Dünyanın gözü Tahran'daki kritik zirvede! Orta Doğu’da yeni bir dönem mi?
Orta Doğu'da yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülen süreçte dünyanın gözü Tahran'da yapılacak 3’lü zirvede olacak. Zirvenin ana gündeminde Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine olası operasyonu, sığınmacıların geri dönüşü ve anayasal geçiş süreci yer alıyor. Peki yeni bir dönem mi başlıyor? Zirve dünyaya nasıl etki edecek? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Tarık Oğuzlu ve Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Prof. Dr. Burak Küntay değerlendirdi.
Dünyanın gözü bugün İran'ın başkenti Tahran'da olacak. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bir araya gelecek. Yarın ise İstanbul'da küresel tahıl krizi için Türk ve Rus heyetleri görüşecek. Dünya basını Tahran'da bugün gerçekleştirilecek olan üçlü zirveye odaklanmış durumda. Tüm bu önemli gelişmeleri A Haber'e katılan uzman isimler değerlendirdi.
Prof. Dr. Tarık Oğuzlu'nun öne çıkan sözleri:
"Çok enteresan zamanlardan geçiyoruz. Dünyanın genelinde stratejik bir mücadele yaşanıyor. Olaylar ve durumlar çok hızlı değişiyor. Özellikle Türk dış politikasında Batılı ülkelerle ilişkileri yerine koyma Orta Doğu ile ilişkileri yoluna koyma Mısır, BAE ve Suudi Arabistan ile kaybedilen zamanı kazanma için çok ciddi adımlar atılıyor.
İran, Türkiye'nin attığı adımları çok dikkatli şekilde izliyor. İran bölgedeki stratejik dengenin kendi aleyhine değişmesini istemiyor. Türkiye, Rusya ve İran 3'lüsünden oluşan bir gruplaşma olduğunu düşünüyorum. Türkiye bu noktada adımlarını çok dikkatli ilerliyor.
3 ülkenin Suriye'deki olayların gidişatına kafa yormaları çok önemli. Olası bir çözümün anahtarını bulmaya çalışmaları çok önemli. Suriye'deki krizin sonlandırılması noktasında İran eskiden olduğu gibi hakim değil."
Prof. Dr. Burak Küntay'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Tahıl koridoru meselesi bu görüşmelerin birincil önceliği değil. Türk ve Rus heyeti oturup bunu konuşacak. Bu 3 ülke Suriye için görüşüyor. Astana sürecinin devamı için bir araya geldiler. Suriye için yapılan kaçıncı toplantı? Öte yandan diğer görüşmelerde devam ediyor. Ama hala Suriye'de çözülmüş bir durum yok. Şu anda Suriye'de çözülmüş veya ilerlemiş hiçbir şey göremiyoruz.
Suriye yönetimi yüzde 90 oyla aldığı seçime devam etmek istiyor. Bunun anlamı ülkede demokrasi olmasın anlamı geliyor. Türkiye'den, İran'dan ve Rusya'dan bahsetmenden diğer tüm gruplar Esad2ın gitmesini istiyor. Bunların içinde çok farklı kesimler var ve kavga burada başlıyor. Bunların içinde demokratik hak arayanlar var. Ancak bazıları teröre başvuruyor.
Türkiye terör ihracatı istemiyor aynı zamanda göçmen meselesinin durdurulmasını istiyor. Bunun içinde tek devletli azınlıkların gerekli haklarının korunduğu bir Suriye istiyoruz. Ama böyle bir durum yok. Türkmenler Irak da olduğu gibi burada asimilasyona uğruyor. Terör örgütleri dünyanın birçok üleşi tarafından korunuyor. Sonra bunlar özgürlük savaşçısı diye tanıtılıyor.
Rusya eski romantizminin devamını istiyor. Tartus'da başlayan limanlarını içerideki üsleri ile birlikte daha çok artırmak ve bölgenin kalıcı hakimi olmak istiyor. İran ise 'Şii hilalinin patronuyum' diyor etki ve denge sahibi olmak istiyor. Ama hiçbiri Suriye'ye çözüm getirmiyor. Esad ve içerideki güçlerin birbiriyle eşit-dengeli gerçekten birbirine güvenip çözüme odaklanması lazım. "