DÜNYA üzerindeki mücadeleyi anlamak için hem Amerika Birleşik Devletleri'nin yapısını, dengelerini hem İngiltere'nin gücünün saklı olduğu dehlizleri bilmek gerekmekte... Bunlar kolay iş mi? Değil elbette...
Özellikle 2013-14 yıllarında daha düne kadar beraber yürüyen GÜÇLER,YOLLARI AYIRDI. KAVGA DA BURADAN ÇIKTI ZATEN...
İçeriye, yani Türkiye'ye bakın!
2013'ten sonra yaşananları bir sıralayın! Kabus gibi değil mi!
Gelin ABD'ye geçelim...
Fırtınanın merkezine yani...
Bu hafta bir terslik olmazsa, YAZ-BOZ'da ekrana getireceğiz. Çok bilinmeyen ABD'yi...
NOBEL ödülünün skandala dönüşmesinden yola çıkıp Washington'a gelelim... Bakalım sadece İSVEÇ mi suçlu! Sadece İSVEÇ mi kasıtlı olarak MÜSLÜMANLAR'ı karşısına alıyor!
Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en güçlü, en akıllı adamı olarak bilinen ve Gerald Rudolph Ford, Jimmy Carter, Ronald Reagan, George H.
W. Bush, Bill Clinton, George W. Bush, Barack Obama ve Donald Trump'ı Beyaz Saray'a seçen kişi, Douglas Coe'dur!
Onun oğlu Timothy Stewart Coe da BALKANLAR'ı seçti! NEDEN Balkanlar'ı seçti? Balkanlar, derinliğine indiğinizde 100 milyonu bulan nüfusu ile dünyanın en kilit noktasında yer alıyor.
Amerikan Derin Devleti de Balkanlar'ı artık kolay kolay bırakmayacak gibi. Douglas Coe'nun vasiyetlerinden biri de Balkanlar'ın dini açıdan kendilerine yakın olmasıydı.
Timothy Stewart Coe da babasının ölümünden itibaren Balkanlar'da çok önemli adımlar attı.
Balkanlar'da gerginliğin arttırılması temelde stratejik olarak düşünülen hamleydi.
DERİN ABD'nin sözünden çıkmayan bazı vakıflar son 4 yılda 150'den fazla ofis açtı. Hırvatistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Bulgaristan, Sırbistan, Slovenya, Slovakya, Yunanistan ve Türkiye'de...
Özellikle Bosna Hersek, Arnavutluk bu konuda öne çıktı.
Yakın dönemde Arnavutluk'ta hükümetin istifasını isteyen binlerce kişi, Başkent Tiran'da sokaklara çıktı. Bu Timothy Stewart Coe'nun denemesiydi.
Yüzde 100 başarı sağlandı.
Hırvatistan'daki ekonomik krizin artması nedeniyle 200 bini aşkın kişinin ülkeyi terk etmesi de Timothy Stewart Coe'nun projesiydi.
Yunanistan'da birkaç yıldır süren ekonomik krizin merkezinde de Timothy Stewart Coe ve ekibi vardı.
Romanya, Bulgaristan, Karadağ ve Sırbistan'da yaşanan krize dayalı tepkilerin merkezi de Washington'dı.
Coe'nun ekibi, Avrupa'yı etkilemek için Balkanlar'ı çok önemsiyor. Balkan coğrafyasında öne çıkan temel kriterler var. Öncelikli olarak farklı etnik yapının getirdiği din ve dillerin varlığı, ikincisi bunların arasındaki geçişkenlik sorunları. İşte bu geçişkenlik Coe için büyük şans. Yugoslavya dağıldıktan sonra ortaya çıkan ülkeler Slav kökenli. SIR da değil bu. Ancak buna rağmen, Ortodoks yoğunluğa rağmen, Rusya'nın Balkanlar'da etkin olamaması şaşırtıcı. Rusya'nın önündeki engel COE! Çünkü Douglas Coe'nun 40 yıl önce başlattığı akım, Rusya'nın bölgedeki adımlarını biçti!
Etkinliğini yok etti. Şimdi oğlu bunu devam ettiriyor.
Coe, Bosna Hersek'in bütünlüğünün sorun olmasını, Sırbistan-Kosova sınırının sürekli kaosa açık bir kapı olarak kalmasını istiyor. Bu iki konuda yaşanan kaos devam ettiği sürece, Coe bölgede güçlenecek.
Onların Balkanlar'da güçlü olması bu iki önemli kaotik duruma da bağlı.
Srebrenitsa katliamının dışında birçok soykırımın temelinde Douglas Coe'nun manifestosu yatar. Prijedor katliamı, Visegrad katliamı, Zvornik katliamı Washington'da aylar öncesinden bilinen soykırımlardı. Çünkü dini yapıların yumuşaması için soykırım temelli saldırılar önemlidir.
Coe da bunu bilerek ABD'nin bölgedeki katliamlara uzun süre sessiz kalmasını sağladı. Bosna savaşında yüzbinlerce kişinin hayatını kaybetmesi, Amerikan politikalarının eseridir. Çünkü bu soykırım Balkanlar'daki Amerikan etkisini artırdı.
Çünkü NATO bölgeye müdahale etti. NATO yani ABD bölgenin patronu oldu.
Hatırlarsanız o günlerde Bill Clinton BALKANLAR'ı kurtaran liderdi. Ancak soykırımları izleyen lider de Bill Clinton'dı.
Bill Clinton'ı bölgeye gönderen kişi ise Douglas Coe'dan başkası değildi.
Clinton bugün Balkanlar'da en sevilen liderlerden biridir.
Çünkü öyle bir algı yaratıldı ki Clinton savaşı durduran kişi oldu. Boğazına kadar günaha batan biri kurtarıcıydı! Şaka gibi...
Bosna Savaşı bittiğinde, Balkanlar'dan Washington'a getirilen çocuk sayısı 500'dü. Bu 500 kişinin eğitim giderleri Douglas Coe tarafından karşılandı.
Bugün o 500 kişiden yaklaşık 400'ü Balkanlar'da önemli makamlarda görevde. Sizce bu isimler Douglas Coe için ne düşünüyor? Elbette Douglas Coe'yu çok seviyorlar.
Bu sıradan bir operasyon değildi. Yıllar öncesinden kurgulanan oyun Bosna Savaşı'ndan sonra hayata geçirilmişti. Eğitim ve tarikatlar için herkes iştahlıdır. Douglas Coe da bu iki olguyu çok güçlü kullanan kişidir. Balkanlar'da bugün bile yaşanan ve yaşanacak her durum çok önceden planlanmıştır... ABD içindeki merkez güçlerden en etkili olanı Douglas Coe'yu biliyorsanız, ekolünü yakından takip ediyorsanız ve BALKANLAR üzerine kafa yoruyorsanız varacağınız adres bellidir... İşte bu KURGU içinde bir ruh hastasına NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ verildi. NOBEL heyeti de ödülü veren KRALİYET ailesi de masum değil. Elbette suça ortaklar. Savaş suçuna hem de... Soykırıma ortaklar! Peter Handke'yi bulup çıkaranların kafasında yine KAOS var! Kirli plan var... Osmanlı da Türkiye de Müslümanlar da hedef!
Bunu anlayan çok kişinin olmaması acı verici değil mi!
Yazık...
Hedef hep Müslümanlar...
Adamlar kafalarındaki HAÇLI SAVAŞI'nı bir şekilde yürütüyorlar. Belli ki çok kişi bunu görmüyor, görmek istemiyor... Olan biteni TESADÜFLE açıklamak gibi bir tembelliğin içindeyiz...
Şaşmamak elde değil!
Srebrenitsa katliamının emrini verenler HANDKE gibi bir sapığı NOBEL'le buluşturup meydan okudular! KATLİAMI, SOYKIRIMIbile bile... OLAY BU!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.