Türkiye'yle olan ilişkisinde Amerikan tarafı plansızlık nedeniyle her gün daha fazla itibar kaybına uğruyor. S-400'ler için türlü tehdit ve şantajlar kullanılmasına rağmen bunlar Türkiye'yi durdurmadı.
Anlaşma yapıldığında da S-400'ler gelmeye başladığında da tehditler yenilendi. Ancak Türkiye üzerinde etkili olduğunu söylemek zor. Şimdi Pompeo tehditleri yenilemiş. "Eğerfüzeler olursayaptırımlar gelir" demiş.
Ben çok inandırıcı bulmadım. Bulan varsa söylesin.
Sadece ben değil galiba piyasalar bile artık bu tehditleri umursamaz hale geldi. Dolarda bırakın yükselmeyi düşüş bile yaşanıyor. Hatta Merkez Bankası'nın faizi indirme kararının alındığı gün bile düşüş yaşandı.
Bu, meselenin kapandığı anlamına gelmiyor. Aksine sistem operasyonel hale gelene kadar biz bu meseleyi tartışmaya devam edeceğiz. Amerikan tarafı baskı kurmaya devam edece biz de direneceğiz. Ancak ekonomik yaptırım tehdidi şu içinden geçtiğimiz altı ay veya bir yıl önem arz ediyor.
Sistemlerin 2020 baharında aktif hale geleceği düşünüldüğünde o zamana kadar Türkiye ekonomisinin çok daha iyi bir konumda olacağı görülüyor.
O saatten sonra ekonomik yaptırım meselesi çok da hayati bir sorun olmaz. Tamamen önemsiz demiyorum.
Ama şu sıralar gelebilecek bir yaptırım kadar önemli değil. Ve dahası bugün bile bu yaptırımları uygulayamayan Amerika'nın 2020 yılında yaptırım uygulaması çok daha anlamsız bir durum olur. Zaman Türkiye'nin lehine çalışıyor. Hep onlar bizi oyalayacak değil ya. İşte bazı konularda biz de onları oyalayabiliyoruz.
Şunu da söylemek lazım. Bazen güvenlik öncelikleri nedeniyle ekonomik bedellere de katlanmak gerekir.
Gördüğüm kadarıyla Türkiye zaten kendini buna hazırladı. Aksi halde bu kadar direnmezdi. Şimdi aktive edilmesi hususunda bir müzakere yürüyor ve yürüyecek gibi görünebilir ancak vakti geldiğinde Türkiye S-400 sistemini çalıştırmakta da kararlı olacaktır.
Böyle kıymetli bir sistemin böylesine bir zamanda kullanılmaması çok mantıklı olmazdı zaten. Ancak müzakerelere devam ediyor görüntüsü vermekte de sakınca yok. Her şey hazır olduğunda sistem çalışır ve görüşmeler ondan sonra da devam eder.
Anlamayan varsa tekrar söyleyelim.
İçinden geçtiğimiz dönem güvenlik risklerinin son derece yüksek olduğu bir dönem. Pompeo ilk kez sopanın yanında havuç da gösteriyor. S-400'ler aktive edilmezse Türkiye'yle ticaret anlaşması yaparız gibi laflar ediyor.
Ancak böylesi zamanlarda çok az aktör ticaret anlaşmalarına güvenir. Krizlerin yaşanabileceği bir ortamda ticaret anlaşmaları genelde yapılmaz. Yapılsa bile tek bir sözle ortadan kalkabilir. S-400'ler ise kuruldu mu yeter. Orada kalır. Ve güvenlik sağlar. Güvenliğin öncelikli olduğu dönemlerde ticareti ön plana almak kimsenin tercih edebileceği bir risk değildir. O nedenle Pompeo yanlış zamanda yanlış havuçla geliyor. S-400 konusunda taviz artık mümkün görünmüyor. Ama eğer ABD Türkiye'yi kendine yakın tutmak istiyorsa F-35 meselesinde bir çözüme gidebilir.
Yoksa gerisi boş laftır. Türkiye'nin karnı da boş lafa tok.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.