Millet İttifakı'nı oluşturan partilerde adeta deprem yaşanıyor. Yeni parti arayışları, gruplaşmalar, ihraçlar ve suçlamalar birbirini izliyor.
Bu açıdan en derin sarsıntı İYİ Parti'de yaşanıyor. İYİ
Parti kurucusu ve Milletvekili Ümit Özdağ, önce İstanbul İl Başkanı BuğraKavuncu'yu FETÖ'cü olmakla suçladı. Şimdi ise bir adım ileri giderek İYİ Parti'nin HDP ile yeni bir anayasa çalışması yaptığını iddia etti. Özdağ, yaptığı basın toplantısında şöyle diyordu: "2018 genel seçimlerindenönce İYİ Parti'den iki kişiAkşener'in talimatı ile divandanhabersiz CHP, Saadet veHDP'lilerle birlikte oturup dört ayboyunca seçimlerin ikinci tura kalmasıdurumunda açıklanacak biranayasa hazırlamışlar."
Bu çalışmaya CHP'den Prof. Dr.İbrahim Kaboğlu, İYİ Parti'denönce Nuri Okutan, sonra da AhmetErozan, HDP adına da bugünkü eşbaşkanMithat Sancar katılmış. Özdağ, bu bilgiyi Kaboğlu'nu arayarak doğrulattığını söylüyor: "İbrahim Kaboğlu ile TBMM'deodasında buluştum. Kaboğlu'nasordum. 'İYİ Parti, CHP, Saadet veHDP ile birlikte bir anayasa taslağıçalışmalarına katıldı mı?' 'Evet,katıldı' cevabını verdi. Ben 'Partiyikim temsil etti' diye sorunca 'ÖnceNuri Okutan katıldı. Sonra o hastalanıncaAhmet Erozan ile devam ettik'dedi. Kulaklarıma inanamadım."
Bu, İYİ Parti açısından derin kırılma yaratacak ve geçiştirilemeyecek bir tartışmaydı. İYİ Parti'nin HDP ile birlikte yaptıkları anayasa çalışmasının, "Türk Milleti" kavramını değiştireceği ve "çift dilli eğitim" gibi tartışmalı bir yaklaşım getireceği söyleniyor. Bu konular aslında geçmişte de çok tartışıldı. Hele İYİ Parti gibi milliyetçi bir parti içinde daha derin yarılmalara yol açması kaçınılmaz. Bu yüzden de büyük gürültü kopardı.
Peki, İYİ Parti yönetimi buna ne diyor? Meral Akşener, iddiaları açık biçimde yalanladı: "Hiçbir siyasi oluşum, platform,şahıs, partiyle herhangi bir anayasaçalışmamız yoktur."
Oysa aynı soruyu CHP'li Prof.Kaboğlu bağlandığı bir TV yayınındaşöyle cevaplıyordu: "Bu konu esasen 2018 Ocak veNisan ayında dört parti arasındayapılan anayasa çalışmasına ilişkinbir bilgidir. Doğrudur. CHP,HDP, SP ve İYİ Parti uzmanlarıyla,yetkilileriyle ortak paydalar oluşturanbir anayasa raporu hazırlandı."
Hatta Kaboğlu şu ayrıntıyı da verdi:
"Bu çalışma yapıldı. Dolayısıyla yapılan çalışma sırasında neler konuşulduğunu söylemek uygun düşmez. Ama dört partinin katılımıyla bir anayasa çalışması yapıldı."
Peki, hangisi yalan söylüyor, Akşener mi, Kaboğlu mu?
İşin bundan sonrası çok daha tuhaf... Ümit Özdağ, Akşener'in Kaboğlu ile ilgili vahim bir iddiasını da dile getiriyor:
"Kaboğlu'nun televizyondaki bu açıklamasından sonra Akşener İYİ Parti divan ve milletvekillerine verdiği bir yemekte 'Kaboğlu'nun etkiajanı olduğunu ve kendisini KemalKılıçdaroğlu'na şikâyet ettiğini' söyledi."
Millet İttifakı içinde çok enteresan şeyler oluyor. Dışarıdan birilerinin bir operasyon çekmesine gerek var mı? Bakın, CHP'nin güvendiği, anayasa hazırlattığı bir milletvekiline İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "etki ajanı" yani nüfuz casusu diyor. Nüfuz casusluğu ağır bir suçlama. Yabancı gizli servislerin, algı operasyonu için işadamı,gazeteci, siyasetçi, bürokrat veakademisyenleri kullanması anlamına geliyor.
Özdağ'ın bu iddiası da HDP ile gizli saklı anayasa çalışması yapmak kadar vahim ve önemli. Bakalım Kılıçdaroğlu ve Kaboğlu bunacevap verecek mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.