Kocaman puntolarla İlber Ortaylı'nın meşhur tavsiyesini paylaşmış...
"
Mektebi bitirir bitirmez evlenme kararı alıp mobilyacı mobilyacı gezeceğinize, önce dünyayı gezin."
Altına üstüne
alkış, şahane, çok
haklı anlamına gelen
işaretler yerleştirmeyi
unutmamış tabii...
Öylece bakakaldım.
Çünkü...
İlk önce böyle
sahte cakaları son zamanlarda Instagram'da ne çok gördüm diye düşündüm.
Sonrası...
Bunu yapan genç kadını tanıyorum...
Aklı yıllardır mobilyacılardadır...
Dünyayı gezmesini bir yana bıraktım, kendi "
dünyası"na kısa bir gezi yapmaktan bile sıkılır.
O halde ne oluyor, neden bu "
hikaye"ye ihtiyaç duymuş olabilir, söyler misiniz?
***
Sosyal paylaşım platformları diyoruz ya...
Bir çukura düşmek üzereyiz.
Sahteliğin pekiştirilip kemikleştiği...
Kimliklerin pervasızca gerçek, fakat yaşantıların gayet pişkince yalanlarla sarmaş dolaş olabildiği platformlar bunlar.
Artık bu işe hizmet ediyorlar.
Uyduruk bir "
ben" üretip piyasa yaptırılan yerler.
Üstelik bütün yalanlar yeniliyor yutuluyor.
Kendine dair hakikati saklamak için yazılmış birbirinden
abuk ifadeler binlerce beğeni
alıyor.
Geçen gün bir tanıdığıma "neden Instagram hikayelerinde olmadığın biri gibi görünmeye çalışıyorsun?" diye sordum.
"
Orası öyle!" dedi.
"Orası" öyle olmaya doğru gidiyor gerçekten de...
***
Sosyal medyanın ruhları eğip yeniden şekillendirme sürecine bakıyorum da...
Aklıma eski bir terim geliyor:
Pseudologica Fantastica...
Yalancılık hastalığı için kullanılmıştı.
"Hikayeci yalancılık" demek gerek belki de...
Hayat boyu süren dipsiz ve sebebi nerdeyse belirsiz bir yalan anlatısı...
Kendisiyle bağını koparmış bir kimlik akışı...
Artık kullanılmıyor.
Mitomani gibi terimlerle geçiştiriliyor ama olay tamamıyla gerçek.
Anlayacağınız...
Yalanlarla kuşatıldık, önemsiz gibi görünen yalanlarla; sahte kişiliklerle, cilalanmış imajlarla kuşatıldık.
Yarın öbür gün başımıza büyük işler açtığında, korkarım ki, çoğumuz fark etmekte bile geç kalmış olacağız.
***
Adam Phillips yalancı nasıl yalancı olur sorusuna şöyle cevap verir: "Her şeye rağmen kişiyi yalancı kılan ancak ve ancak hakikatin bilgisidir. Yalancı, hakikati bilen kişidir."
Doğru ama
hakikat bu kadar yalandan sonra kendi kuytusuna çekiliyor.
Sonra
yalancılar dahil, ne gören kalıyor onu, ne bilen!