Muhalefetin çok uzun süredir kurmaya çalıştığı bir eğilim var. Ciddi anlamda yaygınlaştığını da kabul etmek lazım. Buna "Battık, bittik" söylemi diyebiliriz. Gündelik haberlerde veya gazetelerin üçüncü sayfalarında rastlayacağınız tonlarca olaydan her gün biri ön plana çıkarılıyor ve bunlar üzerinden topluma korkunç bir karamsarlık pompalanıyor.
Kadın cinayetlerinden tutun da ekonomi haberlerine kadar her türlü başlıkta bir olay etrafında doğan tartışma sürekli "Çok bozulduk"geyiğine bağlanıyor. Bu olayların neredeyse hiçbiri istatistikler üzerinden konuşulmuyor.
Mesela, bundan 20 yıl önceki kadın cinayeti rakamları neydi? Bugün ne hale geldi? Busoruları sorup adamakıllı istatistik paylaşanbir sosyoloğa bile rastlayamıyoruz.
Muhalefet partisi lideri, milletin çöpten yemek topladığına dair fotoğraflar gösteriyor. Bu fotoğrafların sonra yalan olduğu ortaya çıkıyor. Gerçekten doğru da olabilir. Ülkemizde fakirlik sınırının altında yaşayanlar elbette var.
Ama bunun sayısı nedir? Sosyal yardımların miktarı nedir? Geçtiğimiz yıllarda artmış mıdır? Azalmış mıdır? Diğer ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir sonuç ortaya çıkar? Gerçekten Türkiye'de fakirlik artış mı gösteriyor? Büyük istatistikler bu konuda ne söylüyor?
Kimsenin maalesef bu gerçekçi sorularla ilgilendiği yok. Üzücü bir görüntü bulup altına "Millet aç" ifadesini yapıştırmak birilerinin işine geliyor. Hatta Meral Akşener defalarca bu mizanseni kameralar karşısında oynadı. Her seferinde "aç" dediği kişinin bayağısemiz olduğu ortaya çıktı.
Son üç yıldır ülkede ekonomik sıkıntılar olduğunu kimse inkâr etmiyor. Ama lütfen saçmalamayı bırakın. Bu haliyle bile ülkede kişi başına düşen gelir 20 yıl öncesinin yaklaşık dört katı. 2 bin dolar civarından 9 bin dolar civarına gelmiş. Rakamlar ortada. Ama bu gerçeği dile getirmenize bile müsaade etmezler. "Vay seninkarnın tok" havalarında cevaplar alırsınız. Sanki bunu söyleyen açlıktan ölüyor. Halbuki gerçekihtiyaç sahipleri bukadar küstah ve sevimsizbir açlık edebiyatıyapmaz.
Tabii ki daha iyisi olsun. Ekonomi daha çok üretsin. Fakirlik düşürülsün. Refah artsın. Bunlara kimsenin itirazı olamaz. Ama şunu da artık teslim edin. Bu ülke ekonomik olarak 90'lardan çok çok daha iyi bir durumdadır.
Muhalefet bu basit gerçekliği bilerek görmezden geliyor. Kulağını tıkamış teneke çalıyor. Gerçeğin sesini bastırmaya çalışıyor. Bir anlamda başarılı olduklarını kabul etmek lazım. Bu karamsarlık havasını yaymayı becerdiler. Ama gerçeklerin bir şekilde ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Hiçbir şey tek başına algı yönetimiyle idare edilemez.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.