15 Temmuz gecesi ülke tarihinde olduğu gibi hepimizin kişisel tecrübesinde de yerini aldı. Hepimiz de o geceye dair tonlarca anı ve şahitlik birikti. Böylesi kritik olaylar bir neslin başına kaç kere gelir bilinmez. Şahsen benim için çok öğretici oldu. Darbecilerin her daim var olabileceğini ancak bu milletin artık bu işlere pabuç bırakmayacağını da gördüm. O geceyi bir darbe teşebbüsü olarak değil milletin kendi iradesine sahip çıkışının bir göstergesi ve dirilişin sembolü olarak hatırlıyorum. Darbecilerin üzerineyıldızlar gibi yağan bu millet hem iradesinihem demokrasiyi hem de devletinikorudu. Vatandaşlık bilinci neymişdünya aleme gösterdi.
Üzerinden dört yıl geçmiş. Yüzyıl geçse de benim gibi hissedenler için hafızalarımızda tazeliğini koruyacak. Önemli olan bu gecenin anlamını gelecek nesillere aktarabilmek. Ancak bu milletin kahramanlığına yeteri kadar yer verildiğini sanmıyorum. Belki değer veriliyor ama bu değerin gösterildiğini maalesef düşünmüyorum. Sadece yılda bir hatırlayıp formaliteicabı şehit ve gazilerimize rahmetve saygılarımızı bildirmenin ötesinegeçmek durumundayız. Ogeceyi yaşamayan nesillerimizeo gece nice kahramanın ülkesiiçin canından ve malından geçtiğiniaktarmak zorundayız.
Ama bakıyorum yaptığımız ettiğimiz işlere. Maalesef kalıcı eserlere nadiren rastlıyorum. Henüz çok az sayıda belgesel yapıldı. Halbuki neden dizi halinde kült belgeseller çekilmez? Bildiğim kadarıyla bir filmimiz de yok. HalbukiÖmer Halisdemir'in şehadetinianlatan bir hikâyeden daha iyi filmsenaryosu mu olur? Amerikalılar en haksızoldukları işgallere dair bile yüzlercefilm çekebilirken, biz onlarca haininarasına şehadeti göze alarak tek tabancadalan bir yiğidin filmini neden çekemeyiz?
Gerçekten hikâye mi zayıf? Gerçekten popüler değil mi? Gerçekten para kazanmaz mı? Alakası bile yok. Öyle olsa bile değmez mi? Hayır, özel sektör yanaşmıyorsa ilgili devlet kurumları bu işe öncülük edemez mi?
Olur. Hepsi olur. Ama ilgilenmek lazım. Yeter ki birileri dert edinsin.
Çok anladığım bir konu değil ama her vatandaş kadar biliyorum. Ülkemizdeki sinema sektörü maalesef bu konulara sadece ilgisiz değil aynı zamanda yabancı ve muhalif. Edebiyat dünyası da farklı değil. Akademi konusunu hiç açmayalım. 15 Temmuz özel sayısı yapmış bir akademik dergi biliyor musunuz? Ben onu da bilmiyorum. Yeni adet oldu. Önemli gün ve gecelerdebir iki konuşma, üç beş tweetatıp herkes görevini yerine getiriyor. Sorumluluğu üzerinden atıyor. Bina ışıklandırmaklabitiyor mu bu işler? Bayrakasınca her şey tamam mı?
Bu ülkenin en önemli sorunlarında biri bu. Toplum bütün varlığıyla kendi iradesine sahip çıkacak kadar cesur ve hesapsızken, toplumun elitleri ülkenin gerçekleriyle uyumsuz ve alakasız.
Umudum zamanla dönüşüp değişmesi. Bu millet on yıllarca sadece ve sadece sandığa giderek taşkınlık yapmadan sabırla uğraşarak devlet-millet bütünleşmesini sağladı. 15 Temmuz'da da sokağa çıkarak bu bütünleşmenin ispatını ortaya koydu. Aynı millet bu toplumdan uzak elitleri de yavaş yavaş dönüştürecektir. İçinden siyasi liderler çıkardığı gibi toplumsal elitler de çıkaracaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.