrupa Birliği'nin dağıtılması projesinin teorisyeniydi. Ona "Bırak Beyazsaray'ı sen git teorisyonu olduğun AB'yi parçalama projeni uygulamaya koy" demişlerdi. Bunun yolu AB'ye şiddetle karşı çıkan faşist partileri Avrupa'da iktidara getirmekten geçiyordu. Steve Brüksel'de "The Movement" yani "Hareket" adı altında "Faşist Partiler Birliği"ni kurdu. İtalya'ya geldiğinde de İtalya'nın aşırı sağcı, milliyetçi Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini ile el sıkıştı. Salvini de "Hareket" adı verilen oluşuma katılan en önemli isim oluyor, iktidarda olmanın getirdiği güçle İtalya'yı adeta Washington'a bağlıyordu. Steve Bannon imza töreninde "Salvini Avrupa Birliği'nin kokuşmuş popülist sisteminin karşıtı hareketin öncüsü olacak" diyordu gururla. İtalya artık ABD'nindi.
Bundan tam bir yıl önce 20 Mart 2019'da ise Çin Devlet Başkanı İx Jinping İtalya'ya çıkartma yapıyordu. Yani Steve Bannon'un iktidarın faşist ortağı ile İtalya'yı ABD'ye bağladıktdan tam 6 ay sonra... Resmi görüşmelerin ardından İpekyolu projesi kapsamında dev anlaşmalara imza atılıyordu. Altyapı, turizm, sağlık, e-ticaret ve enerji sektörüne kadar birçok alanı kapsayan anlaşmaların toplam değeri şimdilik 7 milyar Euro olarak hesaplanıyordu. Kısa sürede bu rakamların 20 MİLYAR EURO'ya çıkacağı açıklanıyordu. İtalya, Çin'e liman veriyor, Pekin'in Avrupa'daki en büyük partneri olup ABD'nin elinden alınıyordu.
Çin ve Avrupa, ABD'ye neredeyse 1 trilyon dolara yakın mal satıyor, bunun karşılığında sadece 100 milyar dolarlık mal alıyordu. ABD'nin açığı büyüktü. O yüzden Trump Çin ve Avrupayı "En büyük ABD düşmanları" listesinde ilk üçe koyup "Savaş ilanını" tüm dünyaya deklere ediyordu. Virüsün Çin'de başlayıp, İtalya'da patlama yapması ve hızla Avrupa'ya sıçraması asla tesadüf değildi. Çin'i büyüten de ABD'de derin devletin savaş açtığı küresel sermayeydi. Onların başkenti de Dünya Finans Merkezi'nin bulunduğu NewYork'tu. Şirketlerin, bankalar ve finans kuruluşlarının merkez üssü NewYork'ta da bugün virüsün hızla yayılması, vaka syısının 20 bini aşması, koskoca şehrin kapatılma durumuna gelmesi boşuna değildi. NewYork valisi dün "Bu artık bir ölüm kalım meselesi" diyor, dünya piyasalarına bu şehirden hükmederekWashinton'a meydan okuyan, Çin'i ABD'nin karşısına diken servet sahipleri evlerinden çıkamaz oluyordu. Şirketlerin neredeyse tamamı kepenk indiriyordu. Trump da dün "NewYork'ı yakın takibe alacağız. Ancak diğer eyaletlerde ekonomik faaliyetlere devam edeceğiz" diyordu.
Resmi açıklamalarda ABD'nin borcunun 15 trilyon dolar olduğu belirtiliyordu. Ancak bunun çok daha yukarılarda olduğunu iddia edenler de vardı. 2019 yılının sonuna gelindiğinde yeryüzündeki milli gelirin toplamı 90 trilyon dolardı. Buna karşılık basılan paranın miktarı 10 katı yani 900 trilyon dolardı. Ülkelerin ve yatırımcıların ellerinde de tahvil vs kağıtlara yatırdıkları 3 katrilyon dolarlık bir çürük servet vardı. Ortada muazzam garabet bir yapı, matematiğe aykırı karşılıksız PARA SİSTEMİ vardı. En çok kağıt satıp para toplayan da ABD'ydi. Kağıtları dibe vurdurursan veya bir krizi, kaosu, savaşı bahane edip "Karşılığını ödemiyorum" dersen kim ne yapabilecekti?
Üç ayda bir Corona ile 50 TRİLYON DOLAR'ın el değiştirdiğini düşünürsek, bu virüs belasının neye hizmet ettiği kabak gibi ortaya çıkıyor. Evet dünyada yeni bir GÜÇ SİSTEMİ kuruluyor. Ellerinde kağıt olanlar batırılıyor. Kağıttan kaplanlar yırtılıp atılıyor. Birilerinin devasa borçları da hızla kapatılıyor. Çin "Corona'yı durdurduk" diye hava atıyordu. Dün yine Wuhan'da tıpkı Corona gibi tedavisi olmayan yeni bir virüs can aldı, cesetle aynı otobüste yolculuk yapan 32 kişi karantinaya sokuldu. 2. dünya savaşında 50 milyon kişiyi gözünü kırpmadan mezara yollayan acımasız DÜZENbazlar düğmeye bir kez daha bastı. Bunlara hep "Tesadüf, yarasa. vs" diye bakanlar yeryüzündeki son yüzyılın en büyük Para Savaşı'na uzaylı takılanlardır. Virüse oksijen lazım. Uzayda oksijen yok!