Alman dergisinden Başkan Erdoğan'a alçak sözler! Tek merkezden yönetilen Batı medyası saldırıya geçti | Türkiye'den sert tepki
Türkiye 14 Mayıs'taki kritik seçime doğru giderken Batı, Başkan Erdoğan'a basın yoluyla saldırıya geçti. The Economist ve Bloomberg'in ardından Alman Stern dergisi de Türkiye'de gerçekleşecek seçimle ilgili hazırladığı analizde skandal ifadeler kullandı. Son dakika haberine göre Batılı bazı yayın organlarına sert tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sistematik şekilde Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorlar. Bunların yaptığı basın yayın faaliyeti değildir; ilkel bir kara propagandadır." dedi.
İngiliz The Economist dergisinin ardından şimdi de Alman Stern dergisi tepki çeken bir bir kapak ile okurlarının karşısına çıktı.
Alman dergi Türkiye'de gerçekleşecek seçimle ilgili hazırladığı analizde skandal ifadeler kullandı.
Yazıda 'Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor' denildi.
Erdoğan'ın uluslararası sahnede boy gösterdiğinin altını çizen Stern 'Ama evinde güç için amansızca savaşması gerekiyor' yorumunda bulundu.
'Erdoğan, Ukrayna'dan Suriye'ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor' diyen Alman dergi yazıda şu ifadelere yer verdi;
Erdoğan bir seçim yenilgisini kabul eder mi? Partisi ortağı MHP askeriye ve emniyet güçlerine öylesine yerleşmiş durumda ki, kimi uzmanlar onun halkın aksi yöndeki tercihine rağmen iktidarda kalabileceğine dair spekülasyonlar yapıyor.'
İsveç'teki skandal eylemin ardından Erdoğan'ın İsveç'e NATO kapısını kapatması üzerine Bloomberg'den tepki çeken bir teklif gelmişti.
'NATO, Erdoğan'ın genişlemeyi geciktirmesine izin vermemeli' başlıklı bir yazı kaleme alan Bloomberg, Türkiye'ye İsveç ve Finlandiya'dan talepleri nedeniyle 'kafa tutan ülke' benzetmesi yaptı.
'NATO bu tartışmaya bir son verip en yeni üyelerini koşulsuz şekilde kabul etmeli' denilen yazının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Türkiye'de yapılacak seçimler öncesi milliyetçi tabanından destek almaya çalıştığı ve geri adım atmadığı belirtildi.
Türkiye'nin inadının Avrupa'nın güvenliğini de tehlikeye attığını öne süren Bloomberg, ABD ve Avrupa'nın bu kördüğümü çözmek zorunda olduğunu yazdı ve şu değerlendirmede bulundu;
'Başkan Joe Biden, Türkiye'nin Kürt terörüyle ilgili endişelerini dile getirme hakkı olsa da bunun bedelinin NATO'yu güçlendirme çabalarını engellemek olmadığını açıkça ortaya koymalı.'
'NATO LİDERLERİ ERDOĞAN'A BASKI YAPMALI'
Türkiye'nin İsveç'ten iade taleplerinin iki ülke arasında çözülmesi ve NATO sürecine dahil edilmemesi gerektiği kaydedilen Bloomberg, NATO liderlerinin 18 Mayıs'tan önce iki ülkenin üyeliğini onaylaması için Erdoğan'a baskı yapması gerektiği savunuldu.
'ERDOĞAN NATO TOPLANTILARINDAN DIŞLANMALI'
Erdoğan direnirse ABD Kongresi'nin Türkiye'ye F-16 satışını durdurarak yanıt vermesi çağrısını da içeren yazıda, Türkiye'nin tatbikatlara katılımının sınırlanması, Erdoğan'ın NATO toplantılarından dışlanması ve hatta Türkiye'nin NATO'dan ihracı seçeneklerinin de masada olması gerektiği kaydedildi.
'İTTİFAKA ZARAR VEREN ÜLKE MÜTTEFİK DEĞİLDİR'
Yazı, 'Mesaj açık olmalı: grubun güvenliğine bilerek zarar veren bir ittifak üyesi asla bir müttefik değildir' ifadesiyle sona erdi.
TÜRKİYE'DEN SERT TEPKİ: İLKEL BİR KARA PROPAGANDA
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Başkan Erdoğan'ı hedef alan Batı medyasına sert sözlerle yüklendi.
İşte Ömer Çelik'in açıklamaları:
"Batılı bazı yayın organları sistematik şekilde Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorlar. Doğrudan Türkiye'deki seçimlerde taraf oluyorlar. Cumhurbaşkanımızın dış politikada bağımsız ve ilkeli bir çizgi izlemesinden rahatsız olduklarını açıkça belirtiyorlar.
Bunların yaptığı basın yayın faaliyeti değildir; ilkel bir kara propagandadır. Talimat almayan bir Türkiye bu odaklar için kabus anlamına geliyor. Çirkin ve ciddiyetsiz yaklaşımlarla Türkiye'deki siyasi süreçleri etkileyebileceklerini düşünüyorlar.
İç ve dış vesayet üretmeye çalışan bültenlerin hangi siyasi iradeyi temsil ettiğini çok iyi biliyoruz. Bunlarla mücadelenin reçetesine sahibiz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da siyasi hareketimize milletimiz dışında hiçkimse istikamet çizmeyecek."
FOREIGN POLICY'DEN DİKKAT ÇEKEN TÜRKİYE ANALİZİ:
Foreign Policy, analiz haberinde ABD hükümetinin Başkan Erdoğan'a yönelik kişisel bir antipatisinin olduğunu hedefte Erdoğan olduğu için de Türkiye ile ilişkileri iyi anlamda geliştiremediklerini yorumuna yer verildi.
Aşırı ırkçı Rasmus Paludan'ın İsveç'in başkenti Stockholm'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçekleştirdiği iğrenç eylemi sonrasında dünyanın gözü NATO görüşmeleri kapsamında İsveç ve Türkiye eksenine döndü. Daha önce Türkiye'nin taleplerini kabul edeceğini söylemesi üzerine NATO yoluna yeşil ışık yakan Ankara ise yaşananlardan sonra NATO üyeliği onayını sekteye aldı. Foreign Policy'de ise konuyla ilgili dikkat çeken bir analize yer verildi.
Analizde PKK'nın Avrupa Birliği (AB), ABD ve İsveç'te de terör örgütü listesinde olduğuna, ancak yine de İsveç'in PKK için bir sığınak olduğuna ve bu zamana kadar eylemlerinin İsveçli politikacılar tarafından desteklendiğinden bahsedildi.
Ancak asıl önemli olanın ABD'nin ne yaptığı olduğuna dikkat çekilen haberde, "Türkiye'nin ulusal güvenliği İsveç'ten değil, ABD'nin Suriye'de yaptıklarından geçiyor" denildi. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler de İsveç gibi PKK ile bağını sürdürdüğü için de Türkiye'nin tepkisi olduğuna dikkat çekildi. Haberde, "Suriye'nin kuzeyinde özerk bir bölge oluşturan PKK ile bağlantılı grupların Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiğini ilk söyleyen Batılı ülkeler, bu da Ankara'nın bir kazanımı" denildi.
ABD'nin Suriye'de PKK'y silahlandırıp finanse ettiğinden bahsedilen haberde bu döneme kadar PKK'nın Türkiye'nin karşısında durmasında ABD'nin büyük payı olduğuna dikkat çekildi. Ancak İsveç'in NATO için önemli olduğundan bahsedilen haberde ABD'nin bu nedenle artık seçim yapmak zorunda olduğu söylendi. Analizde, "Washington, PYD ve YPG'ye verdiği desteği yeniden gözden geçirmeli ve Türkiye ile birlikte çalışmaya istekli olmalı" denildi.
Analizin devamında ise dikkat çeken bir noktaya parmak basılarak "Ne yazık ki ABD'de Türkiye'nin cumhurbaşkanına yönelik kişisel bir antipati var. Bu durum da Türkiye ile ABD'nin stratejik çıkarları örtüşse bile Türkiye ile çalışmayı zorlaştırıyor" denilerek hedefte Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğuna dikkat çekildi.
NATO'da tam bir güç için Türkiye'ye ihtiyaç olduğuna dikkat çekilen haberde, "NATO'nun Karadeniz'de güçlü olması için Türkiye'yi bir müttefik olarak tamamen kucaklamak gerekiyor" denildi.