%25 kira zammı sınırı sürecek mi? Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan A Haber'e özel açıklamalar
Son dakika haberi... Yeni anayasa yapılabilecek mi? Yeni yargı paketi için hazırlık var mı? Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, yeni anayasa ile ilgili "Değişiklik zaruri, milletimiz demokratik anayasaya kavuşmalı." ifadelerini kullandı. "Süresiz nafaka kalkacak mı? sorusunu da yanıtlayan Bakan Tunç, "Aile hukukunu toptan ele alacak bir düzenlememiz söz konusu olacak." dedi.
Yeni Meclis, yeni anayasa yapabilecek mi? Kira davalarında arabuluculuk çözümü nasıl işliyor? Yeni yargı paketi için hazırlık var mı?
Gündemdeki tüm gelişmeleri A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün soruyor, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yanıtladı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
%25 KİRA ZAMMI UYGULANIYOR MU?
Kira konusu geçen yıl TBMM 27. yasama dönemi kapanmadan önce gündeme gelmişti.
Özellikle büyükşehirlerde İstanbul ve Ankara'da kira miktarlarında yüksek artışlar söz konusu oldu. Özellikle fahiş artışlar diyebileceğimiz normalin de üstünde artışlar söz konusu olduğunda yüzde 25 konusu gündeme geldi. Yıllık kira artışının yüzde 25'ten fazla olamayacağına ilişkin borçlar kanununda bir düzenleme yapıldı. Süresi 1 temmu itibariyle dolmuştu. Fahiş artışlar devam etti.
DEVAM EDECEK Mİ?
Özellikle İstanbul ve Ankara'da konut arzının biraz daha az olduğu illerimizde kira fiyatlarında yüksek artışların olduğunu gördük.
Evet sözleşme hukukuna müdahale etmek doğru olmayabilir hukukta böyle bir ilke var ancak zayıfı koruma ilkesi de söz konusu. Dengeli bir durumun olması lazım. Burada kiracıların özellikle mağduriyetini önleme anlamında özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız bu açıklamayı yaptıktan sonra TBMM'de AK Parti grubu Cumhur İttifakı bir önerge geldi. Geçiçi maddeyle bu yüzde 25'lik sınır bir yıl daha uzatılmış oldu. Zayıfı koruma ilkesi gereğinde 1 boyunca devam edecek.
Karşılığını buldu mu? Elbette ki burada buna itirazlar söz konusu olduç Eski kiracıların kira miktarındaki artışın düşük seviyede kalması nedeniyle bir takım eleştirilere maruz kalındı ama tabii büyük bir çoğunluk da özellikle TEFE TÜFE oranındaki artış ve son fahiiş artışların üzerine tekrar TEFE TÜFE oranında bir artış söz konusu olduğunda çok daha yüksek miktarlara çıkacak ve kiracıları mağdur edecek bir durum ortaya çıkacaktı. Bunun önüne geçmek için yüzde 25'lik üst sınır tekrar geçici maddeyle uzatılmış oldu.
İKİ KAT ARTIŞ
Kiracı ve kiralayan arasındaki uyuşmazlıklara baktığımız zaman özellikle son yılbaşından bu yana 90 bin küsür kira davası var açılan. Geçen sene bu orana baktığımız zaman 45 bin civarında yani iki kat bir artış söz konusu. Azaltma noktasında da bir çözüm önerimiz oldu. O da kira davalarında arabuluculuk.
KİRA DAVALARINA ARABULUCU GELİYOR
1 eylülden itibaren arabuluculuk müessesi başlıyor kira davalarında. Daha öncesinde ticari davalarda zorunlu olmuştu. İş davalarında tüketici davalarında zorunlu hale getirilmişti. Kişiler dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunda. Dava şartı arabuluculuk. Şimdi kira davalarında da söz konusu olacak. Dava açmadan önce arabulucuya başvuracaklar anlaşamadıkları taktirde dava söz konusu olacak. Bu da dava yükünü azaltacaktır.
Kira sözleşmesinde şu tarihte boşaltacağım diye yapılan ifade geçersiz. Tahliye taahhüdünde bulunması gerekir. Yeni kira sözleşmesinden sonraki bir zamanda tahliye taahhüdünde bulunması gerekir kiracının. Bu taahhüde dayanarak ancak tahliye davası söz konusu olabilir.
Bu tahliye taahhütnamesinin geçerliliği ile ilgili tartışmalar söz konusu bunun noterden yapılması noktasında talepler var. Ya da belli bir süre tahliye tarihlerinin geçerli olmaması yönünde bir kanuni düzenleme gerektiği yönünde görüşler de var. Tüm bunların kiracı kiralayan dengesini de gözeterek düzenleme yapılması gerekir. Bu konuda bir çalışma yapmak da gerekiyor.
Arabuluculuk müessesi uyuşmazlıkları aza indirecektir. TBMM açıldıktan sonra yeni değerlendirmeler ışığında yeni düzenlemeler yapılabilir tabii ki.
SÜRESİZ NAFAKA KALKACAK MI?
Medeni kanunumuzda 1988 yılına kadar bir yıl süreydi nafaka sonrasında süresiz hale getirildi. Bu konuda tartışmalar çok.
Nafaka alacaklısıyla nafaka borçlusundaki dengeyi de gözetmek gerekiyor. Aslında bu konu aile hukuku ile ilgili bir konu. Geniş bir çalışmamız var. Bilim komisyonumuz şu anda çalışıyor. Özellikle boşanma davalarının nafaka ve tazminat davalarından ayrı tutularak uzun süren boşanma davalarının önüne geçilmesi gerekiyor. Çünkü tarafları mağdur eden bir durum söz konusu. Nafaka ve tazminatla ilgili kararlar geciktiği için bu konuda kara verilemediği için mal ayrılığı nedeniyle ilgili tartışmalar uzun sürüyor bunlar bitmeden de boşanmaya karar verilemediği için her ikisi birden birlikte devam ettiğinde çok uzun süren bir dava söz konusu oluyor. Davalı ve davacı kadını ve erkeği mağdur eden bir durum.
Hem erkeklerin hem kadınların mağduriyet yaşamaması gerek.
YENİ DÜZENLEME GELİYOR
İleri yaşta evlenmeleri de mümkün olmuyor. Yeni bir aile kurmaları mümkün olmuyor. Aile hukukunu toptan ele alacak bir düzenlememiz söz konusu olacak.
Düzenleme yeni dönemde Meclis'in gündemine gelecek.
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE
Değişiklik teklifimiz var. Anayasa komisyonundan geçti.
Muhalefet destek vermedi. Uzlaşma sağlanamadı. Sonrasında deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık gündem değişti.
Aileyi tehdit eden birçok husus var. Bunlardan bir tanesi de aileyi sapkın akımlardan korumaya yönelik düzenleme. Orada da evlilik birliği yalnızca kadın ile erkek arasında kurulabileceğine ilişkin bir düzenleme. Buna hiç kimsenin itiraz etmemesi gerekir.
YENİ ANAYASA SÜRECİ
Asıl hedefimiz bizim demokratik sivil bir anayasa. Bu konudaki kararlılığımız da sürüyor.
82 anayasası bir darbe anayasası. Vesayetçi anlayışı ortadan kaldırmak için çok sayıda değişiklikleri son 21 yılda gerçekleştirdik. Özellikle AYM'nin yapısı HSYK'nın yapısı bunlar demokratik hukuk devleti uygun hale getirildi. Yargı birliğinin sağlanması, askeri yargının kaldırılması, sıkıyönetimin kaldırılması, darbecilerin yargılanamayacağına ilişkin hükmün kaldırılması, işte kişisel verilerin korunması bireysel başvuru hakkı, kadın hakları, çocuk hakları tüm bunlar anayasamıza son 10-15 yılda giren hususlar.
En önemli reform da hükümet sistemiyle ilgili. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile de o krizler üreten darbelere muhtıralara yol açan vesayetçi anlayışı yeşerten parlamenter sistem yerine hızlı karar alan daha demokratik vatandaşlarımızın doğrudan yürütmeyi belirlediği sisteme geçtik. Hem hukuk alanında hem idare alanında önemli reformlar gerçekleştirdik.
Reformlar oradaki darbeci ruhu tamamen ortadan kaldıramadı.
Değişiklik zaruri, milletimiz demokratik anayasaya kavuşmalı.
MUHALEFETE ÇAĞRI
Tüm siyasi partilerin meselesidir bu. Muhalefetin de bu anlamda uzlaşmaya yanaşması gerekir. Geçmiş dönemlerde uzlaşma konusunda adımlar atıldı ama bu dönemde milletimize olan borcumuzu tüm siyasi partiler olarak yerine getirmemiz gerekir.
Katılmak istemeyenlere de yeri geldiğinde milletimiz cevabı verecektir.
MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ! GARİPOĞLU'NUN MEZARI AÇILACAK MI?
Oradaki iddia 2014 yılında bir soruşturma başlamış Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı sanığı hükümlüsü diyelim cezaevinde intihar etti ve bu intiharla ilgili 2014 yılında yapılan soruşturma neticesinde adli tıp raporları ve bunun bir intihar olduğu yönünde kesinleşmiş bir mahkeme kararı var. Sonrasında da yurt dışına kaçırıldığı şeklinde bir iddia var. Yargı tekrar incelemiş. Gerekli kararlar verilmiş. Yargılama noktasında devam eden bir süreç sonuçlandırılmış. AYM'ye başvuru hakkı vardır. Dosyalar deliller o kapsamda yeniden incelenecektir. O zaman o karar uygulanır
FETÖ İLE MÜCADELEDE SON DURUM NE?
FETÖ' ile mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermemiz mümkün değil.
289 fiili darbe davasının tamamı sonuçlandı. 265'i Yargıtay sürecinden geçti. 176'sı onandı. 47 bozma kararı verildi. Kısmi bozma kararları. 42'si Yargıtay'da devam ediyor. 10'u istinafta. 29'u da bozma sonrası tekrar yerel mahkemeye döndü.
Bu fiili darbe davlar konusunda 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Bin 634'ü ağırlaştırılmış müabbet hapis. Bin 366'sı müabbet hapis cezası. Bin 891'i de süreli hapis cezası. Toplamda 4 bin 891 mahkumiyet söz konusu.
693 bin 918 kişiye adli işlem yapıldı.
Süren 67 bin 104 soruşturma var, 15 bin 50 FETÖ'cü tutuklu.
ABD ve AB ülkeleri kırmızı bülten taleplerimizi reddediyor.
DENETİMLİ SERBESTLİK SÜRECİ NASIL OLACAK?
Açık cezaevi mahkumlarına 3 yıl Kovid-19 izni verildi.
19 bin 159 kişi dönecek, 5 binden fazla kişi teslim oldu.
Af düzenlemesi söz konusu değil. Denetimli serbestlik yoluyla bir ceza infazı söz konusu.
DEPREM DAVLARI HANGİ AŞAMADA?
Bilirkişiler görevlendirildi, tespit çalışmaları sürüyor.
Aralarında müteahhitlerin de olduğu 260 tutuklu var.
Binalar ile ilgili deliller toplanıyor, 50 dava açıldı.