Avrupa Birliği'nin son Türkiye tavrından sonra UEFA'da da Türk takımlarına karşı bakış açısı mı değişti?
Futbolu sadece kendi sınırları içerisinde anlamaya ve anlatmaya gayret ederim. Bir maç kazanılır ya da kaybedilir. Hiç bir iddiası kalmamış Dinamo Kiev'in iştahı ve cansiperane mücadelesi bile anlaşılabilir. Ancak İskoç hakem Craig Thomson ve çizgi hakemi Kevin Clancy'nin futbol kurallarını altüst eden penaltı ve kırmızı kararı bütün planları bozdu. Penaltı pozisyonunda geriden gelen ve Beck'e faul yapıp düşüren Gonzalez..
Uydurma bir penaltı. Uydurma bir penaltı yetmiyormuş gibi kırmızı veriyor. 1-0 belki 2-0 döner ama İskoç hakemler darbeyi vuruyor.
Sonrası çorap söküğü...
Beck'in son haftalardaki formsuzluğu mu? Oğuzhan'ın durgunluğu mu, bir goldeki anlamsız hatası mı? Tolgay'ın dağınıklığı mı? Sinirlerine hakim olamayan Aboubakar'ın sorumsuzluğu mu?
Nereden baksan eleştirilecek birçok konu var! Ama bazı kırılma anları vardır, gerisi teferruattır.
Hakemlerin tavrından hissettiğim şu, eksik ya da yanlış da olabilir; "Avrupa'da daha fazla yükselmenizi, puanınızı yükseltip Belçika'yı alta alıp Türkiye'nin iki takımla Şampiyonlar Ligi'nde direk temsil edilmenizi istemiyoruz!"
Benim ilk kez kafam karıştı. Bu yüzden bu dakikadan sonra F.Bahçe de dikkatli olsun... İskoç hakem sirklerde bile verilmeyecek bir penaltı ve kırmızı kartla Beşiktaş'ı bitiriverdi. Yazık çok yazık.
İskoç hakem 'kural hatası yaptım' diyecek değil ya minareyi çalan kılıfını da hazırlar.
Düşerken Beck'in rakibine dirsek attığını iddia eder kurtulur. Beşiktaş için bu dakikadan sonra önemli olan düştüğü yerden kalkabilme becerisidir.