Merhum Erbakan'ın rüyasının gerçekleştiği, nihayet Ayasofya'da namaz kılmak üzere buluştuğumuz gündü. Daha 25 yaşında eşi İbrahim Yılmaz'ı15 Temmuz'da şehit veren ve 9 aylıkbebeğiyle kalan Esma kardeşimle deorda karşılaştık. Birlikte saf tuttuk, namazımızıkıldık. Şehitlerimize ve gazilerimize duaedilirken hakim olmaya çalıştığı hıçkırıklarınındaha da çoğaldığınıhissedip teselli etmeyeçalıştım. Velhasıl birliktesevindik, birlikteağladık, birliktesecde ettik. Vebunun hatırası olarakda birlikte fotoğrafçektirdik.
Ne yazık ki Erbakan'ın rüyasının gerçekleştiği o gün, onun çizgisinde olma iddiasındaki partinin Tokat Merkez İlçe Başkanı bu fotoğrafı alıp üzerine burada yer veremeyeceğim hakaretler yazarak sosyal medyada paylaştı. Esmakardeşim ile benim namusumuza ve haysiyetimizesaldırdı. Aslında bu paylaşımdanEsma'dan önce haberim oldu amasırf o görmesin diye ses etmemiştim. Fakat o bizzat bana paylaşımı gönderipüzüntüsünü ifade edince birlikte davaaçmaya karar verdik ve duyurduk.
Şahıs ifşa olup kendisine büyük tepki gelince özür dileyip paylaşımlarını sildi. Yine Esma ile istişare ettik ve davadan geri dönmemeye karar verdik. Çünkü insanların namusuna söz söylemenin bu kadar kolay olamayacağını herkesin bilmesi gerektiğine inandık.
İlgili şahıs avukatımız Mehmet Sarı'nın ve Uluslararası Medya ve Enformasyon Derneği'nin suç duyurusu üzerine gözaltına alındı. Aile Bakanımız arayıp geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Sayın Cumhurbaşkanımızonca işinin arasında sağolsun arayarakdesteklerini ifade ettiler. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.
Karamollaoğlu ile görüşme
Akşam saatlerine doğru Saadet PartisiGenel Başkanı Temel Karamollaoğlu da telefonlaulaştı. "Ne kadar üzüldüğümü söyleyemem. Bize de insanlığa da yakışmaz. Gerekeni yapacağız. Rıza göstermemizmümkün değil. Bizden yana bir şeyvarsa özür dileriz diyelim. Farklı görüşler,insanları rencide etmeye sebep olamaz. Hakkınızı helal edin" dedi.
Kendisine hakkımın helal olduğunu söyleyip teşekkür ettikten sonra Ayasofya'da namaz kılınan bir gün, cami içinde fotoğraf çektiren iki hanıma, üstelik bir şehit eşine bunun bir Saadet Partili tarafından yapılmasını nasıl yorumladığını sordum. Başka Saadet Partililerin de benzer yorumlar yaptıklarını gördüğümü ve bunun münferit olmadığını belirttim. O da Ayasofya kararının "övgüye layık" olduğunu söyledikten sonra "buna bir bahane bulup kıyısından köşesinden sizlere karşı böyle bir yaklaşım gösterilmesini tasvip etmemiz mümkün değil" diyerek söz konusu şahsın da parti şemsiyesialtında yer almayacağını ve ihraç edileceğini ifade etti.
Kendisi de Milli Görüş geleneğinden gelen şehit eşi Esma'nın, geçtiğimiz sene Karamollaoğlu'na yönelik, "Nasıl 15Temmuz'a 'tiyatro' diyenlerle birarayageldiniz?" çıkışını da sordum. Kendisinin daha geçtiğimiz ay Esma için "proje" demiş olduğunu hatırlatıp Esma'nın bu şekilde tahkir edilmemesini rica ettim. "Bana gelen bilgi, bununplanlı olduğu şeklindeydi ama bugüngörüyorum ki belki de bir acının neticesinde,bilerek veya bilmeyerek gösterilenbir feverandı. Sizin yanınızda olduğunugörmek de benim açımdan hüsnü zannasebep oldu. İnanç itibariyle bakmamızgerekir. Bir yanlışımız oldu ise özür dilemesinide biliriz" dedi.
Şerden hayır çıkaralım
Bir musibet, bin nasihatten evlâdır demişler. Bu hadisenin, sosyal medyanın kirli yüzüne dair bir izdüşüm olduğunun farkındayım. O yüzden tüm kesimlerden herkesin bu konuda bir düzenleme yapılması ve siyasî farklılıkları insanlıktan çıkmak için bahane edenlerin durdurulması noktasında birleşmesi şart.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.