Önce
şunu söyleyeyim, Fenerbahçe bu sezonun belki en coşkulu değil ama taktik disiplin, alan daraltma, takım savunması gibi çağdaş futbol normlarında en iyi maçlarından birini oynadı. Üstelik Bursa'nın 33 bin kişilik coşkulu seyircisinin önünde. Koskoca 90 dakika Bursaspor gibi iyi bir takıma karşı neredeyse pozisyon vermediler. İlk yarı iki takım da çok tedbirliydi. Özellikle Bursa defansı beşleyip kanat bekleriyle yardım getirerek Fenerbahçe'nin her iki kanattaki organizasyonlarını engelledi. Buldukları toplarla da Fenerbahçe defansının arkasına, Stancu'nun önüne uzun toplar attılar. Fenerbahçe ilk yarıda oynamadı ama oynatmadı da.
Ama ikinci yarı sahada gerçekten iyi bir Fenerbahçe vardı. Rakip kafayı kaldıramadı. Özellikle Giuliano'nun organizasyon liderliğinde top sürekli Fenerbahçe'de kaldı. Soldado biraz güçlü olsa müthiş bir santrfor. Aslında kariyeri tabii ki müthiş. Gol şansı da yüksek, pozisyon bilgisi de öyle. Mesela penaltı yaptırdığı pozisyonda durduğu yer, aldığı pozisyon birinci sınıf. İşte o penaltıyla da Fenerbahçe çok ama çok değerli 3 puanı aldı, İstanbul'a dönüyor.
Dün gece galibiyet kadar ortaya konan futbol da çok doyurucuydu. Şov yapmadılar, 6-7 pozisyon üretmediler. Sezon başından beri yedikleri goller ve verdikleri pozisyonlarla eleştiriliyorlardı. Dün bunların hiçbiri olmadı. Yalnız Fenerbahçe hala savunmasından çıkarken manasız top kayıpları yapıyor. Özellikle ilk yarıda Şener olsun, Topal olsun, Souza olsun bunu yaptılar.
Ama dün F.Bahçe için bu yılın kırılma maçlarından biridir. Hakem Ali Palabıyık, ufak tefek hatalar yapsa da maçı çok başarılı yönetti. Sakin, kendinden emin, oyuncuyu tahrik etmiyor. Verdiği penaltıda da yüzde 100 haklı. Bursaspor'un Nijeryalı stoperi öyle manasız, öyle tek hamleden kaynaklanan tuhaf bir penaltı yaptı ki sanırım arkadaşları hakeme itiraz edeceklerine ona kızmışlardır.