En kolay görünen aslında en zorudur. Letonya maçı öncesinde bu duygularda olmalıydık ve Şenol Güneş de bunun altını sık çizdi. Normal şartlarda oynasak daha rahat olacaktık. Üst üste iki rakibimizi birden devirince, birçok ilkin önüne geldik bu maçta
Bizim Çocuklar'a sadece kazanmanın dışında da yükler verdik ama ikinci dakikada onlar konuyu bitirdiler. Letonya gibi karakteristliği iyikapanıp, hızlı hücumlarla saldırmakolan bir ekolün, tüm taktikplanları sadece iki dakika sürdü. "Şimdi onlar düşünsün" diye arkamıza yaslandık ama "nasıl olsa kazandık" duygusunun takımı saracağını hesaplayamadık. İkinci golü atıp, maçı cebe koyduğumuzu zannettiğimizde golü yedik. Mert Müldür'ün tek kişilik şovuyla penaltıyı kazandık. Burak farkı iki yaptı ama rakibin dersini bizden daha iyi çalıştığını anladık yediğimiz ikinci golde...
Duran topu en iyi yükselenlerinekullandılar. En uzunlarımızınüstünden gol pası verdiler.En tecrübelimiz Caner ofsaytı bozdu veceza kesildi. Tüm takım yerleşmişken, herkesalanlarını kapatmışken beraberliği yakaladıLetonya. Herkesin bir kâbusu var,bizimki de Letonya galiba.Adamlar maç boyu "görünmezadam" gibi sadece sahada olduklarısanılan, ancak planlarından vazgeçmeyenandroidler gibiler "Bu da bize bir ders olsun"diyeceğiz ama yakıştıramıyorum butakıma. Kapanacak rakibi açmakiçin erken gol lazımdı, bulduk.Umutlarını bitirmek için farkı ikiye çıkarmakgerekiyordu; yaptık. Yetiştiler bizeama üçüncüyü de attık.
Avrupa Şampiyonası öncesinde aslında en acı dersi aldık. Çoktan öğrenmiş olmaları gereken, geçmişte onlardan öncekilerin çokça yaptığı, "Biz bitti demeden bitmez" faktörünü Letonya öğretti onlara.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.