Siyasette iki tür konu gündemi sürekli gereksiz yere meşgul eder. Biri erken seçim diğeri kabine değişikliği dedikodusudur. Bunlar zaman zaman ortaya atılır ve siyasetin normal işleyişi içinde genelde konuyu değiştirmek adına yapılır. Türkiye siyasetinde çok daha yaygın bir şekilde karşımıza çıkar. Belli aralıklarla ortaya atılır ve üzerinde uzun uzun spekülasyonlar yapılır.
Halbuki bunlar daha ziyade parlamenter sistemlerin tartışmalarıdır. Çünkü parlamenter sistemlerde erken seçim hem kolay hem de çoğu zaman gereklidir. Hükümet birçokdengeye bağlı ve bağımlıdır. İstikrarısağlamak zordur. O zaman erkenseçim kaçınılmaz olur. Öte taraftanhükümetlerin iş başına gelmesindedönem kısıtlaması yoktur ve hükümetlerhızla baskın seçim kararı alıpiktidar sürelerini uzatmayı deneyebilir.
Kabine değişikliği de aynı şekilde. Parlamenter sistemlerde hem önemli hem de kapsayıcıdır. Çünkü Bakanlar Kurulu üyeleri çoğunlukla seçilerek göreve geldikleri ve Meclis'in içinden çıktıkları için siyasi olarak daha güçlü ve önemlidir. Bu nedenle Bakanlar Kurulu'nda yapılan değişiklik ülkenin geleceği için çok daha büyük anlam taşır.
Halbuki başkanlık sistemlerinde durum bunun tam tersi. Kabine değişikliği hükümetin işleyişi bakımından çok bir anlam ifade etmez. Başkan tarafından atanır. Başkanın siyasi iradesine kuvvetle bağlıdır. Güç ve yetkileri büyük oranda başkana bağlı olduğu için kimin gelip kimin gittiğinin ülke siyasetinin işleyişi bakımından büyük sonuçları yoktur.
Yine başkanlık sistemlerinde erken seçime gitmek de kolay değildir ve nadiren ihtiyaç duyulur. Başkan belli bir süre için ve belirlenmiş dönemlerle seçilir. Erken seçime gitmek prensipte iktidarın ömrünü uzatmaz kısaltır. Bu şartlar altında iktidar da erken seçimi tercih etmez. Tüm bunlara rağmen biz hertürlü siyasi tartışmada iki de bir buiki konuyu ağzımıza sakız ediyoruz. Baskın seçim mi geliyor? Kabine mideğişiyor? Sürekli boş boş konuşuyoruz.
Kabine kolayca değişebilir ve gelen giden bakanlar dışında kimsenin yaşamında önemli bir etkiye neden olmaz. Bu konuyu bu kadar gündem etmenin bir anlamı yok. Öte taraftan erken seçim tartışmalarınıiki de bir yapmak daha dasorunlu. Eski parlamenter sistemalışkanlıklarımız nedeniyle siyasetinnormal akışını frenleyecek niteliktedir. Sürekli erken seçim lafını gündemde tutmak ülkedeki yatırımlardan tutun da bürokratik işleyişi kadar her şeye kötü etki yapar. Bu tür dedikodular ayyuka çıktığı zamanlarda kimse yerinden kımıldamak istemez ve inisiyatif alma sıkıntısı çekilir. Halbuki ülkenin gündemi bunlar değil. Ekonomiyi, dış politikayı yeniden inşa ettiğimiz bir dönemde bunları tartışmaya hiç ihtiyacımız yok. Dikkat ederseniz muhalefet ikide bir baskın seçim iddiası atıyorortaya. Kendilerinin de inandığınısanmıyorum. Belki de sırf gündemegelmek için yaptıkları bu açıklamalarınülkede enerji kaybındanbaşka bir işe yaradığı da yok. Artıkbunları bir kenara bırakıp normal zamanlardanormal seçimlere odaklansak kabineişini de Başkan'a bıraksak hepimiz içindaha iyi olur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.