Başkan Erdoğan'ın başta Saadet Partisi'nden Oğuzhan Asiltürk olmak üzere küçük partilerin liderleriyle görüşmesi, siyasi arenayı bir hayli hareketlendirdi. Kimi "Erken seçimleilgili" dedi, kimi Cumhur İttifakı'nı güçlendirme olarak yorumladı, kimi de atılan adıma iç cepheyi tahkim etme olarak baktı.
Erken seçim ihtimalini bilemem ama son iki öneri bizzat Başkan Erdoğan'ın açıklamalarında zaten yer alıyor. Bu da CHP'nin başını çektiği Millet İttifakı'nı telaşlandırmaya yetiyor. Çünkü, ittifak içinde zaten derin bir İYİ Parti-HDP çelişkisi var. Bu daha fazla taşınamaz. Şimdi buna CHP içindeki ayrılıkları ve Saadet Partisi'nin ittifaktan ayrılması da eklenirse Millet İttifakı'nı "Gelecek" ve "Deva" partileri de kurtaramaz.
Turpun büyüğü heybede
Rahmetli Demirel, siyasetteki sürprizler için "Turpun büyüğü heybede" sözünü kullanırdı. Şimdi bu, Millet İttifakı, daha doğrusu CHP için kullanılıyor. Denilen şu: CHP'yi önümüzdeki günlerde sadece Saadet Partisi'nin ittifaktan ayrılması değil bir başka sürpriz daha bekliyor: Siyasi Partiler Yasası'ndaki değişiklik.
Bunun ne anlama geldiğini biraz açalım. Hükümetin gündeminde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni daha demokratikleştirmek için iki önemli yasanın değiştirilmesi var: Seçim ve Siyasi Partiler Yasası.
Seçim yasası başlığı altında, dar veyadaraltılmış bölge sistemleri, barajınyüzde 5'e düşürülmesi, hatta ittifak içibaraj getirilmesi ve milletvekillerinin partideğiştirmelerinin zorlaştırılması gibi seçeneklertartışılıyor.
Siyasi Partiler Yasası'nda ise en dikkat çekici hazırlık, parti genel başkanlarının o partinin üyeleri tarafından seçilmesi şartının getirilmesi... Bir dönem Fransız sosyalistleri de bunu önermiş, hatta denemişlerdi. Mustafa Sarıgül'ün genel başkanı olduğu Türkiye Değişim Partisi de tüzüğünde, parti başkanını parti üyelerinin seçmesini ve iki dönem şartı getiriyor.
İnce, CHP'ye geri döner mi?
Bu çalışma, bugünlerde daha çok CHP içi muhalefetin gündeminde. Onlara göre bu delege sistemiyle Kılıçdaroğlu yönetimini değiştirmek imkânsız. Ama eğer yeni yasa önümüzdeki aylarda Meclis'e gelir ve yasallaşırsa CHP'de de değişim umudu doğar. Çünkü o tarihten sonra CHP'deki delege sistemi devreden çıkacağı için birmilyonu aşan üyelerle genel başkan seçimi, taşları yerinden oynatır.
Tabii bu her parti için geçerli ancak CHP'de daha etkili olacağı konuşuluyor. Nedeni de CHP yönetimi ile tabanı arasında ortak bir siyasi yaklaşımın olmaması. Bu gerçekten hareket eden eski Baykalcıları ve sosyal demokratları yeni yasa hazırlığı bir hayli heyecanlandırmış durumda.
Hatta Muharrem İnce'yi bile... Bu da nereden çıktı demeyin, bakın bir CHP'li ne diyor: "Gördüğüm kadarıyla İnce, partisininkurulmasını mart sonrasına bıraktı.Eğer Siyasi Partiler Kanunu'ndakideğişiklik bir an önce hayata geçerseİnce bile geri döner ve CHP'dekigenel başkanlık yarışına katılır."
O madde yeni yasaya konur mu konmaz mı bilinmez ama şu biliniyor: Sistemin demokratikleştirilmesi, terör örgütüne mesafe koymayan HDP'nin yalnızlaştırılması ve ittifaklardaki kaymalarla siyaset yeniden şekilleniyor. Bu da Başkan Erdoğan'ın şu sözünü hatırlatıyor: "Her şey gibi muhalefetin de yerlive millisini ülkemize kazandırmakinşallah bize nasip olacaktır."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.