Önce bir sanatçı dostum aradı: "İnanamıyorum biz buradahiçbir şey yapmadan çaresizceyangını izliyoruz. Devlet neden müdahaleetmiyor, neden uçak göndermiyor?Biz işadamı dostlarımızla birlikte'Uçak kiralayıp yardım edelim' diyoruzizin verilmiyor. Karşımızda işi yapmayan,yapana da karşı çıkan bürokratikbir devlet var. Buna neden isyan etmiyorsunuz?"
İnanılır gibi değil, ülke cayır cayır yanarken, binlerce insan canı pahasına yangını söndürmeye çalışırken böyle önyargılar toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştiriyor.
Sanatçı dostumun çevre hassasiyeti güçlü olduğu için iyi niyetle feryat ettiğini biliyorum. Ancak söylediği şeyin gerçekle bir ilgisi yok. Birincisi devlet, bakanlar, kurumlar ve bölge insanları bütün eksikliklere rağmen canları pahasına inanılmaz bir mücadele veriyor ve yangını söndürmeye çalışıyor. Bu uğurda 8 insan yaşamını yitirdi. Özel uçak kiralama meselesini ise gerçekçi bulmadığım için geçiyorum.
Ama orman-yangın ilişkisi üzerinde biraz durmak gerekiyor. Bu işi bilenler bilir, özellikle kızılçam ormanı yangınlarını yüzlerce uçağınız da olsa söndürmek kolay değil. Ayrıca ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki yangın bir aydır söndürülemiyor. Dahası dün de yazdım, Kanada'dan Finlandiya'ya onlarca ülkede onlarca yangın hâlâ devam ediyor.
İşin arka planında küresel bir kumpas mı var bilemem ama en azından ormanla ilgili bazı şeylerin bilinmesinde yarar var. Orman Mühendisi Faruk Aydın'ın kaleme aldığı ve sosyal medyada da dolaşan tespitlerini başta muhalefet liderleri okusalar bu kadar boş tartışma olmaz. Tabii niyetleri ormansa... Aydın'ın şu tespiti önemli: "Dünyanın bütün uçak ve helikopterlerinide getirseniz, bu nem verüzgâr değerleri karşısında kızılçamormanlarında yangın söndürülemez.Zaten söndürülebilme imkânı olsaydı,inanınız mutlaka söndürürdük."
Orman Mühendisi Aydın'daki bu özgüvenin bir dayanağı var. O da orman teşkilatının yangınlara karşı verdiği mücadeledeki başarı. Birileri, başta da siyasiler inanmasa da gerçekten Türkiye'nin orman teşkilatı dünya çapında bir başarıya sahip.
Araç gereç açısından Orman Genel Müdürlüğü'nün çok güçlü olduğunu söyleyen Aydın, özellikle "Nerede bu uçaklar?" diyenlere manidar bir cevap veriyor:
"Zaten uçaklar da çoğunlukla, 'Neredebu uçaklar veya bizde niye yok?' sorularınamuhatap olmamak için kiralanır.Ülkemiz orman teşkilatı, orman yangınlarınınsöndürülmesinde The EuropeanForest Fire Information System raporlarındakiverilere göre dünyanın bir numarasıdır."
Bunu söylemesinin basit bir nedeni var: "Ülkemiz ormanlarının yüzde90'ının topografik yapısı, yangınlardauçak kullanımına uygun değildir."
Yangına müdahalede, araç gerecin sevk edilmesinde hatta koordinasyonda eksiklik eleştirilebilir ama ormanlar cayır cayır yanarken, iktidarın göz yumduğunu söylemek, "Bakanlar çalışmıyor" ve "Niye uçak yok" demek sadece insafsızlıkla açıklanamaz. Söz konusu Türkiye olunca işin bir de arka planı var. Ülkede bir felaket yaşandığında oradaki bir mekanizma hemen harekete geçiyor, içeriyi zehirliyor. Kısa sürede foyası ortaya çıkan "Help Turkey" çağrısı gibi. Acı olansa muhalefetin bu küresel kumpaslardan yola çıkarak her türlü yalanı sorgulamadan dolaşıma sokması.
Bu tür yalanlar, orman yangınlarından çok daha zarar verici...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.