Sene 1969. Şubat'ın 16'sı.
Bugün "68 kuşağı"diye hatırladığımız "solcugençler" Taksim'deler. İstanbul'ademirleyen Amerikan 6. Filo'sunuprotesto edecekler.
Onları engellemek içinse karşılarına"sağcı gençler" çıkartılıyor.
Çıkan çatışmalarda iki delikanlı hayatını kaybediyor, 200'ü de yaralanıyor...
Türküsünü Ruhi Su yazıyor: Bu Pazar kanlı Pazar/
Dert yazar derman yazar/
Kalkın ayağa kalkın/
Gidiyor bu çocuklar!
***
Aynı yıllar...
Solcu gençlerin ülkede ABD'nin izine bile tahammülleri yok.
İlk ciddi gözaltısını ABD bayrağıyaktıkları için yaşayan Deniz'lerkoşturuyor.
"Vietnam kasabı" diye anılan ABD Büyükelçisi RobertKomer'in arabası ODTÜ'dedevrilip yakılıyor.
NATO üslerinde görevli Amerikan askerleri huzursuz. Çünkü gençler tarafından birer ikişer kaçırılıyorlar.
Solun yurtsever ve antiemperyalist dalgası 12 Mart muhtırasıyla kesiliyor.
Ama unutulmuyor. "Hoş Amerika puştAmerika" şarkıları dilden dile dolanıyor.
En güzelini yine Melike Demirağ söylüyor: Çevirmiş şehit kanıyla sulanmış toprağıNATO üssüne/
Hep beraber var yürü üstüne üstüneüstüne!
***
Evet, tarih bu...
Doğrusuyla yanlışıyla, antiemperyalist, bağımsızlıkçı ve yurtsever söylem, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye solunun, 68 kuşağının da ana ekseniydi.
Peki, nasıl oldu da bu gelenek ABD'dekidüzmece davalardan medet ummaya başladı? Hangi mantıkla devrimi, dini istismar ederek örgütlenen Fetullahçı çetenin argümanlarının yaratacağı dalgaya endeksledi?
70'lerde Amerika'ya kafa tuttu diye Karaoğlan'ı omuzlarken... Ne oldu da Okyanus ötesinin eline verdiği kâğıtları Meclis kürsüsünden sallayan bir siyasiye solpayesi verip oyuyla destekler hale geldi?
Elbette tüm muhalefet, "kral çıplak" diyene, sürüye uymayana "dönek" diyen, ancakErdoğan nefretiyle coniliğe terfi edenlerden ibaret değil.
ABD'den gelen desteği, içerideki iktidar mücadelesinde yok hükmünde sayan yurtsever solcular da var. Keşke ana muhalefetteolsalar dediklerimiz...
İyi ki de varlar.
Yoksa "yetiş ya FETÖ, yetiş yaAmerika" diye tempo tutan bir solun ayıbı yalnızcaburadakilere değil, tüm dünyaya yeterdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.