Vertamont, Osmanlı yönetimine Fransa'nın Venedik'e yardımıyla ilgili şifreli mektupları vermişti. Şifreler Edirne'de çözülmeye çalışılırken İstanbul'da La Haye soğuk terler döküyordu. Çünkü şifreli mektupların sadrazamın eline geçtiğini haber almıştı. Hemen elçilik çalışanları ile bir araya geldi ve bundan sonra nasıl hareket edilmesi gerektiğini müzakere etti. Bu toplantıda en çok elçiliğe gelen şifreli mektupları çözmekle görevli şifre tercümanı korkuya kapıldı. Çünkü sadrazam daha önce de Venedik elçiliğine gelen bir şifreli mektup ele geçirmiş ve Venedik elçilik tercümanını mektubu çözmediği için falakaya yatırmıştı. Fransa şifre tercümanı da aynı akıbete uğramaktan korkuyordu ve bu korkusunu toplantıda şu şekilde dile getirdi: "Monsenyör, tabiatımdan dolayı endişeliyim. Ekselanslarına ifade etmeliyim ki sopayı hissettiğim an açıklayamayacağım sır kalmaz; ya beni saklayın ya da kaçırın". Şifre tercümanının bu hâli La Haye'i biraz daha tedirgin etti ve toplantıda tercümanın güvenli bir yere saklanması kararı alındı.
Osmanlı devlet adamları şifreli mektupları çözmek için günlerce uğraştı, ancak muvaffak olamadılar. Bunun üzerine Köprülü Mehmed Paşa, La Haye'in Edirne'ye getirilmesini emretti. Emri aldığında La Haye, böbrek taşları nedeniyle yatağından kalkamayacak kadar hastaydı ve yerine oğlu Denis de La Haye'i gönderdi. Beklenildiği üzere Denis de La Haye sadrazam tarafından hiç de sıcak karşılanmadı. Denis'in haddini aşan ve üst perdeden sarfettiği sözler sadrazamın sabrını taşırdı. Mehmed Paşa, elçilik heyetinden yalnızca Denis'i Edirne surlarındaki bir zindana hapsettirdi ve diğer görevlileri ya şifreleri çözmeleri veya öldürülecekleri tehdidiyle korkuttu. Fakat heyetteki kimse şifreleri çözmedi.
Edirne'de elçilik heyeti sıkıştırılırken hasta yatağında yatan baba La Haye de boş durmuyordu. Birkaç gündür elçilikte dolaşan bir söylenti canını oldukça sıkmıştı. Söylentiye göre şifreleri çözmeyi bilen Quiclet adlı bir Fransız sadrazamın yanına, yani Edirne'ye gitmek üzere hazırlıklar yapmaktaydı. Bunu haber alan La Haye, Quiclet'i elçiliğe davet etti ve onunla elçiliğin terasında birkaç saat süren bir görüşme yaptı. Görüşme bittikten sonra La Haye dışarı çıkınca verdiği bir işaretle birlikte teras havaya uçuruldu. Quiclet patlamanın etkisiyle yere uçmuş fakat ölmemişti. Bunu gören elçilik görevlileri Quiclet'i katledip, gizlice gömdüler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.