RUSYA her gün askeri törenler düzenliyor. Füzelerini görücüye çıkarıyor. Çin sürekli askeri tatbikat ve törenlerle gövde gösterisi yapıyor.
İngilizler asker sıkıntısı çekiyor. Sömürge ülkelerin gazetelerine ilan vererek binlerce paralı asker toplamaya başladı. Trump Avrupa'nın göbeğinde yaptığı konuşmada Amerikan komandolarının Almanları nasıl dize getirdiğini anlattı. Almanya Cumhurbaşkanı Londra'da savaşta ölen Alman askerlerin mezarlığını ziyaret ediyor. AB'nin iki liderinden Fransa Cumhurbaşkanı Macron geçtiğimiz günlerde çıkıyor Mareşal Philippe Petain'i göklere çıkararak "Büyükbir asker" diyor. Mareşal Petain Nazi işbirlikçisi Fransa'nın o dönemde diktatörüydü. Binlerce Yahudi'yi ölüme göndermişti. Allah Allah... Macron Nazi işbirlikçisi Mareşal'a durduk yerde neden methiye düzüyor? Cevabı 10 gün sonra geliyor. Macron dün gidiyor Alman parlamentosunda konuşuyor. "Avrupabüyük güçlerin oyuncağı olamaz. Bizi engellemeye çalışan birçokgüç var, tartışmalarımıza karışıyor,liberal demokrasilerimize saldırıyorve bizi birbirimize düşürmeyeçalışıyorlar." diyor. İsim vermedenABD'yi yerden yere vuruyor. Almanparlamentosunda tüm Avrupa'yı küreseldüzende GÜCÜNÜ anlamaya çağırıyor.
Almanya Başbakanı Merkel bu konuşmayı alkışlıyor. İki ülke Avrupa Ordusu'nu kurmak için kolları sıvıyor. Fransa Maliye Bakanı da "Avrupa İmparatorluğukurulmalı" diye çağrı yapıyor. Amerika da Avrupa'da AB karşıtı tüm ırkçı partileri iktidara taşımak için varını yoğunu ortaya koyuyor. Yabancı düşmanlığını körüklüyor, ırkçı partileri aleni bir şekilde CIA'ya bağlıyor. İktidara getiriyor. Irkçılığı hortlatmak için mülteci sopasını hala indiriyor. DEAŞ'ı kurarak Ortadoğu'dan binlerce mülteciyi Avrupa'ya göndermişler, iktidarları sarsmışlar, Avrupa'yı neredeyse parçalanma noktasına getirmişlerdi.
DEAŞ'ın etkisi azalınca şimdi başka bir formül buldular. Onu da İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu açıklıyor; Türkiye'de büyükelçiyken Afganistan'a giden ve orayı yöneten John Bass'a işaret ediyor.
Türkiye'ye giriş yapan mültecilerin büyük bölümünün Afganistan'dan geldiğini, Bass döneminde bunun ikiye katlandığını açıklıyor. Ege denizinde Avrupa'ya geçmek üzere yakalananların neredeyse yarısının Afgan olduğunu söylüyor. "65 Afganlı Almanya'yagitti diye hükümet krizi çıkmış,İngiltere İçişleri Bakanı mültecisorunu yüzünden istifa etmişti." hatırlatmasını yapıyor. Dünyanın sinirleri yerinden oynadı, 2.Dünya Savaşı öncesindeki ırkçılık noktasına gelindiği vurgulanıyor. Avrupa'yı parçalara ayırmaktan bahsediliyor. 3.Dünya Savaşı'ndan artık liderler açık açık bahsediyor. Ülkelerin kamplaşmaları artıyor, ABD'ye bağlı "Tek kutupludünya" mı olacak yoksa "Çok kutupludünya"mı sorusu cevap bekliyor. Yeni ABD İmparatorluğu hayalini taşıyan Trump dün "Kendimi en iyi ABDbaşkanları arasında görüyorum" diyor, kendisine "A+" verdiğini ilan ediyor.
Böyle bir ortamda Türkiye dün Rusya Devlet Başkanı Putin'i ağırlıyor. Erdoğan ve Putin Türk Akımı boru hattının deniz kısmının tamamlanması nedeniyle bir araya geliyor. Erdoğan "Rusya ile 100milyar dolarlık ticaret hacmi"nden bahsediyor. Putin "Ben varım" diyor.
Rus doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı projesi için geri sayım başladı, tarihi günler yaşanıyor. Proje ABD LNG'sine karşı Avrupa pazarındaki hakimiyetini sürdürülebilmesi için Rusya'nın en büyük silahı. Bu stratejik kozda Türkiye'de pay sahibi oluyor. Avrupa'yı kendine bağımlı kılmak isteyen ABD bu yüzden Türk Akımı'na karşı çıkıyor. Türkiye "Önce ülke çıkarlarım ve UlusalGüvenliğim" diyor, taviz vermiyor. Her büyük proje dünyadaki dengeleri yerinden oynatıyor. Saflar değişiyor, kaybedenler deliriyor, saldırılar düzenliyor. Böylesine çıkar çatışması ve Yeni Düzen savaşının yaşandığı dünyada bizim muhalefet de Amerikalı generallerin yönettiği PKK ile aynı ideolojiyi taşıyan HDP ile temaslar yapıyor, "İttifak tabanda mı olacak,tavanda mı" derdine giriyor. Onların problemi de bu! Stratejik projelere, Türk Akımı'na imza atan Erdoğan'ı indirmek için her yolu deniyorlar. Başka tek dertleri yok!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.