Yılmaz Özdil-Uğur Dündar tartışmasıyla gündeme gelen Artı 1 televizyonunun arka planı çok karışık ve bugün CHP'yi yöneten etkili isimlere kadar uzanıyor.
Kimler yok ki... İşin içinde ErdoğanToprak'tan Oğuz Kaan Salıcı'ya kadar birçokCHP'linin adı geçiyor. İşin asıl nirengi noktasıda CHP içinde yaşananlar. Çünkü Artı 1için Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde 40 milyonTL'nin toplandığından söz ediliyor. Bu konudaeski belediye başkanlar Ateş Ünal Erzenve Mustafa Zengin, hangi otelde, hangi belediyebaşkanından ne kadar para toplandığını veparaları CHP adına Erdoğan Toprak'ın aldığınıaçık açık söylediler. Toprak ise tam tersi buiddiaları yalanladı.
Artı 1 televizyonunun bir de CHP dışı boyutu var ve o da büyük oranda yine CHP'lilerle ilgili. Çünkü Artı 1'in bugün tartışılan patronları ile CHP yöneticileri arasında çok "özel" ilişkiden söz ediliyor.
Eden isim de yine bir CHP'li gazeteci İmambakır Üküş... Üküş'ün, 6 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Gerçeği sitesinde "+1'desular durulmuyor" başlıklı yazısı şu sözlerle başlıyordu: "İddialı bir şekilde yayın hayatınabaşlayan televizyon kanalı, kuruluşundanitibaren aslında hep soru işaretleri taşıyordu..."
Peki, neydi o soru işaretleri? Üküş şöyle devam ediyor: "Baştan 'Sol veya sosyal demokrat'bir çizgide yayın amacıyla 'oluşturulan'+1, zaman içinde AKP çizgisinde yayınyaptığı iddialarıyla sallandı..."
İddia da olsa Üküş, "AKP çizgisi"nden söz ediyor ama o çizgiyi Uğur Dündar'ın mı yoksa daha sonra göreve gelen firari CanDündar'ın mı hayata geçirdiğini söylemiyordu. Daha çok patronlar ile CHP'lilerin ilişkisine yer veriyordu: "Kanalın sahibi görünen isim AltanErtürk... Oğuz Kaan Salıcı, BurhanŞenatalar, Dursun Bulut, SüleymanÇelebi gibi isimlerle '10 AralıkHareketi'nden birisi... SODEV üyesi... Şimdi TÜSESVakfı'nın başkanı... CHP içinde 'özel' birçalışma yapan 'ekip'ten..."
Gördüğünüz gibi kanalı kuran Ertürk, sol gelenekten gelen ve CHP içinde özel çalışma yaptığı söylenen ekiple içli dışlı biri. Babası da DİSK Maden İş'in eski başkanlarından... Geriye tartışmaları AK Parti ile ilişkilendiren tek bir isim kalıyor: Mehmet Karasu. O da Ertürk'ün ortağıymış.
CHP'li Üküş, o yazısında Karasu'ya ilgili olarak şu hatırlatmayı yapmış:
"Kılıçdaroğlu, CHP grup başkanvekili olarak (2008-2009) Silivri'deki bir arsadaki yolsuzluk ve rüşvet belgelerini açıklamıştı... İşte, o dönem Şaban Dişli ile birlikte birçok şirkette ortak görünen isim de Mehmet Karasu..."
Yazıyı şu sorularla bitiriyordu:
"Mehmet Karasu'yu kim CHP'nin içişlerine bile nüfuz eder hale getirdi... MehmetKarasu'nun Oğuz Kaan Salıcı'yla, Süleyman Çelebi'yle, Burhan Şenatalar'la ilişkisi ne? Altan Ertürk ve Mehmet Karasu'yu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kimler götürdü ve kimler 'kefil' oldu..."
Gerçekten Karasu mu CHP'ye nüfuz etmek için onları kullandı, yoksa Çelebi-Salıcı veŞenatalar üçlüsü mü CHP'de etkin olmak için onu kullandı belli değil.
Belli olan tek gerçek ise o ekibin bugün CHP'yi yönettiği ve onların bu ilişkisini Kılıçdaroğlu'nun da bildiği. O soruyu tekrar edelim: Onları CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu'na kimler götürdü ve kimler "kefil" oldu? Kılıçdaroğlu onlarla tanıştıysa şimdineden susuyor?
Şu sorunun cevabı da merak ediliyor: CHP'li eski belediye başkanlarının toplandığını söyledikleri 40 milyon TL'ye ne oldu?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.