FETÖ’nün 17 Aralık darbe girişimi! Yargı darbesinde medya ve muhalefetin rolü

7 Şubat 2012'deki MİT kumpası planında başarısız olan FETÖ, 17 Aralık 2013'te bu kez farklı bir kumpas için düğmeye bastı. İstanbul'da görev yapan FETÖ'cü savcılar, o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümetine yönelik yargısal darbe girişiminde bulundu. Peki FETÖ’nün 11 yıl önceki yargısal darbe girişiminin amacı neydi? İşte tüm detaylar…
Türkiye, 2013 yılının sonlarına doğru tarihinin en kritik ve sarsıcı olaylarından birini yaşadı. 17 Aralık 2013 günü, FETÖ'nün emniyet ve yargı içinde örgütlenmiş unsurları harekete geçerek ülke yönetimine karşı açık bir siyasi operasyon başlattı. Bu olay, örgütün ilk büyük ve açık darbe girişimi olarak kayıtlara geçti. Operasyonun baş aktörleri, kamuoyunun yakından tanıdığı yargı tarafında Zekeriya Öz, Fikret Seçen ve Celal Kara gibi özel yetkili savcılar ve emniyet tarafında ise Ali Fuat Yılmazer, Nazmi Ardıç, Yakup Saygılı ve Ömer Köse gibi emniyet müdürleri yer aldı.
FETÖ'NÜN KİRLİ OYUNLARI
17 Aralık, aslında yıllardır süregelen bir sürecin zirve noktasıydı. FETÖ, 2007 yılından itibaren Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik kapsamlı bir tasfiye operasyonu başlatarak devletin kritik güvenlik mekanizmalarını zayıflatmayı hedeflemişti. Bu süreçte sahte deliller, düzmece tanıklar ve medya manipülasyonlarıyla pek çok vatansever subay suçlanarak ordudan uzaklaştırıldı. Bu boşluklar ise FETÖ mensupları tarafından dolduruldu.
Yargı eliyle devleti ele geçirmek istediler! (Ekran görüntüsü / A Haber)
İSTİHBARAT YAPISI HEDEFİ ALINDI
2011 yılında gerçekleştirilen Şike operasyonu ise örgütün toplumun geniş kesimlerine hitap eden futbol camiasını kontrol altına alma girişimiydi. Futbolun milyonlarca insanı etkileyen gücünü kullanarak kendi ajandasını ilerletmek isteyen FETÖ, bu hamlesiyle sadece spor dünyasını değil, toplumun moral değerlerini de hedef aldı. 7 Şubat 2012'de ise Milli İstihbarat Teşkilatı'na yönelik girişimle devletin istihbarat yapısı doğrudan hedef alınarak ülke güvenliğini zayıflatma çabası sergilendi.
Emniyetten adliyeye FETÖ tüneli! (Ekran görüntüsü / A Haber)
DEVLETİN MÜCADELESİNİN FİTİLİNİ YAKTI
Bu olayların tümü, FETÖ'nün uzun yıllar boyunca devletin içine nasıl sızdığını, kritik kurumları nasıl ele geçirdiğini ve kendi amaçları doğrultusunda kullanmak için nasıl bir strateji izlediğini gözler önüne serdi. 17 Aralık 2013 operasyonu, devletin bu yapıyla mücadelesinin fitilini ateşleyen bir dönüm noktası oldu. Devletin refleksi ve milletin iradesi, ilerleyen yıllarda FETÖ'nün gerçek yüzünü daha da açığa çıkaracak ve bu yapı, 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimiyle nihai olarak tarihin karanlık sayfalarına mahkûm edilecekti.
Devletin içini boşaltıp kendi adamlarını yerleştirdiler! (Ekran görüntüsü / A Haber)
EMNİYETTEN ADLİYEYE FETÖ TÜNELİ
Vatan Emniyet'ten Çağlayan Adliyesi'nde bir tünel kazınmış, oradaki savcılar ve polisler ayarlamıştı. Doğrudan hükümeti hedef alacak şekilde hukuk saymaz vaziyette maalesef Türkiye'den açık bir darbe girişimi yaşandı. Türkiye'yi Irak ve Suriye'ye çevirmek istediler. Bu süreçte FETÖ medyası ve muhalefet yargı eliyle yapılmak istenen darbeye destek verdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine geçit vermedi.
