İnsanları kötü lakapla anıp alay etmek Kur'an-ı Kerim'de net ifadelerle yasaklanmıştır.
Bir insanın sohbet ederken veya hitap ederken diğer bir insanı çirkin bir yakıştırma ve lakapla anıp itibarsızlaştırmaya çabalaması en hafif tabirle ahlaksızlıktır.
Bu konudaki ayet şöyledir;
"Ey Müminler! Bir toplulukdiğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar kendilerindendaha iyidir. Kadınlar da,kadınları alaya almasın. Belkionlar kendilerinden daha iyidir. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü lakapla çağırmayın." (Hucurat, 11.ayet)
Ayeti kerimede lakap takanın aslında kendi kendine o çirkin sözü söylemiş olduğunu hatırlatıyor. Bu işin dedikoducu ve boş konuşan seviyesiz erkek veya kadınların işi olduğu belirtiliyor. Kur'an'a göre lakap takana o söz geri döner.
***
Geçenlerde tematik bir kanalda iki seviyesiz kişinin - biri de daha önce siyaset yapmış - insanlara lakap takıp seviyesizce konuştuklarını görünce dehşete düşüp hayret ettim. Eğer yıllarca bürokraside çalışmış bazı kişilerde bile seviye bu kadar düşmüşse eyvah. Gençlerimizi bekleyen büyük tehlike var demek. Hani küçükler bunu yapsa, biber sürerim ağzına dersiniz de, koca koca adamlar seviyesizce bunu yapsa ne yapacaksınız.
Hz. Peygamber (s.a.v.) aslında bunların anlayacağı dilde gerekeni söylüyor. Şöyle buyuruyor: "Baba veannenize küfretmeyin."
Sahabe şaşırdılar: "Ey Allah'ınElçisi biz baba ve annemize küfretmeyiz" dediler.
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Başkasının baba ve annesineküfrettiğinizde o da dönersizin, baba ve annenize küfreder. Böylece siz baba ve annenizeküfretmiş olursunuz."
Ölmüş baba ve annesine küfredilmesinesebep olan kişilere ne diyebilirsiniz? Ahlaksız bile hafif kalır.
***
İkaz etmek istediğim lakap takmanın en tehlikeli tarafı da şu: Diyelim ki adamın soyadı Kahramanoğlu onu Korkakoğlu, adamın soyadı Görenoğlu onu Köroğlu, adamın soyadı Alimoğlu onu Cahiloğlu gibi aşağılayarak anarsan sen o kişiye değil belki ölmüş veya yaşayan babasına küfretmiş oluyorsun. Diyelim ki adamın soyadı Melekoğlu, onu değiştirip Şeytanoğlu yaparsan onun babasını ve atasını şeytan olmakla anmış olursun. Adama değil, babasına, atasına küfrediyorsun. Bunu herkes herkes hakkında yapmaya başlarsa bu iş kişilere, eşlere, evlatlara, aşiretlere, babalara, dedelere kadar sıçrarsa ne olur? Bu yapan kişilere onurlu, ahlaklı insan demeniz mümkün mü? Eleştirininde bir ahlakı olmalıdır. Bir hukuku olmalıdır. Vicdanı olmalıdır. Bilmeden, cahilce insanları mahkum etmiş olamaz mıyız?
Ahlaklı, şerefli, onurlu, delilli, ispatlı bir eleştiri kimseyi rahatsız etmez. Ama kendisinde bu ahlaki özellikler bulunmayan birinden böyle ölçülü ve onurlu bir eleştiri bekleyebilir misiniz? Bilemiyorum!
***
Gergin günler geçiriyoruz. Zor zamanlardayız. Acımasızlık, kavga, ayrımcılık, fitne, azgınlık, saldırganlık kimseye fayda ve ikbal getirmez. Seviyeli insanlar birbirlerinikucaklayabilmeliler. Aklı başındamakul insanlar zor zamanları sevgisaygıve kardeşlik zeminine döndürebilirler. Ama özellikle görsel medyayı ve yazılı medyayı bu türden seviyesiz cahil ve ölçüsüz insanların elinden kurtarmamız lazım. Bu seviyesizlik nerede, nereden olursa olsun.
***
Yukarıdaki ayette üç özelliğe dikkat çekiliyor:
1- İnsanları alaya alma.
2- Kendi kendine küfrettirme.
3- Hoşlanılmayan bir lakapla başkasını anma.
İbn Cerir; "Hoşlanılmayan birlakap ve hakareti andıranher söz Kur'an'ın tel'inettiği ahlaksızlıklardandır" der.
Tabi benim yukarıdan beri yazdığım her cümle Müslüman olana yönelik yazdığım sözlerdir. Allah'a, peygamberine, kitabına, kıblesine, namazına, orucuna, ahiretine inanmayan birine diyebileceğim tek söz "Vicdanınlahareket et. Unutma; edenbulur. Şöyle veya böylemutlaka herkes yaptığıylayüzleşecektir."
Medyamız farklı siyasi düşüncelerde insanlar barındırabilir. Herkesin fikri-zikri kendine aittir. Ama kim olursa olsun, gazete, televizyon, internet veya diğer mecralardan birinde iş yapan kişi onurlu, şerefli, iffetli, ahlaklı olmak zorundadır. Söylediği her çirkin sözün aynen kendisine iade edildiğini unutmamalıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.