Dışişleri Bakanlığı'ndan skandal karara tepki: Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'nün Osman Kavala'ya verilmesi kabul edilemez
Gezi Parkı Davası'nda müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala, 2023 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne layık görüldü. Bu skandalın üzerine Dışişleri Bakanlığı, Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne ilişkin yapılan açıklamada, "Ödülün, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmesi hukukun siyasileştirilmesine yönelik girişimlerin bir uzantısıdır." ifadeleriyle sert tepki gösterdi. Bir tepki ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi. Bakan Tunç, yaptığı paylaşımında, "Kuruluş ilkeleri arasında hukukun üstünlüğünü barındıran AKPM’nin bağımsız Türk yargısı tarafından verilen kararları görmezden gelmesi ve bir STK tarafından düzenlenen ödül törenine ev sahipliği yapması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür." ifadelerine yer verdi.
Osman Kavala, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında Gaziantep'teki Alman Goethe Enstitüsü temsilcileriyle yaptığı toplantı sonrası geldiği Atatürk Havalimanı'nda 17 Ekim 2017'de gözaltına alınmış, 1 Kasım 2017'de İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştı.
4,5 yıl süren yargılamada Osman Kavala "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
"VACLAV HAVEL İNSAN HAKLARI ÖDÜLÜ, OSMAN KAVALA'YA VERİLDİ"
2023 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü, Gezi Parkı Davası'nda müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'ya verildi.Osman Kavala'nın ödülü kazandığını bugün Strasbourg'da düzenlenen törende, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Tiny Kox açıkladı.
AKPM Genel Kurulu'nda düzenlenen törene Osman Kavala adına eşi Ayşe Buğra Kavala katıldı.Ayşe Buğra Kavala, ödül töreninde eşi tarafından kaleme alınmış bir mektubu okudu. Osman Kavala, mektubunda, "AİHM tarafından hakkımda verilmiş, derhal serbest bırakılmama hükmeden kararlara rağmen, AİHM'in otoritesini kuvvetlendirici ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin manevi ve nesnel gücünü sağlamlaştırıcı yeni olanaklara ve mekanizmalara ihtiyaç var" dedi.
Prag merkezli Vaclav Havel Kütüphanesi ve Charta 77 Vakfı ile işbirliği çerçevesinde 2013'ten bu yana AKPM tarafından verilen Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü; diploma, plaket ve 60 bin euro para ödülünden oluşuyor.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN TEPKİ: "AKPM'NİN İTİBAR VE İNANDIRICILIĞI CİDDİ ŞEKİLDE ZEDELENMİŞTİR"
Dışişleri Bakanlığından, 2023 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne ilişkin yapılan açıklamada, "Ödülün, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmesi hukukun siyasileştirilmesine yönelik girişimlerin bir uzantısıdır." değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, "Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'nün, ülkemizde hakkında yargı tarafından hükmedilen kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmiş olması kabul edilemez." denildi.
Ödülün, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin rehberliğinde faaliyet göstermesi gereken Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) çatısı altında verildiği hatırlatılan açıklamada, "Avrupa Konseyi'nin insan hakları idealine yönelik müktesebatının ve bu ideal uğruna uzun yıllardır sarf edilen müşterek çabanın hiçe sayılması anlamına gelmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ödülün, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmesi hukukun siyasileştirilmesine yönelik girişimlerin bir uzantısıdır. Ortak değerlerin korunmasına hizmet etmesi beklenen uluslararası kuruluşlar, bu tür siyasi gündem yaratma arayışlarına alet edilmemelidir. Yargı kararına saygısızlık oluşturan bu tasarrufla, AKPM'nin itibar ve inandırıcılığı ciddi şekilde zedelenmiştir."
ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ: "ÜZÜCÜ OLDUĞU KADAR DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR"
Bir tepki ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan geldi. Bakan Tunç, yaptığı paylaşımında, "Ülkemizde Yargıtayca onanarak hakkındaki mahkumiyet kararı kesinleşen bir hükümlüye Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde 'sözde' insan hakları ödülü verilmesi kabul edilemez.
Şiddeti teşvik, şiddeti azmettirme, demokratik hukuk devletinde bir hak ve özgürlük olarak görülemez.
Gezi olayları olarak bilinen, can ve mal kaybına neden olan şiddet hareketlerinin sorumluları, bağımsız Türk mahkemelerince yargılanmış ve bir kısım sanıklar bakımından karar kesinleşmiştir.
Kuruluş ilkeleri arasında hukukun üstünlüğünü barındıran AKPM'nin bağımsız Türk yargısı tarafından verilen kararları görmezden gelmesi ve bir STK tarafından düzenlenen ödül törenine ev sahipliği yapması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür.
Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir. Herkesin bağımsız yargı kararlarına saygı duyması gerekir. Milletimizin huzur ve güvenliğine kastedenlere, demokrasi dışı müdahale girişimlerine karşı hukukun üstünlüğü çerçevesinde mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir." İfadelerini kullandı.