Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi nereye getirdiğinin, pandemi sürecinde bile CHP'nin neden oyunu artıramadığının en çarpıcı örneği "Parsadan" Aykut Erdoğdu'dur. Çünkü onun bir devlet kurumundan istifa ettirilip milletvekili yapılmasından, genel başkan yardımcılığına yükselişine kadar her merhalesinde Kılıçdaroğlu'nun imzası var.
Eğer bugün Erdoğdu adı belediyelerin söğüşlenmesinden işadamlarının haraca bağlanmasına kadar bir dizi kirli işe karışmışsa, bu olanlardan onu bu noktayı taşıyan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun haberinin olmaması mümkün değil.
Mümkün olmadığını başta FETÖ medyasına sahip çıkılmasından MİT Operasyonu'yla ilgili görüntülerin Cumhuriyet Gazetesi'ne sızdırılmasına kadar birçok olayda gördük. Bu işlerde görev alan bütün CHP'lilerin söylediği tek şey vardı:; "Biz bunlarıgenel başkanımızın bilgisi dahilindeyaptık."
Şimdi daha net soralım: Birkaç gündür Sabah Gazetesi'nin gündeme taşıdığı Aykut Erdoğdu'nun CHP'li belediyelerden ve o belediyelerle iş yapanlardan para toplanması emrini CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mu verdi?
Tablo gerçekten birkaç açıdan vahim ve soruşturulması gerekiyor. Bakın Parsadan Aykut, açıklamasının bir yerinde ne diyor: "Şişli Belediyesi dahil belediyebaşkanları verdikleri sözleritutmadığı için yaklaşık 3 yılboyunca birkaç MYK üyesininkişisel desteği dışında aylık yaklaşık100 bin TL maaşları benödemek zorunda kaldım..."
Müthiş bir itiraf... Bir muhalefetpartisi düşünün, üniversitelerden terörleiltisaklı bildiri yayınlama gerekçesiyleuzaklaştırılan akademisyenlereaylarca maaş ödüyor. Hem de ayda100 bin lira gibi ciddi bir rakamdansöz ediyoruz.
Siyasi tarihimizde bir partinin, hükümete meydan okuyan "muhalif" akademisyenlere maaş ödediği görülmüş mü bilmiyorum ama CHP bu yanıyla da tarihe geçmiş oldu.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu paranın kaynağını açıklamak zorunda. Kendi belediye başkanları bile resmi kanaldan böyle bir para vermeyi göze alamazken, CHP nasıl aldı ve o parayı kimlerden topladı?
Bir soru da kim olduklarını çok merak ettiğim o paraları alan akademisyenlere: Para karşılığımuhalefet etmek nasıl bir duygu,bu sizi hiç rahatsız etmedi mi?
Herhalde dünyada böyle para alan akademisyenler olmadığı gibi yolsuzlukla mücadele ettiğini söyleyip şeffaflık isteyen ama kendisi daha çok "yolsuzlukla" suçlanan bir muhalefet partisi de yoktur.
Baksanıza CHP'nin yerel yönetimlerinden genel merkezine nereye dokunsanız elinizde kalıyor. Sadece yolsuzluk ve nepotizm de değil, taciz ve tecavüz iddialarından, darbeyle tehditten de geçilmiyor.
Bütün olumsuz koşullara rağmen CHP'nin neden iktidar umudu veremediği anlaşılmıyor mu? Son bir not: Dünkü yazımda, CHP Antalya Konyaaltı Belediyesi'nde Parsadan Aykut'un Özel Kalem Müdürü olan yeğeni olarak sehven belediye başkanı Semih Esen'in ismi yer aldı. Doğrusu Onur Alptekin'di. Yanlış anlama olmaması için düzeltiyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.