Akıncı Üssü davasında hainlere ceza yağdı! Kararları uzman isimler A Haber’de değerlendirdi
Cumhurbaşkanlığı avukatı Süleyman Ayhan'ın açıklamaları:
"Sayın mahkeme heyetinin tecrübesi bilgisi ve bütün sanıklara verdiği süreler onların talep ettiği tüm delillerin toplanması ve bütün bunlardan sonra 3,5 yıl sonra bu kararı açıklaması oldukça makul. Görüntü itibari ile darbe girişiminin sevk ve idare mahkemesi Akıncı Üssü görülse de Yurtta Sulh Konseyi'nin bu davadan ayrılarak Çatı davası ile birleştirilmesinin asıl nedeni Yurtta Sulh Konseyi'nin talimatları ile darbe yapılmaya çalışılıyor. Resmi anlamda sevk ve idare yeri Genelkurmay'dır.
Yurtta Sulh Konseyi'ndeki isimler Türkiye'de 251 kişinin ölümünden sorumlular. Türkiye'deki bütün yaralama ve eylemlerden sorumlular. Dolasıyla burada sivil imamlara 79'ar kez ceza verildi. Bunların pozisyonları farklı.
Darbenin amacı TBMM'yi ortadan kaldırmak, mevcut hükümeti ortadan kaldırmak, Anayasa'yı yok etmek olsa da bunlar geçiş adımlarıdır asıl amaç Türkiye'yi ortadan kaldırmaktır. Bunu yapmaya kalkan organize eden ülkeler bellidir. Bunları açık açık söyledik. Taşeronları ABD'deki teröristbaşıdır."
İşte Avukat Fatih Altay öne çıkan açıklamaları:
"Darbe yargılamaları içerisinde belki de en önemli yere sahip davalardan biriydi. Darbenin, şehit etmelerin merkezi hep Akıncı Üssü'nde havalanan uçaklarla alakalıydı. Sivil imamlar ve yönetici sanıklar oradaydı.
Buradaki isimler görüntülerine rağmen 'ben değilim' diye inkar ettiler. Hep inkar politikası güttüler. Bu FETÖ'nün bilenen bir taktiğiydi ve bunu sürdürdüler. Ortaya konulan delillerle birlikte mahkeme gerekli cezaları verdi."
Avukat Emrullah Baytar dava değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Biliyorsunuz Akıncı Üssü davasında bugün 516. Duruşması yapıldı. Nihayet kararlar verildi. Davanın başında itibaren sanıkların yüzünde ya da yaptıklarında bir pişmanlık söz konusu olmadı. Bunu bugüne kadar da sürdürdüler.
Bunun örgüt psikolojisi içerisinde çok normal bir durum olduğu düşüncesindeyim. Bu cezaları aldıklarında pişman olmadıklarını da söylemek mümkün. Mahkemeler olabildiğince adil ve şeffaf yönetildi. Bu adil kararlara tanık olmaktayız."