Kur'an-ı Kerim ve hadislerde kullanılan biat (veya bey'at) ahit ve söz anlamına gelir. Biat aynı zamanda bir seçimdir.
Yemindir. Ahittir. Akittir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) önemli bazı kararlar öncesi sahabeyle biatını tazelemiştir.
Sahabeyle sözleşmiş, sahabeden söz almıştır.
Bunun önemli örneklerinden biri Mekke'nin zor zamanlarında Medine hicretinden önce Mekke'de yapılan 'Akabe' bey'atleridir.
Orada Medineli Müslümanlar Hz. Peygamber'le (s.a.v.) el ele tutuşarak Medine'ye gelmesi durumunda onu aileleri gibi koruyacaklarına söz vermişlerdir.
Peygamberliğin 12. yılında Hz. Peygamber'le (s.a.v.) sözleşen ilk Medineli ekip (12 kişiydiler ve gizli, dar bir vadide, Akabe denilen yerde buluştular.) şu konularda Hz. Peygamber'e (s.a.v.) söz verdiler: 1- Allah'a hiçbir şeyi eş ve ortak koşmayacaklar. 2- Hırsızlık yapmayacaklar. 3- Zinada bulunmayacaklar. 4- Çocuklarını öldürmeyecekler. 5- Kimseye iftira etmeyecekler. 6- Hiçbir hayırlı işe direnmeyecekler. Sahabe bu sözleri verip sözleştiler. Sayıları 12 idi. Kararlıydılar. Tarihin akışını değiştiren ilk adımı attılar. Mekke'ye 10 km'lik bir gizli yerde bu sözü verdiler. Bu söz Medine hicretinin de yolunu açtı.
Bir yıl sonra bu sefer 75 Müslüman'la Mekke'ye geldi Medineliler. Gece yarısı Hz. Peygamberimizin amcası Hz. Abbas'ın da bulunduğu bir ortamda yine gözlerden uzak, gizlice görüştüler.
O gece Medine'den gelen Hz. Esad bin Zürare söz aldı ve "Peygamberimize özetle şöyle seslendi: "Medine'ye gelin. Size yardımcıolacağız. Uğrunuzda canımızı vereceğiz.
Biz atalarımızın dinini reddederek sana geldik. Kanın kanımızdır, canın canımızdır.
Evlatlarımızı, kadınlarımızı ve sevdiklerimizi esirgediğimiz gibi seni ve aileni koruyacağız. Eğer ahdimizi bozarsak Allah'ın ahdini bozanlar gibi olalım." Sözün burasında Es'ad şöyle devam etti:
"Ey Allah'ın elçisi bizden kendin için istediğin ahdini al. Allah için istediğin şartı da koş." Hz. Peygamber (s.a.v.) bazı ayetler okuduktan sonra şöyle buyurdu:
"Allah için istediğim söz şudur; 'O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Namazı kılın. Sadakayı verin. Kendim için ise şunu istiyorum. Allah'ın peygamberi olduğuma şehadet edin. Kendinizi, çocuklarınızı, kadınlarınızı koruduğunuz şeylerden beni de koruyun.' Hz. Abdullah bin Revaha kalktı ve "bunu yaparsak bize ne var" diye sordu.
Efendimiz, 'Cennet var' cümlesini kullandı.
Gelen ekip Hz. Peygamber'le (s.a.v.) ahitleştiler.
Ona biat ettiler.
Medine öncesi Efendimiz ortamı böyle sağladı. Ve orada bulunanlardan -bey'atıkabul etti.
Bu bey'atın (biat) en anlamlı olduğu günlerden birisi de Hudeybiye'de 'ölüm ve direnme' üzerine yapılan rıdvan biatıdır (ki onu başka bir yazımızda ele alalım.) Bazı insanların anlamakta zorlandığı biat kelimesinin tarihi süreci ve kullanılış amacı buydu işte.
O halde Yüce Rabbe, Hz. Resul'eve güvenilen müminlere biat tarihi vedini bir emirdir. Yüce Allah'a yapılan biat;
O'nun kitabına bağlılık anlamına gelir. Hz. Peygamber'e (s.a.v.) yapılan biat O'nun peygamberliğine ve sünnetine bağlılığı ilan anlamına gelir.
Güvenilir müminler, dine bağlı emir sahiplerine yapılan biat ise (Kur'an'ı ve sünnete bağlı oldukça) yürünen kutlu yolda beraber olmak anlamında kullanılır. İlk dört halifeye olan biat da bu anlamdadır.
Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de Hz.
Peygamber'le yapılan biatın Allah'a yapılan biat olduğunu ilan ediyor. (Fetih suresi, 18. Ayet) O halde Allah ve Resulüyle biatınız devam ediyor mu? Müminlere ahdiniz devam ediyor mu diye kendinizi sorgulamak durumundasınız.
Allah ve Resulü ile olan ahdinizi yenileyin.
MÜNAFIKLARI VEMÜNAFIKLIĞI TANIYALIM
Münafık kelimesi dini açıdan bir inanç türünü anlatır. Buna göre;
Kur'an'a veya Hz. Peygamber'e veya İslam'a inanmıyor olmasına rağmen Müslüman görünen ikiyüzlülere münafık denir.
Peki neden Müslüman görünüyor?
Cevaben şöyle diyebiliriz; Ya dini ya siyasi veya menfaat çıkarı vardır da ondan dolayı Müslüman görünüyordur.
Veyahut da Müslümanların içine girerek onları tahrip ve tahrik eder ve kendini de güvenceye alır.
Kur'an-ı Kerim'de münafıkları sürekli hatırda tutalım diye bir sureye -münafikun = münafıklar' adı verilmiştir.
'Münafık' kelimesi Kur'an-ı Kerim'de (dolaylı anlatım hariç) 36 defa geçiyor. Dolaylı olarak da 180 küsur yerde işaret edilmiştir. Kur'an-ı Kerim bazı ayetleriyleşöyle tanıtıyor bu kesimi:
Allah ve ahiret gününe iman ettik derler. Oysa inanmış değiller. (Bakara, 8) Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını artırmıştır. (Bakara, 10) Kendilerine yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiğinde biz sadece ıslah ediciyiz derler. (Bakara, 11) Kendilerine insanların (halkın) iman ettiği gibi siz de iman edin denildiğinde düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim derler. (Bakara, 13) Sağırdırlar. Dilsizdirler. Kördürler.
(Bakara, 18) Bunlar hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır. (Bakara, 16) Dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Allah'ı şahit getirir. Oysa azılı bir düşmandır. (Bakara, 204) Gerçekten münafıklar ateşin en alçak tabakasındadır. (Nisa, 145) Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler oysa onlar sizden değiller. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. (Tevbe, 56) Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkâra saptınız. (Tevbe, 66) Münafık erkekler ve münafık kadınlar bazısındandır.
Öyleyse kazandıklarımızın cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.
(Tevbe, 82) Allah'a bir ucundan ibadet ederler.
Kendilerine bir hayır dokunursa bununla tatmin bulur; bir fitne isabet ederse yüzüstü dönüverir. (Hac, 4) Zararı yararından daha yakın olana tapar. (Hac, 13) Sen onları gördüğün zaman cüsseleri beğeneni kazanırlar. Konuştukları zaman da onları dinlersin. Sanki onlar dayandırılmış ahşap kütük gibidirler.
Her çağrıyı aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandırlar. (Münafikun, 4) Elbette ayetler bunlarla sınırlı değildir.
Ama bu ayetler onların kişiliğini tanımak için yeterlidir.
İNANÇTA MÜNAFIKLARKİMLERDİR?
Küfrünü gizleyene münafık denilir. İnançta münafık olanlar; 1- Allah'a inanmazlar. 2- Hz. Peygamber'i (s.a.v.) sevmez O'nu yalanlarlar. 3- Hz. Peygamber'in (s.a.v.) sahih hadislerini - sözlerini- reddederler. 4- İslam'dan ve Hz. Peygamber'den (s.a.v.) nefret eder. 5- İnanmadığı halde Kur'an'a, İslam'a ve Resulullah'a inandığını söyler.
AMELDE MÜNAFIK KİMDİR?
Amelde -yani ahlak, ibadet ve eylemlerindemünafık olan bazı kişiler Müslüman olabilirler.
Amelde münafık olan herkese din dışındadır denmez.
İnançta münafık olan dinden çıkar. İbadet veahlakında münafıklık alameti gösterenler isegünahkâr Müslüman sayılır.
Emanete ihanet eden, sözünde durmayan öyle kişiler var ki bu yanları ile münafıktırlar ama buna rağmen Allah'a, peygambere iman ederler. Elbette bu hal iyi bir gösterge değildir. Zira bu tür zafiyetleri olanların günün birinde imanlarını kaybetmelerinden ürkülür.
LA İLA İLLALLAH NE DEMEK?
Allah birdir. Ondan başka ilah yoktur. Ben bütün sahte ilahları reddediyorum. Bütün varlığımla Allah'a teslim oldum. İlahlık sadece Allah'a yakışır. Allah'a aittir. Hiç kimse Yüce Allah'ın sıfat ve yetkilerine sahip değildir. Beni Allah'tan uzak tutacak her anlayışı şirk kabul ederim. İşte her gün kullandığımız kelime-i tevhidin anlamı budur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.