Danıştay kentsel dönüşümü durduran kararı 5 mahalleyi enkaz altında bıraktı! Yüzlerce insan burada can verdi
Devlet, İskenderun'da 5 mahallenin dönüşümü için iki kez karar almış, hem seçim çalışmalarında kentsel dönüşüme hayır kampanyası düzenleyen CHP teşkilatları, hem de kurulan derneklerin itirazlarıyla Danıştay kararı iptal etmişti. Yıkılan 185 bina, 1000'den fazla vatandaşa mezar olan o bölge için Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu'nun kararına ulaşıldı. Kararda, 5 mahallede bulunan yapılarla ilgili teknik raporun olmadığı belirtilerek kentsel dönüşümün durdurulduğu görülürken, bir Danıştay üyesinin ise verilen karara karşı şerh düştüğü ortaya çıktı. Karşı oy kullanan üye "zemin yapısına ilişkin tespitler sonucunda karar verilmesi gerekir" diyerek kentsel dönüşümün durdurulması kararına direndi. Bakanlığın mahkemeye yaptığı itiraz da ise "afet anında can ve mal kaybı olur" uyarısı yaptığı görüldü.
İskenderun'da 5 mahalle 2013'te riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alındı.
Yüzde 65'i ruhsatsız binalardan oluştuğu için alınan karar, muhalif kesimlerin dava açmasıyla, Danıştay tarafından iptal edildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 5 mahalle bir kez daha riskli alan ilan edildi ancak, bu karar da yine dönüşüme karşı çıkanlarca taşındığı Danıştay'ca iptal edildi. Deprem felaketinde yıkılan 185 bina vatandaşlara mezar oldu.
BAKANLIK: "AFET ANINDA CAN VE MAL KAYBI OLUR"
Danıştay'ın 5 mahalle için verdiği kentsel dönüşümün durdurulması kararına SABAH ulaştı. Danıştay 14 ve 6'ncı Dairelerinin verdiği kararlar sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşümün devam ettirebilmesi için temyiz ettiği dava, 2018 yılında İdari Dava Daireleri Kurulu'na geldi.
İskenderun Körfezi ve Çevresi Kentsel Dönüşüm, Yenileme, İmar ve Kamulaştırma Derneği ile 8 vatandaşın karşı taraf olduğu davada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, riskli alan olarak ilan edilen alanda bulunan yapıların büyük bir çoğunluğunun yığma kargır ve 1-2 katlı yapılar olduğu, bu yapıların niteliklerinin "kötü" ve "orta" durumda olduğunu belirterek afet anında can ve mal kaybına yol açma riski olduğu kaydedildi.
TEKNİK RAPOR EKSİK DİYE DURDURULMUŞ
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu ise davaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tespitleri ortaya koyan herhangi bir bilgi, belge veya teknik rapor sunulmadığını, bina bazında veya aynı sınıfta bulunan binaları temsil edebilecek sayıdaki binada bilimsel verilere dayanan tespit yapılmadığını belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın temyiz talebini reddeden kurul, Danıştay 14 ve 6'ncı dairelerin kararını hukuka uygun buldu.
KARARA ÜYE ŞERH DÜŞTÜ
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulunun bir üyesi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın temyiz talebini haklı buldu.
Üye, karara karşı düştüğü şerhte, "Afet Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca onaylanan Mikro Bölgeleme Raporu ile Jeoloji ve Yerleşime Uygunluk Değerlendirme Haritalarında belirtilen jeolojik teknik incelemeler esas alınarak yapıldığı dikkate alındığında söz konusu zemin yapısına ilişkin tespitler yönünden yaptırılacak kesif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenecek rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle çoğunluğun kararına katılmıyorum" dedi.