ABD Başkanı Joe Biden'ın, Ermeni soykırımı iftirasının basit bir iç siyasi argüman değil, Türkiye'yi kuşatma stratejisinin bir parçası olarak devreye sokulduğu, arkasından gelen kampanyayla daha iyi anlaşılıyor.
Kongre üyeleri, sol aydınlar ve medya hemen harekete geçti. Hızlı bir "Türkiye'debasın özgürlüğü yok" kampanyası başlatıldı.
Tesadüfe bakın, aynı dönemde CHP ve İYİ Parti de yeniden başta FETÖ'cü basın mensupları olmak üzere tutuklu gazetecileri hatırladı. Senkronize ortaklık böyle bir şey herhalde.
Öyle senkronize ki, ABD'deki Demokrat Partili senatörler Edward J.Markey, RonWyden ve Jeff Merkley'in, "2021Türkiye İnsan Haklarını GeliştirmeYasası" adını verdikleri önerileri ile burada söylenenler bire bir aynı.
Şimdi gelin, Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını isteyen ABD'li senatörlerin söylediklerine yakından bakalım.
TIPKI KILIÇDAROĞLU GİBİ
Gerekçeleri hiç şaşırtmadı. ABD'li senatörler, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi ve PKK'nın terörle Türkiye'yi kaosa sürükleme girişimlerine karşı verilen haklı mücadeleyi ve aldığı önlemleri "baskı rejimi" olarak niteliyor.
Öyle bir fotoğraf çekmişler ki ne FETÖ'nün 251 insanı şehit etmesi, ne Parlamento'yu bombalaması var ne de PKK ve HDP hattının 6-8 Ekim vandalizmi ve hendek terörüyle Türkiye'yi Suriyeleştirme çabaları.
ABD'li senatörlere göre Türkiye'de darbe girişimi veya PKK terörü denilen bir şey yaşanmamış.
Bu yüzden de yasa metni baştan sona FETÖ ve PKK'yı görmezden gelen ve daha çok da Kılıçdaroğlu'nun "kontrollüdarbe" görüşüne yakın bir perspektifle hazırlanmış.
Özetle şöyle deniyor: "Temmuz 2016'dan bu yana, Türkyetkilileri darbe girişimine yardımetmekle ya da terörü desteklemeklesuçladıkları on binlerce kişiyi gözaltınaalmış; gazeteciler, muhalefet siyasetçileri,karşıt görüşlüler ve diğerlerinitutuklamıştır."
ABD'li senatörlerin, Kılıçdaroğlu'nun "asıl darbe" sözlerini hatırlatan şu tespitleri de dikkat çekici: "Türkiye hükümeti, daha sert tedbirleralmak için darbe girişimini birgerekçe olarak kullanmıştır."
Sanki Türkiye, F-16'ların, tankların kullanıldığı kanlı bir darbe girişimi yaşamamış gibi.
Peki, ABD'li senatörler bu haksız suçlamalarıyla ne yapmayı hedefliyor?
APARATLARI DÖKÜLÜYOR
Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek ve piyonlarına sahip çıkmak... Biraz geriye dönüp, Biden'ın Erdoğan'ı "seçimle" devirmek için muhalefete destek sözünü hatırlayalım. Olan tam da bu... ABD'li senatörler de ABD politikası olarak şunları öneriyor: "Diplomatik araçları kullanmak,hükümete baskı yapmak" ve "Türkiye'yeihracat yapılmasına karşı çıkmak".
Bunlara, "Türkiye'ye yatırım yapmayın"diyenleri hatırlatmıyorum?
İşin en ilginç tarafı şu: ABD'yi böyle acele ettiren şey, aparat olarak kullandığı FETÖ ve PKK içinde yaşanan derin çatlaklar. Bir anlamda piyonlar dökülüyor. Örneğin, FETÖ şimdiden 4 parçaya bölünmüş durumda. Onu da bir dahaki yazıda anlatalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.