DEM Parti'den İstanbul'da alicengiz oyunu! Listelerin son dakikada teslim edilmesi ne anlama geliyor? 20 ilçede CHP'ye destek...
Türkiye yerel seçimlere doğru yol alırken DEM Parti ile CHP arasındaki kirli ittifaka ilişkin yeni detaylar da ortaya çıkıyor. Özellikle İstanbul gibi kritik bir yerde aday listelerini son dakikada teslim eden DEM Parti'nin bu hamleyle neyi amaçladığının perde arkasını Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür yazdı. İstanbul'da 20 ilçede CHP adaylarını destekleme kararı alan DEM Parti'nin oynadığı alicengiz oyununun arkasında ne var? İşte detaylar...
Türkiye yerel seçimlere doğru adım adım ilerlerken CHP ile DEM Parti yine el altından ittifak yapmanın peşine düştü.
İki parti de son dönemde birbiriyle ittifak yapmayacağını dillendirse de "kent uzlaşısı" adı altında net bir ittifak yapılacağı görülüyor.
ÖZEL'DEN DEM'E: EMRİNİZDEYİM
Nitekim göreve gelir gelmez Kandil'e yanlamaya başlayan Özgür Özel, DEM Parti'yi şeytanlaştırmayacağını ifade ederek PKK'nın partisine ziyarete gitmişti. Bununla da yetinmeyen Özel, Türkiye düşmanlığıyla tanınan Pervin Çakar'ın elini öperek Kandil'e "emrinizdeyim" mesajını vermişti.
DEM PARTİ'DEN KENT UZLAŞISI ADI ALTINDA DESTEK
Diğer yanda ise İstanbul'da DEM Parti ve İYİ Parti oylarına muhtaç olan Ekrem İmamoğlu son derece ılımlı bir dil kullanırken özellikle İYİ Parti'den kendisine yönelik gelen eleştirilere bir süre ses çıkarmamayı tercih etti.
İmamoğlu'nun DEM politikası sonrası DEM Parti İstanbul'da Meral Danış Beştaş ve Murat Cepni'yi aday olarak tanıttı ancak kent uzlaşısı adı altında İmamoğlu DEM Parti'nin desteğini arkasına aldı.
SÖZDE İTTİFAK YOK!
CHP ve DEM Parti ittifak yapmayacağını ifade etse de DEM Parti 20 ilçede aday çıkarmayacağını duyururken bu ilçelerde CHP'ye destek verilecek.
Ataşehir,Avcılar, Bahçelievler, Bayrampaşa, Beyoğlu, Çatalca, Çekmeköy, Eyüp, Fatih, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Şile, Şişli, Tuzla, Üsküdar ve Zeytinburnu'nda DEM Partililer CHP'nin adayına destek verecek.
BAŞVURU GEÇ YAPILDI İDDİALARI...
31 Mart yerel seçimleri için partilerin belirledikleri aday listelerini seçim kurullarına teslim etme süresi sona erdi. Sürenin dolmasının hemen ardından DEM Parti'nin İstanbul adayları olan Meral Danış Beştaş ve Murat Cepni'nin başvurusunun geç yapıldığını iddia edildi.
Böylesine kritik bir seçimde DEM Parti'nin aday listesini son dakikalara bırakması kafa karışıklığına neden olurken Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür konuya köşesine taşıdı.
İşte Övür'ün köşe yazısı:
ALİCENGİZ OYUNLARI
Bir parti hem de "stratejik oy kullanmakta" mahir bir parti, aday listelerini son günün son dakikasına bırakır mı? Eğer ortada bir "alicengiz oyunu" yoksa bırakmaz. Ama dün siyasi tarihimizde -tekil birkaç örnek dışında- ilk kez böyle bir oyun oynandı. DEM Parti, İstanbul'da büyükşehir adayının başvurusunu ancak son dakikada yapabildi.
Belki de yapmak zorunda kaldı. Bu konuya döneceğim ama önce o sürece nasıl gelindiğine ve işin içindeki karanlık noktalara değinelim. Yerel seçim sürecinin en kritik ili hiç kuşkusuz İstanbul'du. Millet İttifakı, mayıs seçimlerinde ağır yenilgi alıp dağılınca İstanbul'u CHP'nin, daha doğrusu Ekrem İmamoğlu'nun kazanması da hayal oldu.
AKŞENER'İN ÖFKESİ BOŞA DEĞİL
Bu tehlikeyi gören İmamoğlu hemen harekete geçti ve bir önceki seçimi kazanmasını sağlayan partileri veya seçmenlerini yanında tutmanın hesabını yaptı.
İlk hedef de İyi Parti'ydi. İyi Parti, seçmeninin CHP'ye yakınlığı ve İstanbul teşkilatının İmamoğlu'yla kurduğu "duygusal ilişki" nedeniyle kolay lokmaydı. Operasyon düğmesine bizzat İmamoğlu bastı ve İyi Parti'de istifalar birbirini izledi. Meral Akşener'in öfkesi boşuna değil.
KENT UZLAŞISI
İkinci sırada yine İstanbul'da önemli oy potansiyeline sahip HDP/DEM Parti vardı. Bu konuda görevi CHP Genel Başkanı Özgür Özel üstlendi. İttifak değil ama "işbirliği" için "açık ve şeffaf" bir görüşme trafiği başlattı. DEM Parti yönetimi de pazarlık yapmak ve gündemde kalmak için uyduruk "kent uzlaşısı" yaklaşımıyla bu talebe cevap verdi.
Ancak DEM'in tabanı bu tür bir ittifaka sıcak bakmıyordu. Seçmen kendi adaylarının çıkartılmasını istiyordu. Araya Demirtaşlar girip rol kapmak isteyince, Öcalancılar "üçüncü yol"u öne sürünce ve Kandil baronu Mustafa Karasu, "İttifaklara değer vererek bu mücadeleyi yürütmek gerekiyor" diye talimat verince DEM'in de kafası karıştı.
DEM GERİLİMİ BÜYÜKŞEHİRLERDE
Ama rotayı yine de İmamoğlu'na açık destek verilmesini isteyen Kandil ve Türk solu çizdi. Onlara göre DEM, gerilimi büyükşehirlere taşıyarak etkili olabilirdi.
CHP de buna itiraz edecek durumda değildi. Çünkü benzer bir tablo orada da vardı: İnisiyatif alamayan Özel, CHP'yi kendi geleceği için dizayn eden İmamoğlu ve ekibi tasfiye edilen Kılıçdaroğlu. Buna bir de CHP'nin, PKK'yla ilişkili DEM'le ittifak yapmasının ağır siyasi yükünü ekleyin.
DEM PARTİ LİSTEYİ SON DAKİKAYA BIRAKTI
Bu yüzden ne CHP ne de DEM açık ve şeffaf siyaset izleyemeyip karnından konuşuyor ve DEM listesini son dakikaya bırakıyor. Çünkü son dakikaya kadar DEM içinde bir taraf İstanbul'da aday gösterilmesini isterken diğer taraf istemiyordu.
Şu açıklamalar bile arka plandaki tuhaflığı göstermeye yetiyor. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli: "Aday listesinde kaza oldu, İstanbul aday başvurusunu saat 16.55'te yaptık." İstanbul Milletvekili Cemal Fırat: "Listelerde eksik vardı, saat 17.01'de teslim ettik."
LİSTE BİLİNÇLİ OLARAK MI GECİKTİRİLDİ?
Tek şüphe çeken bunlar değildi. Siyaset kulislerinde DEM içinde daha ince bir oyun planından söz ediliyordu. Denilenlere göre, bir grup listeyi bilinçli bir biçimde geciktirmiş ve suçu Yüksek Seçim Kurulu'na atmanın hesabını yapmış.
Böylece hem devlet suçlanarak seçmenler aktifleştirilecek hem de seçmen çok daha kolay İmamoğlu'na yönlendirilecekti. Son dakikada birinin müdahalesiyle mi oyun bozuldu yoksa doğal akışla mı bu noktaya gelindi bilinmiyor ama şu biliniyor:
Liste verilmiş olsa da Kandil, yol açtığı kaosla kimi işaret ettiğinin mesajını vermiş oldu. İstanbul siyasetindeki "alicengiz oyunu"na seçmenin ne tepki vereceğini de 31 Mart akşamı göreceğiz.